Kadınlar dedikoduyu erkeklere bıraktı!

  • GİRİŞ15.08.2011 08:59
  • GÜNCELLEME15.08.2011 08:59

Gittikçe küçülen ve basitleşen bir hayatımız var!

Evet, gittikçe halet-i ruhiyyemizde ve tavırlarımızda sosyal yaşantımıza ve yaşımızla uyuşmayan bir yavanlaşma, yüzeyselleşme, sıradanlaşma var. Konuşmalarımız, hayata bakışımız, ruh dünyamız, zevklerimiz, algılarımız basit. Öyle bir sarmalın içindeyiz ki biz hayatımızı yönetmiyoruz aslında. Bu sözde uzmanlar çağında bütün yaşantımız uzmanların görüş ve yorumlarıyla şekilleniyor. Sanki biz yokuz, manevi varlığımız yok, bizim bütün varlığımız bir başka gücün eline geçmiş gibi bizden ayrı kodlanıyor.

Bu sıradanlaşma yiyip içmelerimizden kılık kıyafetlerimize kadar sirayet etmiş durumda. Atmış yaşındaki kadının giysisi kızıyla neredeyse aynı, yiyip içtikleri aynı, dinledikleri müzik aynı. Sanki hiç kimse büyümüyor, olgunlaşmıyor, tekâmül etmiyor!

Şair Celal Sahir Erozan bu halimizi şu güzel mısralarda anlatır gibidir:

“Başımla gönlümü edemedim eş Biri yüz yaşında biri yirmi beş”

Garip bir yaşam tarzı oluştu biz farkına varmadan.

Mesela rahmetli annem benim yaşımda iken hayata daha farklı bakıyordu, çevresine daha duyarlı idi, mahallede kimin derdi, tasası var, kimin sıkıntısı var bilir ve herkesin yardımına koşardı ve neredeyse koskoca mahallede görüşmediği hiç kimse yoktu sanki.

Ben oturduğum mahallede çok az kişiyi tanıyorum oysa.

Siz hanginiz bir büyüğünüzün olgunluğuna sahipsiniz diye sorsam eminim ki pek azınız buna pozitif cevap verecektir. Yani toplumda takvim yaşı büyüdükçe kemale eremeyen bir insan modeli türedi ve biz bu durumun pek farkında bile değiliz. Büyüdükçe çocuk kalan taraflarımız çoğalıyor! Velhasıl yaşımızın hakkını veremiyoruz.
Kadınlar baş kaldırıyorlar, varlıklarını ilan etmenin şehveti içindeler!

Dedikoduyu bile erkeklere bıraktılar!

Erkekler kadınlardan daha dedikoducu bir görüntü çiziyor.

Televizyon programlarında konuşmacıların üsluplarına baktığımızda çocukça, derinlikten ve histen, vicdandan yoksun, bir yerlere mesaj verme kaygısı ile hop oturup kalkan güya entelektüellerden geçilmiyor. Oysa bizlerin dün seyrettiği aydınlar ya da münevverler sanki daha okkalı idi miydi ne? Ağırbaşlıydılar her şeyden evvel, yanlış konuşsalar da güven veriyorlardı adama. Şimdikiler gibi havaya göre konuşmuyorlardı.

Uzun yıllar kadınları dedikoducu sanırdım.

Erkekler bir araya gelince ciddi meseleleri konuşur, dünyayı kurtarmak için fikir teatisinde bulunurlar zannederdim. Onlar asla kadınlar gibi incir çekirdeğini doldurmayan mevzularda vakit öldürmez, buna tenezzül bile etmezlerdi bana göre. Hatta bütün erkekler doğrucu, dürüst, kıvırmayı bilmeyen, yalan söylemeyen, verdiği sözden dönmeyen, sözü senet sayan, mert ve delikanlı kimselerdi.

Şimdi ne yazık ki artık böyle düşünmüyorum.

Bir kere özellikle yeni yetme erkekler son derece dedikoducu. Hatta öyle çok dedikodu yapıyorlar ki artık ülke meseleleri, iş sorunları, çoluk çocuk derdi arka planda kalıyor hani. Hatta saygısız, küstah, başıbozuk tipler öyle çoğalmış ki insan kaygılanıyor, bunlar mı “erkek adam” dedikleri diye üzülüyorsunuz.
Eskiden bir de muhafazakâr erkekler daha beyefendi olur, ne de olsa dindardır, özellikle kadınlara saygılıdır diye düşünürdüm ve laik erkeklere bir nebze de mesafeli davranırdım.
 
Artık böyle düşünecek bir sebebim de kalmadı. Adı muhafazakâr olan ama hiçbir şeyi muhafaza etmeyen, manevi derinliği bile olmayan, ezbere konuşan, sağa sola çamur atan, bilgisayar başında kadın kız demeden, din iman demeden ağzına geleni salya sümük savuran bu tipler ateist erkeklerden bile daha ürkütücü ve itici geliyor, zira bana göre muhafazakâr kişi, erdemli, ahlaklı ve asil olur.

Daha doğrusu Müslüman kişi ahlaklı ve erdemli olmak zorundadır!

Açıkçası muhafazakâr kadınların erkeklere göre daha mesafeli ve içten olduklarını, doğru bildikleri gerçeklerine daha sadık olduklarını söyleyebilirim. Kadınlar davalarında daha dürüst ve içtenler. Erkeklerin ise artık hangi davanın peşinde olduklarını açıkçası çok merak ediyorum.

Kadınların adı çıkmış dedikoducu diye.
Ama bir oturuşta dedikodunun alasını yapan erkekler bu yarışı bayağı önde götürüyorlar galiba. Üstelik birbirlerinin yanında genellikle kadınların dedikodusunu yapıyorlar erkekler. “Erkek adam” deyimi, “delikanlı” deyimleri çoktan anlam kaymasına uğramış durumda.

Hasılı kelam kamil insan, arif insan artık kolay kolay karşımıza çıkmıyor. Adam kıtlığı var adeta. Hatırlı insan, vefalı insan, yapıcı insan, düşünceli insan, nazik, nezaketli insan, merhametli insan, hoşgörülü insan yokluğu var toplumda. Sosyal göstergelerin kötüye gitmesinin gerçek sebebi budur aslında.
Kaliteli insan tipine ihtiyacımız var.

Kendi kusurlarımızı bile görmekten aciz kullara döndük. Herkes kendini mükemmel ötesi varlık gibi görüyor, durmadan bir başkasını eleştiriyor, kötülüyor, kötülüklerini ve eksiklerini sayıp döküyor, dedikodu yapıp duruyor.
Mesela aşağıdaki beyit, insaf edip, önce kendi kusurlarımızı görmek ve hizaya gelmek, kendi eksiklerini bilmek arif kişinin karıdır diyor ve sanki bizleri tarif ediyor:

“Çeşm-i insaf gibi kâmile mizan olmaz
Kişi noksanı bilmek kadar irfan olmaz.
            (Nevâdiru’l Âsâr)

Dedikodu toplumsal bir gerçektir.

Keşke hiç yapılmasa ama bunun imkân dâhilinde olmadığını biliyorum. Bari insaflı yapılsa diyorum, öyle değil mi?

Muhabbetle Efendim!

Meryem Aybike Sinan / Haber7
meryemaybike@gmail.com

Yorumlar9

  • cıstak 13 yıl önce Şikayet Et
    kadın-erkek genelleme. şu kadın-erkek genelleme yazılarından nefret ediyorum,yorumlarından da. sanki her bir erkek bütün erkekleri, her bir kadın da bütün kadınları temsil ediyor. lafıgüzaf bunlar.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • realrebel 13 yıl önce Şikayet Et
    Erkek-Kadın ayrımı (Konuyla tam alakası yok). kadınla erkek haklarını yanlış anlayanlar var, Rabbim herkesi eşit hak ve özgürlüklere sahip yaratmak isteseydi öyle yaratırdı. Fakat nasıl ki bazı insanlar rahat, bazıları esir, bazıları hastalıklı yaşıyorsa kadın-erkek ayrımı da bu şekildedir. Olaya kadın-erkek hakları olarak değil de Rabbim herkese ayrı bir kader vermiş, mesele o kadere razı olmak veya olmamak meselesidir. Kadınlardan istenen görevler, erkeklerden istenen görevler var; kadına ayrı özellikler, erkeğe ayrı özelikler verilmiş. Hala bunu anlamayanlar, kadın-erkek eşit olmalı diyor, halbuki eşitlik istemek belki de yaratılışımıza en büyük hakaret olacaktır ve kimse bundan karlı çıkamaz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • HABİL 13 yıl önce Şikayet Et
    Amaçınız Nedir.. Merak ediyorum böyle bir yazıyı yazma nedeniniz nedir.Sizi buna iten sebepler nelerdir ki erkekler üzerine eleştirilerinizi, anne veya adayı olabilecek zatıaliniz gibi kadınların yetiştireceği evlatlar hak etmekteler.nedir amaç bir ayrışma da kadın-erkekte yaratmak mı.çok merak buyuruyorsanız kılavuz yüce Kuran'dır.velev ki işinize gelmektedir okuyunuz ve ikiyüzlülük yapmadan iman etmiş biri olarak Kuran'ın gerek dedikodu gerekse kadın erkek mevzuunda nasıl yönlendirdiğini algılayınız.Zira anne olarak öncelikle değişimi kendi evlatlarınızdan başlatınız şapkadan tavşan çıkarmış edasıyla yazı yazmak yerine..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Burak YILMAZ 13 yıl önce Şikayet Et
    Bize Bir Nazaar Oldu. Cumamız Pazaar Oldu Ne olduysa hep azaaar azaar oldu.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Metin Yazar 13 yıl önce Şikayet Et
    Üzüm üzüme baka baka karardı.. Erkeklerde adamlık kalmayınca kadınların bozulması da kaçınılmaz oldu. Kadınların bozulmasının en büyük sebebi erkeklerin vakar ve de likanlılıktan uzaklaşmalarıdır.Erkeklerin adamlıktan,delikanlılıktan ne kadar uzaklaştıklarını katıldıkları eğlencelerde aşüfteler gibi kalça titretişlerinde,gerdan kırışlarında,köçeklik yapışlarında görüyoruz.Kadınlar gibi seslerini inceltip sürekli gülüşlerinde görüyoruz.Nefes alıp verir kadar sık söyledikleri yalanlarında görüyoruz.Söz verip sözlerinde durmayışlarında ve sırıtışlarında görüyoruz.Kaypaklığı bir hayat biçimi haline getiren erkeğe pantolon değil köçek fistanı yakışır. Nerede o eski osmanlı kadınlarımız diye hayıflananlar ve şimdiki kadınları ve kızları beğenmeyenler acaba kendileri ne kadar Osmanlı erkeğiler? Kendimizde kalmayan şeyi kadınlardan istemeye hakkımız var mı? Şimdiki erkeklerin adamlıktan anladıkları şey cinsellikleri,islami ve(ya) laik metresleri,kapatmaları,çıtırları,jipleri ve banka hesaplarından ibarettir.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat