Rusya ve İran ortaklığı

  • GİRİŞ05.02.2025 08:13
  • GÜNCELLEME05.02.2025 08:13

İran’ın Orta Doğu’daki prestij kaybı büyük.

Rusya, Orta Doğu üzerinden Akdeniz’e inmeyi başarsa da Suriye’deki rejim değişikliğiyle ters köşe oldu. Geçen hafta Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan, Kremlin Sarayı'nda bir araya geldi. Stratejik İttifaklık anlamında çok sayıda anlaşmaya varıldı.  
 

Hemen belirtelim ki her iki ülkenin benzer amaçları var. Rusya, uzun zamandır Hint Okyanusu'na erişim imkânlarına yoğunlaşmıştı. İran’ın Rusya’ya bu imkânı verdiğini söyleyelim. Rusya kısa zamanda İran’ın Basra Körfezi ve Umman Denizi kıyılarındaki topraklarına askerî üsler konuşlandıracak! Böylelikle Rusya, Hint Okyanusu'na açılmış olacak!
 

İran ve Rusya bu anlaşma ile ‘kazan kazan’ kabilinden karşılıklı menfaatler elde etti. Şimdi İran, oluşturulan Kuzey-Güney ulaşım Koridoru ile Kuzeydoğu Avrasya topraklarına ulaşırken aynı zamanda Rusya ile her türlü ihracat ve ithalatını gerçekleştirme imkânını elde edecek.
 

Askerî anlamda da Rusya, İran’ı nükleer şemsiyesi altına alacak. Böylelikle bir Rus-Şii ittifakından da söz edilebilir! Her iki ülke de uzunca bir süredir hem ABD hem de Batılı ülkelerin ambargosu altında ekonomik anlamda büyük kayıplar yaşadı. Bu anlaşma ile her iki ülke büyük kazanımlar elde etti.
 

ABD, Kafkasya’da Gürcistan’ı NATO’ya almak isteyebilir mi? Peki ya Batılı devletler Ermenistan üzerinden farklı emeller besleyebilir mi? Dünya konjonktürüne baktığımızda her iki soruya da kesinlikle hayır diyemiyoruz.
 

Önümüzdeki haftalarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump görüşecekler. Bu görüşmelerde Rusya’nın İran İttifakı pek çok hususun rengini değiştirebilir. Rusya’nın Hint Okyanusu'na inecek olmasının askerî anlamda çok önemli bir hamle olduğunu söyleyebiliriz.
 

İran’ın bu anlaşmadan elde ettiği en büyük kazanımı ise hiç şüphesiz Rusya’nın kendisine sunduğu nükleer destek! İran bölgede gittikçe yalnızlaşan bir ülke. Siyasi, askerî, ekonomik, sosyolojik ve teolojik anlamda İran’ın menfaatleriyle çelişen farklı güçler var: İsrail, Arap ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri!
 

İran, ezelî hırsları uğruna ülke topraklarını Rusya’ya açarak aslında geleneksel değerleriyle çelişiyor. Orta Doğu’da Türkiye’nin hamleleriyle kırılan ‘Direniş Ekseni’, bu kez ‘Rus-Şii Ekseni’ olarak gömlek değiştiriyor...
 

Suriye’nin, Lübnan’ın ve Irak’ın toprak bütünlüğünün bozulmasından, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesinden İran’ın bu ezelî politikalarının sorumlu olduğunu hatırlayalım!
 

Ve hatta Orta Doğu’ya çöreklenen pek çok terör örgütünün de sırtını İran’a dayadığı vakıası da İran’ın başka bir yüzü. Daha doğrusu yüzsüzlüğü!
 

Varşova Paktı’nın lağvedilmesiyle NATO güçlenirken Rusya ve kimi ülkeler yalnızlaştı. Şimdi Rusya yeniden bir “Avrasya Askerî Bloku”unu hayata geçirme arifesinde. ‘Rus-Şii Ekseni’ askeri anlamda kuruldu diyebiliriz. Ve İran artık Rusya’nın askeri şemsiyesi altında!
 

İran, her geçen yıl biraz daha güçlenen Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin kenetlenmesinden ve yakın iş birliğinden rahatsız. Bu bağlamda İran’ın Türk Cumhuriyetleri’nin Türkiye ile olan fiziki bağlantısını sekteye uğratma kabilinden hamleleri olabilir. 
 

İran nüfusunun yarıya yakını Türk soylu. Öyle ki Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan dahi kendisinin Azerbaycan Türkü olduğunu söylüyor! Ancak İran’ın bütün politikaları ‘Farisi Derin Devleti’ tarafından belirleniyor.
 

Hasılı, yeni Rus-İran ittifakı Kafkasya’da bütün dengeleri değiştirebilir.
 

Özellikle Türkiye ve Azerbaycan’ın bu konuya farklı yaklaşımlar geliştirmesi gerekebilir.

Türkiye Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat