Halil Cibran, gelenek, kadın ve aşk!

  • GİRİŞ24.01.2011 06:43
  • GÜNCELLEME24.01.2011 06:43

Halil Cibran, bir tefekkür şafağı…

Lübnan’ın portakal bahçelerinin huzur veren rayihasını ruhunda hissedip hayata mavi atlas geren, hayatın mayası olarak aşkı önceleyen, söylediği her sözü dünya ölçeğinde kabul gören söz deryasıdır Halil Cibran…

Sevgiyi her şeyin anahtarı olarak gören ve bütün ömrünü evrensel bir sevgi adası kurabilme çabaları ile var oluşun birliğine tutkuyla inanmaya adayan bir ermiş yürekli bilgedir Cibran. İlk dönem eserlerine yansıyan güçlü acı ve ızdıraplarının sebeplerinden biri de kadınlara yapılan haksızlıklardır.

Cibran’ın kadına bakışı ne doğuludur ne de batılı! Kadın ona göre her türlü sosyal örüntünün, geleneğin, kuralların altında ezilmeyecek kadar kutsal ve baş tacı yapılası bir varlıktır.

Kendi gelişimini kadının varlığına bağlar.

Gençliğinin ilk yıllarında Selma Karamy adında Lübnanlı bir genç kıza âşık olur. Bu aşk hem ilk hem talihsiz bir aşk olmanın yanı sıra derinliğiyle ruhuna uzun yıllara sürecek bir elem de bulaştırır.

Selma’dan sonra “May Ziyade” adlı bayan yazara âşık olur. Hayatının en önemli dönemini yaklaşık yirmi yılını May Ziyade ile olan yazışmaları alır. Cibran’ın bu yazışmaları “Aşk mektupları” adlı eserinde yayınlanmıştır. Bu yazışmalarda kadın ile ilgili en belirleyici duygularını şöyle anlatır May’a  “Eğer bugün benim herhangi bir önemim varsa, bunu kadına borçluyum. Kadın benim gözlerimi ve kalp kapılarımı açmıştır. Eğer anne, kız kardeş ve kadın dost olmasaydı, ben hala tatlı rüyalarda horlayan ve etrafındakilerin huzurunu kaçıran biri olurdum." 

Bir erkeğin kadını böyle önemsemesi ve hayatında önemli bir yere konumlandırması erkeklerin dünyasında çok rastlanan bir durum değildir. Erkeklerin çoğunluğu kadını böyle görmez ne yazık ki!

Kadınını sonu gelmez işlerinin en sonuna bile koymayan, ihmal eden, hırpalayan erkeklerin oldukça aksi, huzursuz ve mutsuz; aşk konusunda şansı yaver gitmiş, âşık oldukları kadınlarla evlenen erkeklerin ise daha mülayim, daha mutlu ve yumuşak başlı olduklarını söyleyen bilim adamları da Cibran’ın bu tezini doğrular biçimdedir.

Doğulu toplumlarda kadının yeri ve konumunu yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’in ayetlerinin ve Sevgili Peygamberimizin sünnetinin belirlediği bilinse de bunu erkeklerin pek de hakkıyla icra ettikleri söylenemez. Genellikle bu kaideleri erkekler, dini bir hüküm olmaktan öteye kaynağı pek belli olmayan ama bizim topluma bir şekilde yerleşmiş bir örf olarak uygulamaktalar. Bu kadar belirsizlik içinde kadının her türlü hak ve hukuku bir çırpıda unutulur ve sorgulandıklarında da genellikle kendilerine cevaz veren bir kılıfa alelacele sokulur ne yazık ki.

Doğulu bir düşünür olan Cibran’ın kadın üzerine serdettiği görüşleri bu bağlamda da soylu bir değer taşıyor. Hatta kadın konusundaki bazı düşünceleriyle Cibran moderniteyi bile aşar. Zira aşk, sevgi, evlilik konularında Cibran’ın çok ilginç düşünceleri vardır.

Cibran, aşkı konuşmak için dudaklarını kutsanmış ateşle temizler ama onu ifade edecek hiçbir kelime bulamaz. İnsanın hayatın içinde biriktirdiği umut ve korkularının cümlesi aşktır belki de. Çünkü hayat Cibran’a göre iki bölüme ayrılmıştır:

Biri donan bölüm diğeri ise yanan bölüm.

Hayatın yanan bölümünün aşk olduğunu Cibran’ın güçlü sesiyle haykırdığı dualarından anlıyoruz: ”Tanrım, beni yanan alevin besleyicisi yap...”, “Tanrım beni kutsal ateşine at...”

Aşk konusunda en güzel sözleri Halil Cibran söylemiştir belki de:

 “ Aşk seni kendimden dahi korumayı öğretti bana. Beni seninle uzak diyarlara gitmekten alıkoyan şey, ateşle temizlenmiş aşktır. Aşk senin özgürce ve erdemli bir şekilde yaşamana imkân vermek için, içimdeki arzuyu öldürüyor. Sınırlı aşk, sevdiğini sahiplenmek, sınırsız aşk ise sadece kendini ister. Gençliğin saflığı ve uyanışı arasına düşen aşk, kendini sahiplenme ile tatmin eder ve sarılmalarla büyür. Ama gök kubbenin kucağında doğan ve gecenin sırlarıyla inen aşk, ebediyet ve ölümsüzlükten başka hiçbir şeyle huzurlu olamaz; ilahi varlık dışında hiçbir şeyin önünde hürmetle eğilemez”.

Aşk iki insan arasındaki en önemli bağdır Cibran’a göre. Aşk ona göre, evlilik, nikâh gibi kutsal değerlerin bile üzerindedir. Kalbinde aşk taşımayan bir kadının, nikâh adı altında bedenini bir yabancıya teslimi de çok erdemli bir davranış değildir. İki insanı aşk buluşturmalı, aşk bir araya getirmeli ve bir sarmaşık misali kökleştirmelidir. İçinde aşk olmayan bir evlilik kökleşmez, içinde ahlak ve erdem barındırmaz Halil Cibran’a göre!

İçinde aşk olan evlilik kadını da erkeği de yüceltir!

Aşk yüceltir, aşk sonsuza götürür, kanatlandırır…

“Hep yan yana olun, ama birbirinize fazla sokulmayın,
Çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır,
Zira bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez.”

Evlilik konusunda birbirinizi sevin ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayınız diyerek her türlü menfaat ilişkisinin evliliğin ve aşkın dışında tutulması gerektiğini belirtirken “bir selvi ile bir meşenin birbirinin gölgesinde yetişmeyeceğini” belirterek evlilikte ve aşkta kadının her türlü gölgelemeden uzak tutulması gerektiğini belirtir Halil Cibran.

Hatta Cibran yukarıdaki düşünceleriyle aşkın sarhoşluğuna insanların kendilerini bırakmasına mani olan toplumsal kurumlara karşı da savaş açmıştır.

“Seven ama teslim olmayan, yanan ama erimeyen, bir kalbin aşkıyla kanaat eder misin? Diye sorar sevdiği kadına.

Halil Cibran’ın yaşama bakışı santimantaldir. Selma’sını Beyrut’ta toprağa verdikten sonra bu topraklar hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır. Bütün umutlarını, kalbinin yarısını gömdüğü yerdir Beyrut bundan böyle.

Lübnan’ın ölümsüz Ermiş’i Halil Cibran gibi sevip, sevilmeniz dileğiyle!

Muhabbetle Efendim!

Meryem Aybike Sinan/ Haber 7
meryemaybike@gmail.com

Yorumlar8

  • Eşkiya 13 yıl önce Şikayet Et
    Halil Cibran Hristiyan değil mi?. Aybike Hanım bu Hristiyan yazara "Ermiş" demişsiniz. Ermiş bizim coğrafyada müslüman din alimlerine denmez mi yahu? sana hiç yakıştıramadım kardeş. gerçekten de. dünden beri akylımdan da çıkmadı.
    Cevapla
  • Kamil 13 yıl önce Şikayet Et
    bana kızacaksınız biliyorum ama. ermiş in erdiğini nasıl anlıyorsunuz,sonra ermiş te neye ermiş ?Tanrım beni yanan alevin besleyicisi yap...Tanrım beni kutsal ateşine at ...? bunlar duaymış peki varsayalım dua olduğunu,yanan alevin besleyicisi firavun gibi adamlardır,kutsal bir ateş bilmediğim için bu konuda yazamıyorum,artık pes ediyorum demekki ben islamdan bir şey anlamamışım ilk iş yeniden Kuran a başlamak
    Cevapla
  • Feyzi Karaman 13 yıl önce Şikayet Et
    Halil Cibran Ortadoğunun Ermişidir! (2). Tecavüz edip ortalarda ölüme terkettiği kadınlara bir kez dönüp ah etmeyen vicdanı bozuk erkeklerden söz ediyorum bir de. ya da namusuyla oynayıp onu el aleme rezil edip, mutluluk oynamaya başka kadınlar arayan erkeklerden mi bahsedelim! vedeki kadının bakımsızlığına iki kuruş harcamayan ama dışarıdaki alımlı ve güzel bayanların peşinde gözü kapılı paraları yığan erkeklerden mi söz etsik acaba? erkek bu topraklarda evet başı bozuktur. dini diyaneti hep kendine yontmuştur. Kendi yapar elinin kiri olur!
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Feyzi Karaman 13 yıl önce Şikayet Et
    Halil Cibran Ortadoğunun Ermişidir! (1). Kadın konusundaki görüşlerine katılmamak ne mümkün. Başıbozuk erkekler elinde acı çeken, kadınlığı yaralanan, en güzel yıllarını yaşamadan yaşlanan kadınlardan mı bahsedelim yoksa aşkı tanımadan hayatı bitirilenlere mi, aşka yasak koyulanlara mı, gül gibi koklanmayıp solmaya terkedilenlere mi yanalım bilmiyorum ama kadın bu topraklarda mutlu değil. çünkü erkek bencil, her şeyde kendini önceliyor, kendini kadının üzerinde görüyor, aşkına da kadınına da sahip çıkmıyor.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Ezel 13 yıl önce Şikayet Et
    Halil Cibranı çok severim. Lübnanlı bir hrıstiyan ama düşünceleri çağların ötesine ulaşabilecek bir düşünce admı. kadının erkekler tarafından ihmal edildiği gerçeği doğrudur. Kadını hırpalayan bir tarafı var erkeklerin. Kadın aşlatılan, ezilen ve hor görülen taraf oldukça biz erkekler de iflah olmayız bu kesin. teşekkürler Aybike Hanım.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat