Ankara neyin işgalinde?

  • GİRİŞ24.06.2011 09:05
  • GÜNCELLEME24.06.2011 09:05

Ankara iğdelerin işgalindeydi bu kez!

Uzun yıllar sevmediğim, benim için hiçbir şey ifade etmeyen şehir. Soğuk şehir, hissiz şehir, sözsüz ve niyazsız diye haksızlık ettiğim şehir oldu içimde. Gitmedim, kalmadım, yolumu düşürmemeye çalıştım. Tercih etmediğim, kalbimin kıyısında bile gezdirmediğim şehirdi yıllar yılı Ankara. "Ankara'nın taşına bak" türküsünü bile unutmaya çalıştığım şehir... Anmadığım, kanmadığım şehir.

Ankara artık sade taş değil.

Bu kez gittiğimde bendenizi iğde kokularıyla karşıladı Ankara. Demet demet gül sundu sevgi dolu. Başkentte ne çok iğde olduğunu bu kez gördüm. Orta Anadolu coğrafyasının bu nazenin bitkisi öyle bir coşa gelmiş, öylesine kendinden geçmişti ki özellikle Beşevler, Anıttepe civarı tamamen iğdelerin işgalindeydi ve buram buram iğde kokusunu serin bir meltem ara sıra getirip yüzünüze yüzünüze çarpıyordu.

Ankara iğdelerin işgalindeydi bu kez! 

Bu şehri sanırım yeni baştan anlatmak, yeni baştan özetlemek lazım diye düşünüyorum. İstanbul'a sevdalı yüreğimiz, böylesine saklı bir güzelliği fark etmedi belki. Gölgesinde kaldı yıllar yılı. Ama bu tarihi şehir, bu Anadolu kokan şehir, bu çınarlara yaslanan şehir, siyasetin kalbi olan bu şehir, birçok işgale uğradı istemediği kadar. Anadolu'nun menzilindeki şehir gâh isler arasında kaldı, gâh riya dolu günlerin hışmına uğradı. Onu hep bu halleriyle andık belki de...…

Ne tabii güzelliklerini bildik, ne iğdelerini kokladık huzurla, ne yediveren güllerinden derdik. Hele mert ve içten Ankaralıyı hiç aklımıza getirmedik. Bürokrat şehri dedik onları unuturcasına. Siyah ve beyaz televizyonları andıran bir şehir imajı büyüdü gözlerimizde. Lacileriyle, siyah makam otolarına binen gülümsemeyi unutmuş insanların şehri miydi ki sahi?

Değildi belki ama biz böyle bildik, böyle tasavvur ettik.

Hayır, artık Ankara bir kültür ve sanat şehridir.

Ankara tarihtir her dem hatırlanası.

Ankara'nın taşını unutmak vaktidir şimdi.

Ankara bir iğde ve gül kokulu şehirdir artık kalbimizde büyüyen. 

Ankara hüzzam bir şiir gibi yakaladı yüreğimi bin bir yerinden.

Benim için bundan böyle gidilesi, sevilesi ve hatırlanası bir şehirdir Başkent.

Ankara bir Selçuklu şehzadesidir şimdi ata yadigârı bizlere yar olan. Anadolu'da belki de şehir merkezi bu kadar yeşil ve serin olan bir başka şehir yoktur. Bütün caddelere asırlık çınarlar bağdaş kurup oturmuştur. Belki İstanbul kadar cazibeli değildir, kıvrak değildir, cilveli değildir ama ciddidir Ankara. Vakurdur. Hiçbir şehrin uçarılığı yoktur bu şehirde. Bağrında gülmeyen, sürekli ağır abi takılan onca insana katlanmak kolay mıdır sanki?

Ankara bu kez beni yakaladı, çekti beni kendine. Gittim ve içim iğdelerin güzelliğiyle doldu. Onca yıldır iğde kokusunu unutan ruhumu tamir edercesine, beni mest edercesine bir jest ki bu tarifi namümkün.

Ankara'nın bütün taşlarını unuttum şimdilerde...

Ankara'nın taşına değil, iğdesine bakıyorum...

Bir de sevdiklerimin, beni o topraklara sürükleyen sevdiklerimin hatırı var elbette. Sevdiklerimiz değil midir ki bize cehennemi bile sevdirir, cennetten kovdururlar! Onlar değil midir uzakları yakın eden, çirkini bile güzele çeviren. Beşevler civarında beni böylesine sermest eden neydi? Hangi güzelliğin eliydi ki beni böyle bir rayihanın tam ortasına çekip avlayan Ankara şimdi çınarlarıyla, iğdeleriyle, efil efil esen bozkır meltemiyle özeldir, güzeldir ruhumda.

Ruhumu Beşevler civarında bir yerde bırakıp geldim. Sanırım orada iğdelerle sarmaş dolaştır ve serin bir meltemi beklemektedir. Kimbilir hangi bahtı güzelin yüzüne efsununu hohlayacaktır. Ankara bu kez beni yakaladı çekti kendine.

Artık Ankara'nın ne taşına, ne kışına, ne türlü türlü işine bakmadayım...

Sadece iğdelerin, yediveren güllerin telaşındayım.

Ankara, uzak Ankara, tuzak Ankara... Türlü entrikaların işgalindeki şehir...

Artı ben de senin işgalindeyim!

Meryem Aybike Sinan - Haber7
meryemaybike@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat