Yüze yakın şiir kitabı olan MEB'deki bürokrat kim?
- GİRİŞ25.10.2010 08:43
- GÜNCELLEME25.10.2010 08:43
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından Okuma Kültürü ve Etkili Dil Kullanımı (Şimdi Okuma Zamanı) Projesi'nin ilk adımı olan Okuma Kültürü ve Söz Varlığının Geliştirilmesi Çalıştayı için haber7.Com’ u temsilen geçen hafta Ankara Kızılcahamam’da idim.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan sahasında çok iyi bir isim. Çok sıcak, samimi ve kibar bir insan Merdan Tufan. Kendisiyle uzun uzun sohbet ettim. Bütün imkânlarını seferber eden ve Türkiye’nin önemli akademisyen, yazar, gazeteci, TSK ve eğitimcilerini bu çalışmaya çağıran Merdan Tufan’ın nazik, birikimli kişiliğinin ekibine de bulaştığını gördüm. Zübeyir Yılmaz’ın, İsmail Şakalak ve Metin Beyin Haber7.com’a olan teveccühlerini, nezaketlerini ve jestlerini hiç unutmayacağım.
Böyle bir toplantı için bu mekânın seçimi bile bu projeye verilen ehemmiyetin bir ispatı idi. Rahat ve ferah ve her türlü imkâna sahip olan bu mekânda özellikle akademisyen ve öğretmenlerin fikir alış verişinde bulunması için bütün imkânlar hazırlanmıştı.
Meb Müsteşarı Esengül Civelek Hanımefendi ile ilk kez burada karşılaştık. Önceleri “Maliyeci” olmasından mütevellit atanmasına soğuk baktığım Müsteşar Hanımı yakinen tanıyınca çok beğendiğimi ve kendisine sempati bile duyduğumu belitmeliyim. Çok güzel, şık ve zarif bir hanım ve konuşmacı gördüm karşımda.
Meb Müsteşarı konuşmasında bir cümle kurdu ki “eyvallah” dedim. Eğitimin, okuma kültürünün sadece bakanlığın sorunu olarak görülmemesi gereğine işaret ederek bütün kurum ve kuruluşların bu soruna eğilmesi lüzumuna değindi.
Bu çalıştayda niçin okumuyor ve okuma kültürünü yayamıyoruz sorularına cevap arandı. Bu bağlamda Gazeteci-yazar Taha Akyol, güzel bir konuşma yaptı ve merak, soru sorma kültürünün “Tecessüs’ün” çocuk ve gençlerde yerleştirilmesi lüzumuna değindi.
Bu çalıştayda bence en etkili konuşmayı Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan yaptı. Öğretmen okulu mezunu olması, alt yapısında okuma kültürünün yerleşmiş olmasının, mesleki hayatında etkili olduğunu söyledi. Gittiği şehirlerdeki çalışmalarından örnekler verdi. Şanlıurfa’da “Işığımı Arıyorum” adlı bir kampanya başlattıklarını ve bununla şehirde okuma kültürünü artırmayı hedeflediklerini anlattı.
Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan’la bir süre sohbet etme imkânımız oldu. Kendisine Sakarya’da yaptığı başarılı çalışmaları hatırlattım. Birçok çalışmasına katılmış ve şahit olmuş birisi olarak bu çalışmaların gittiği şehirlere de götürdüğünü de basından okuyorum. Sakarya’nın ve dahi Trabzon’un alt yapısının bu tür çalışmalar için çok müsait olduğunu ancak bunu Şanlıurfa’da da hayata geçireceğini söylerken o ciddi çalışma aşkını ve heyecanını hissettim.
Nuri Okutan örnek bir vali. Türkiye’de ilklerin valisi. Darısı diğer valilerin başına diyorum.
Bu Çalıştay’da İstanbul Eski Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey ile karşılaşıyoruz. Bendeniz Ömer Hocamı çok severim. İnsanlara olan muhabbeti, öğretmenlerine olan şefkati ve merhametiyle İstanbul’da efsane isim olmuştu. Kendisiyle birkaç yıl önce Yazarlar Birliğinde panelist olarak tanışmıştık. Okuma kültürünün önce öğretmenleri kapsaması gereğinden söz ediyor Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey.
Haber7.com için bu çalıştayda o kadar çok övgü duydum ki anlatmadan geçemeyeceğim. Mesela Ferdi Kaya Rtük’de uzman yardımcısı olarak çalışan ve aynı zamanda İletişim fakültesinde doktora yapan gazetecilik mezunu genç bir kardeşimiz. Haber7’nin sıkı bir takipçisi olduğunu ve birkaç rumuzla yorum yazdığını söylüyor ve tabii bana yakalanıyor. Kendini ifşa ediyor, Allah’tan bana yazdığı şeylerde olumsuz şeyler yok. Ha bana şu yorumu yazan sen misin? Diye takılıyorum. Buradan sevgili okurlarımıza hemen söyleyeyim işte dünya küçük, böyle umulmadık yerlerde karşılaşıyoruz. Ne olur ne olmaz siz temkinli yorumlar yazmaya çalışın. Dünyanın bin türlü hali var. Ferdi kardeşimin ne kadar harika bir insan olduğunu asla kelimelerle anlatamam.
