Böylesine metayı yücelten(!) bir başka devir oldu mu acaba?

Çok tuhaf bir zaman diliminden geçiyoruz. Sağlık Bakanlığı yeni bir karar aldı. "Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmî Gazete'de yayımlandı.

Açıkçası bu karar oldukça dikkat çekici ve şaşırtıcı. Bu karara göre tıp eğitimi uygun olan veya yurt dışı ve yurt içinde kurs alarak onaylanmış sertifikaya sahip olan bütün doktorlar sağlık kuruluşlarında, her türlü altyapı, gerekli fiziki mekân ve asgari tıbbi donanımın sağlanması şartıyla hastalarına estetik işlemleri gerçekleştirebilecek/miş.

Gerçekten mi? Gerçekten!

Hemen belirtelim ki bugüne kadar bu estetik uygulamaları dermatologlar, plastik cerrahlar yapıyordu sadece. Bir de "merdiven altı" tezgâh açan herkes! Tezgâh diyorum nitekim gerçekten de çok iyi gelir elde edilen bu alan diğer doktorların da ilgi alanında idi. Nihayet herkes bu hakkı elde etti! Şimdi sağda solda bu sertifikayı elde etme yarışı sonra da her köşebaşında güzellik ve estetik merkezleri açma yarışı başlayacak!

Özellikle hekim demiyorum zira hekim sözcüğünün hikmetli bir yanı var. Kimi doktorların ise (gerçekten de hekim olanları tenzih ediyorum) hikmetle herhangi bir ilişkileri de alışverişleri de yok yazık ki!

Bu karar oldukça yanlış olmuştur. Biliyorum, doktorlarımız istediklerini alana kadar inat ederler. İki haftada bir grev başlatan aile hekimlerinin tutumunu herkes biliyor! İnsanlara yaşattıkları bu kadar mağduriyeti hiç kimse sorgulamıyor mu? Sorgulayamıyor mu?

Şimdi de herkesi estetikçi yapacaklar?

Bir dolgunun, botoksun 15-20 bin liradan başladığı bir piyasa var. Herkesin birbirine benzediği, yapaylaştığı, yavanlaştığı bir dönemeçten geçiyoruz. Allah’ın verdiği güzellikten kimse memnun değil, hâşâ! Etrafınıza bir bakınız, burunlar kalkık, kirpikler takma, kaşlar yapma, dudaklar silikon, yanaklar dolgu vs…

Hastanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında zaten ihtiyaç olduğunda dermatoloji branşında uygun randevu alınamıyordu. Birkaç ay sonra doktorların tek tek estetikçi olduğu, güzellik merkezi açıp gittiğini hep birlikte duyacağız!

Hastanelerde dermatolojide aylarca bir doktor bulamıyorsunuz! Özel hastanelerde bir dermatoloğa görünüyorsunuz bir ay sonra gittiğinizde yerinde bulamıyorsunuz zira çoktan gitmiş oluyor….

Oysa ideal olan plastik cerrahtan başka hiçbir branşın bu işe girmemesidir! Plastik cerrahi hastanın hem sosyal hem etik hem de psikolojik yanlarını da dikkate alan ve bu çerçevede çalışan bir alan! Uzun ve yorucu bir eğitimden sonra kazanılmış bu hakkın bir sertifika üzerinden diğer branşlara verilmesi doğru olmamıştır.

Plastik cerrahinin işini uzmanı yapmalıdır. Diğer branşlar bu alanda görev almak istiyorlarsa yeniden TUS’a girmelidir. İnsan sağlığı her şeyden önemlidir. Plastik cerrahinin estetik alanında tek ehil branş olduğunun altını çizmekte yarar görüyorum. Aslında TUS’ta en yüksek puanın spor hekimliği, dermatoloji ve plastik cerrahide olduğunu söylersek mesele daha iyi anlaşılmış olur! Plastik cerrahi bölümünü kazanamayan doktorlar böyle bir yönetmelikle hayallerine kavuştular!

Bu karar birçok sorunun başlangıcı olacaktır. Olası ameliyatların, estetik uygulamaların birçok komplikasyonu, psikolojik ve etik sorunları olacaktır. Yanlış uygulamalardan uzuvlarını kaybeden sayısız insana bu durumda kim hesap verecek?

Öyle zannediyorum ki hukukta da bu alanda yepyeni bir iş alanı açılacaktır…

Umarız bu yanlış hesaptan en kısa zamanda dönülür…

Meryem Aybike Sinan / Türkiye Gazetesi