''Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar!''
- GİRİŞ06.12.2010 06:40
- GÜNCELLEME06.12.2010 06:40
“Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar” (isra,17-84).
Ben bir insanım…
İşsizim, aşsızım ve niyazsızım!
Gezmek, eğlenmek, güzel vakit geçirmek en büyük imtiyazım. Kimselere olmaz nazım. Babamdan aldıklarım, annemden çırptıklarım yetişmezse bambaşka yollar lazım. Çalarım, çırparım, yağmalarım. Hayli zaman oldu yırtıldı ar’ım! Entel ve dantellikte duayen sayılırım. Kimselerden ne bir şey bekler ne de umarım… Ben gizemli yaşarım, bazen kafam atar orta yere taşarım!
İşle güçle yoktur alış verişim…
İçki içip dans etmek, en büyük işim!
***
Ben çağdaş bir nineyim!
Rahmetliyi kaybedeli bir viraneyim. Günler geçmek bilmez, zaman durmak… Artık eski demleri de unuttum gayrı. Televizyonlarda İzdivaç programlarının bir deli müdavimiyim! Yeni baştan sevmek ve evlenmek lazım diyor içim!
Derdim evlenmek değil ama hala güzel ve genç desinler istiyorum.
Kimseleri sevmek değil muradım, âşık olmak değil!
Oldu desinler istiyorum!
Yoksa bu yaştan sonra evlilik benim neyime!
Ama bu güzel sözler var ya, bu güzel sözler su serper yüreğime!
***
Ben özgür bir kadınım.
Evde oturmak değil muradım, okumuş desinler istiyorum. Çocuk doğurmak, büyütmek değil maksadım, büyük büyük kariyerler yaptı desinler istiyorum. Zira ben bununla varım. Her sabah gün doğmadan yola düşsem de, elden ayaktan düşecek kadar tükensem de, saatler yatsılara uzandığında eve gitmeye mecalim kalmasa da, bu en büyük yatırım!
Ekonomik bağımsızlığım olmasa hayatta ayakta duramam! Eşimi de işimi de kendim seçmeli, icabında yalnız yaşamalıyım. Yaşım otuzları devireli çok oluyor ama “evde kaldı” diyen yok, çok şükür. O dar mahallelerin vıcık vıcık dedikoduları bu plazalarda kulağıma ulaşmıyor! Kimseler umurumda değil, ben modern bir kadınım.
Derdim çalışmak olmasa da oldu desinler istiyorum!
***
Ben başarılı ve güçlü bir erkeğim!
Profesörüm. Derdim profesör olmak, bilim yapmak değil, oldu desinler istiyorum aslında. Bilim milim umurumda değil. Üniversite benim her şeyim. Önümde saygıyla eğilenleri gördükçe kendimi bir başka beğeniyor, bir başka seviyorum. Dışarıda bakmayın bilim adamı pozları verdiğime, ben bile kendime şaşıyorum! Amacım bilim yapmak değil, oldu desinler istiyorum.
Yaptığım bütün işler eksik ve yarım…
Derdim tasam olmak değil, olmuş desinler istiyorum.
Zira ben bu unvanla varım!
***
Ben önemli bir adamım…
Genel müdürüm! Amacım hizmet etmek değil, oldu desinler istiyorum. İnsanlar, memurlar beni gördüklerinde saygı duysunlar istiyorum. Koltuğuma oturduğumda başım dönüyor! Hayat güzel, hayat anlamlı. Hayatı doya doya yaşamak lazım. Bir bilseniz ne mutluyum bu unvanla! Kaybederim diye ödüm kopuyor geceleri, uykum kaçıyor. Ben bu koltuğu almak için her kılığa girerim. El etek öperim yine gocunmam… Bu koltuğu mümkün olsa hep yanımda taşırım… Zira onsuz ben nasıl yaşarım? Koltuksuz bir hayatta, her şey yarım, kifayetsiz, artar efkârım…
Zira ben bu koltukla varım…
***
Ben modern bir genç kızım…
Yüreğim sızım sızım!
Bilindik zamaneyim!
Amacım okumak değil. Şöyle sabahlara kadar eğlenmek varken, akşamlara kadar uyumak! Her gün okullarla gidip gelmek lüzumsuz yığınla dersle uğraşmak hiç değil karım. Doktor, mühendis, öğretmen olmam lazım/mış. Derdim olmak değil, oldu desinler istiyorum. Kaderim kısmetim seçeceğim bu mesleğe bağlı, hayatım testlere… Okumak değil muradım, olmuş desinler istiyorum.
Sadece desinler istiyorum…
Zira ben bunlarla varım!
***
Ben modern bir yazarım!
Amacım hakkın kelamını söylemek, anlatmak değil! Halk içinde hakk ile söylemek değil, oldu desinler istiyorum. Beş dil bildiğimi söyleyip birini bile konuşamıyorum aslında… Kandırıyorum her önüme geleni. Ben bir yazarım, ben bir sunucu, bir gazeteci! Amacım yazmak değil, öğretmek değil, oldu desinler istiyorum. Bir parça güzelim de üstelik. Zaten aranmıyor nitelik mitelik!
Ben modern bir yazarım, bir gazeteci…
Derdim yazmak değil, oldu desinler istiyorum… Hayatta yazmam, olmazsa kârım!
Zira ben bu kırık kalemle varım!
***
Ben modern bir esnafım!
Siftahmış, besmele imiş bunlar geçmiş zaman hurafeleri! Hile ve hurdayı katmazsan işine kaparsın kepenkleri. Para kazanmaya bakacaksın, çok para… Kimselere hizmet vermek değil murazım. Zengin olmuş desinler istiyorum. Yatlarım, katlarım olmalı, şehrin ileri gelenleri arasına katmalıyım kendimi. Eşraftan olmalıyım. Derdim hizmet değil, ticaret değil, işsiz ve aşsız değil!
Zengin olmuş desinler istiyorum!
Etik metik işlerle yok benim kârım…
Ben ancak paramla varım…
***
Ben de entrikaların ortasında bir garip müellifim, doktorum, yazarım, öğretmenim, polisim, esnafım, anneyim, kadınım, müdürüm, hemşireyim, genç kızım!
Bir sabah uyandığımda yüreğimde bir garip ağrı, ruhumda derin bir melal vardı. “Madem ki bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor, terke mani olan ne?” diyen bir ses aniden aklımı sardı. Bin yıllık bir uykudan uyanmışçasına şaşkın ve perişandım. Bir anda geçmiş günleri andım… Her şey değişmiş, elleri kirli bir cadının elleri değmişti masmavi gökyüzüne. İnsanlar ne çok değişmiş, ne çok yabancılaşmıştı. Yeni baştan bir rüyadan uyandım. Dönmek lazım geriden geriye diyor içim. Dönmek nâmümkün, kalmak imkânsız!
Bir sancı başladı yüreğimde, inceden inceye sızlar içim…
Entrikaların ortasında bundan gayrı ben bir hiç’im!
Ben bir hiç’im!”
Meryem Aybike Sinan/ Haber 7
meryemaybike@gmail.com
Yorumlar26