Sonra diğer öğretmen ve akademisyenlerin ismimi duyduklarında bakışlarını ve gelip tanışmalarını ve haber7’ye olan beğenilerini ifade etmelerinden dolayı açık söyleyeyim bir parça şımarıyorum.
Talim ve Terbiye Başkanı Merdan Tufan, Üzeyir Yılmaz haberleri haber7.com’den takip ettiklerini söylüyorlar ve hatta ekliyorlar. Haber7.com eğitim haberlerini en hızlı veren yayın organı diyorlar.
Bu arada Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük ile karşılaşıyoruz. Mehmet Küçük ile Kocaeli’den tanışıyoruz. Türkiye’nin en genç ve en başarılı bürokratlarından olduğunu söyleyip hakkını teslim etmem lazım. Mehmet Küçük de tıpkı Nuri Okutan gibi gittiği bütün kurumlarda üst düzeyde başarılı olan biri. Hatta öyle hızlı yükseliyor ki nazar etmekten korkuyorum ve bir de “maşallah” demem lazım geldiğini düşünüyorum burada.
Kendisiyle şiir ve edebiyattan söz ediyoruz. Bir sır veriyor ki açıkçası ben bir edebiyatçı olarak utanıyorum. Meb’in bu genç bürokratı yüze yakın şiir kitabı olduğunu söylüyor. Hatta ezberinden birçok şiiri okuyor. Açıkçası afallıyorum. Şair geçinen, şiirle uğraşan insanların bile bu kadar şiir kitabı olduğunu sanmıyorum. Zira ülkemizde binlerce şair adından söz ediliyor ama yayınevleri artık şiir kitabı basmıyor. Bu çelişki hali pür melalimizi anlatmaya yeter sanırım. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük kitapsız şairlere örnek olsun! Diye temenni ediyorum.
Ama bir de sıkı bir okuyucum olduğunu da öğreniyorum.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük, beni eleştirmeyi de ihmal etmiyor. “son yazını beğenmedim” diyor. Sen sadece edebi yaz. İmgeler, benzetmeler, senin sözlerin olsun diyor. Ben senin edebi yazılarını seviyorum diyor. Bendeniz de Mehmet Beye burada söz veriyorum gerçekten de bundan böyle sık sık duyduğum bu şikâyeti dikkate alacağım.
Yani bütün bunlardan neredeyse diyeceğim ki bu okuma kültürünü yayamayan öğretmenler ve veliler. Meb’in en üst düzeyindeki bürokratların üst seviyede bir entellektüel yapısı olduğunu fark ediyorum.
Bu çalıştayda her kesimden insanın geldiğini görüyorum. Hiçbir ayrım gözetilmemiş. Haber7 yazarı da çağrılmış, Milliyet yazarı da, Cumhuriyet yazarı da. Hatta biraz sol tandanslı bir misafir profili bile ortaya çıkmış. Bendeniz rahatsız oldum mu?
Hayır ama…
Çünkü sabırla diğer arkadaşların görüşlerini tepki göstermeden dinledik. Ancak sıra bize gelince ve kitaplardaki muhtevada din, tarih, ahlak iyilik güzellik gibi kavramlar olmalı, Allah bile Kuran’ı sanatlı bir dille göndermiştir, bu nedenle çocuklarımızda iz bırakması için kitaplarımızın dili estetik olmalıdır, dedik. Bu esnada Cumhuriyet yazarı Adnan Binyazar’ın bana verdiği tepkiyi, konuşmamı sabote edecek kadar sesini yükseltmesi nezaketsizliğini ve yorumunu medya tarihine havale ediyorum.
Milli Eğitim Bakanlığını ve özellikle Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığını buradan kutluyorum. Umarım ki okuma kültürünü yayma ve söz varlığını geliştirme projesi amacına ulaşır. Bunun hepimizin çabasıyla vuku bulacağı bir gerçek.
Meb müsteşarı Esengül Civelek’in de belirttiği gibi “Okumama” meselesi sadece Meb’in sorumluluğunda olan bir sorun değil, olmamalı ve böyle düşünülmemelidir. Bu topyekûn hepimizin biricik meselesi olmadığı sürece başarıya ulaşamayız.
Bütün çocuklarımızın ışıklarını bulmalarını diliyoruz.
Allah, rahmetli Olcay Yazıcı ağabeyin ifadesiyle ülkemizi “kitapsız toplum” olmaktan korusun.
Muhabbetle Efendim!
Meryem Aybike Sinan
meryemaybike@gmail.com
Yorumlar19