Kutlu Doğum'da Kur'an-ı Kerim hediye etmeyin!
- GİRİŞ28.06.2010 06:19
- GÜNCELLEME28.06.2010 06:19
Kutlu Doğum'da Kur’an-ı Kerim hediye etmeyin!
Çünkü burası Türkiye…
Başınız derde girer, inanamazsınız olup bitenlere!
Tezadın, güzelliklerin, iyiliklerin, doğruların, yanlışların, iyilerin, kötülerin iç içe olduğu bir garip ülkede yaşıyoruz. Bu anlatacağım olayı yeni öğrendim ve şaşkınlığım, hüznüm, öfkem birbirine karışmış durumda.
Yerin hiçbir önemi yok.
Önemli olan olayın hususiyeti. Geçtiğim Nisan başlarında kutlanan “Kutlu Doğum Haftası’nda” bir ilçemizde Kaymakamlık, Müftülük ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bir kutlama programı düzenlenir. Öğrencilere program sonrası günün anısına Kur’an-ı Kerim hediye edilir. Hepiniz eminim ki doğal karşıladınız bu hususu.
Öyle ya, böyle bir günde bundan daha güzel ne hediye edilebilir ki diyeceksiniz. Bendeniz de böyle düşünüyorum.
Ancak programın akabinde sözde bir eğitim sendikası bunu bir suç olarak algılar ve suç duyurusunda bulunur. Bu ilçede irticai faaliyette bulunulmuştur! Ve ilin valiliği hiç vakit kaybetmeden o ilçe Milli Eğitim Müdürü hakkında soruşturma açar ve müfettişler incelemeye başlarlar!
Burada şaşırmamak, hüzne kapılmamak, endişe etmemek hatta çıldırmamak, aklımızı kaybetmemek elde değil. Bu nasıl bir zihniyettir, bu nasıl bir mantıktır anlamak mümkün değil.
Hani Cumhuriyet Bayramında böyle bir şey olsa bir nebze anlamaya çalışacağım ancak kutlu doğum haftasında iyi niyetle, samimiyetle yapılmış bir kutlamanın ardından böyle bir fesatlığı çıkaran zihniyete hiç mi hiç itimadım yok. Çünkü samimiyetsiz ve riyakâr olduklarını düşünüyorum. Bu fitne fücur tayfasına özellikle içime dert olan bazı hususları buradan hatırlatıp sormak isterim:
-Siz ki “irtica” kelimesini uzun yıllardan beridir ağzınıza pelesenk ettiniz ama hepsi kof çıktı, sadece boş boş konuşmuş oldunuz. Asıl tehlikenin gençliğin avucuna düştüğü hedonizm, sekülarizm gibi tehlikeler olduğunu özellikle görmezden geldiniz. Şimdi ortaya çıkan bencil, tatminsiz, zevkçi gençlik arzuladığınız gençlik midir? Yoksa hayalinizdeki gençlik barlarda sabahlayan gençlik midir?
- Siz ki başını kapatarak edebiyle ahlakıyla eğitimini tamamlamak isteyen kızları üniversite kapısından döndürdünüz. Öte yandan yapay “kardelen” projelerine destek verir gibi yaptınız. Madem kızların okumasını böyle çok istiyordunuz başını kapatanlara neden okulların kapılarını kapadınız? Amaç kızların okumasıysa bu durumu bir açıklasınız diyorum.
-Siz ki sözde kadın haklarını savunurdunuz ama birgün işsiz, aşsız, yersiz, yurtsuz bir kadının elini tutarken görmedik sizi. Lüks salonlarda konuşup şişinmek dışında kadınlarla ilginiz yokken neden insanları kandırdınız? Feminizm hoş ve fakat boş bir hayal miydi sizin için! Siz hayatınızı hep boş avuntularla mı geçirirsiniz?
-Siz ki söz dinden açılınca hemen söze atlayıp “benim ninem de başörtülü, dedem de oruç tutardı” teraneleri ile kendinizin müslümanlığını büyüklerinizin ibadetleriyle ispatlamaya çalışırsınız. Madem siz de dindarsınız kutsal kitabınıza olan bu düşmanlığınız neyin nesi? Bana kendinizden birazcık söz etseniz diyorum? Çünkü hala sizi tanıyamadım!
-Siz ki kutlu doğum haftalarında beylik laflar eden önderlerinizi avuçlarınızı patlatırcasına alkışlarken aslında neyi alkışlıyordunuz? Önderinizi mi, yapılan takkiyeyi mi, yoksa gerçekten yürekten edilmiş sözleri mi? Hangisini?
Bu sorduğum soruların hiç birini cevaplamazsınız siz? Biliyorum.
Ancak ucuz Bizans entrikalarıyla varlık sebebinizi pekiştirirsiniz. Bir kutlu doğum haftasında hediye edilen Kur’an-ı Kerimleri suç sayan bir zihniyete söyleyecek söz bulamıyoruz aslında. Lügatimiz zorlanıyor.
Acaba bu günde sizce ne hediye edilmeliydi?
Her şeyin haftasını kutladığınız halde, büyük büyük törenlerle, etkinliklerle kutladığınız halde bu hafta neden böyle size battı, dert oldu bir açıklasınız ne kadar sevineceğim.
Ama sanmıyorum.
Çünkü siz huzuru, iyiliği, güzelliği, dinginliği sevmiyorsunuz. Siz karmaşayı seviyorsunuz, siz durmadan birilerini şikâyet etmeyi, birilerinin hüznünden mutluluk devşirmeyi seviyorsunuz. Siz aydınlığı değil, karanlığı seviyorsunuz.
Şimdi bu ilçe Milli Eğitim Müdürü irticai faaliyetten dolayı soruşturma geçiriyor!
Suç: Kutlu doğum haftasında müftülüğün hazırladığı programda öğrencilere Kur’an-ı Kerim dağıtılması.
Şikâyetçi: sol tandanslı bir eğitim sendikası!
Çamur at izi kalsın, kabilinden bir yıpratma, sindirme, baskılama yöntemi. Ortada hiçbir suç yok iken, suçlu yok iken ortaya atılan saçma sapan iddiaları hemen soruşturan valiliklerin bu hususlarda daha temkinli olmaları gerektiğine inanıyorum. Kendi memurları hakkında soruşturma başlatmadan evvel, yapılanın yasal olup olmadığına bakıp bu tür şikâyetleri ciddiye almamak ve gereksiz yere insanları hırpalamamak lüzumuna dikkat çekmek istiyorum.
Birçoğu saçma sapan kin ve garezin yansıması olan bu tür şikâyetlerin ciddiye alınmaması ve iddia edilen suçların asılsız çıkması durumunda şikâyetçiler hakkında iftira atmak ve devleti boş yere meşgul etmek hususlarında suç duyurusunda bulunmak gereklidir diye düşünüyorum.
Kutlu doğum haftasında gül ve Kur’an-ı Kerim hediye edilir. Sadece öğrencilere değil, herkese hediye edilmelidir. Millet olarak göklerden yüreğimize seslenen o kitaba her zamankinden daha çok muhtacız. Oku! Diyen o sese pür dikkat kulak kabartıp yeni baştan kendi ruh coğrafyamıza dönmeliyiz. Acilen!
Kanayan ellerimizde gül kokulu başka neyimiz kaldı?
Muhabbetle…
Meryem Aybike Sinan – Haber 7
meryemaybike@gmail.com
Yorumlar21