Mevlit Kandili yüzlerce gecenin ardından tekrar çıkıp geldi ve bir güvercin gibi kondu omuzlarımıza. Hüzünlü ve umutsuz günlerimize bir nur gibi, bir billur gibi, bir şelale ve hale gibi indi. Mevlit Kandilinin söylediklerini bilmeli yürek önce, anlattıklarını duymalı ve bu kandilin ışıkları önce yüreği aydınlatmalı!

Yürekler bu kadar soğuk iken ve kalpler bu kadar sağır iken kandilin ne söylediğine inmeli ve bilmeli insan. Dünya nimetlerinin kalp aynasını çizdiği, çelişki çelişki büyüyen bin türlü vesvese ve şüphenin aklı işgal ettiği bir keşmekeşte insan bu gece düşünce sularının en derinine inmeli!

Vicdan ve merhametin, buz gibi kalıplara döndüğü, yüreklerin unuttuğu, mahzunların, viran yüreklerin tatmadığı, ihsanlara artı değer katmadığı bir çağda kandillerin ne söylediği, neyi hatırlattığı, neye vesile olduğu bilinmeli önce.

Bütün sözler özle buluşmalı mesela!

İki cihan güneşinin nuru ve süruru kalplerin aynasına ziyasını yansıtmıyorsa, körleşmişse kalbin sağduyusu, inancını yitirmişse akıl, ruhunu kaybetmişse insan, maddeye kul köle olmuşsa vicdan şunu sormalı insan kendine :”Dünyanın kirine bulaşmış kalp aynası nasıl parlar, nasıl cilalanır yürek yeni baştan?

Her kandil Rab’den gelen bir muştunun yansımasıdır!

Mevlit Kandili 1441 yıl önce iki cihan güneşinin, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in âlemlere rahmet olarak, nur olarak inmesi ve insanlığı şereflendirmesidir. Bu kutlu doğumun bize söyledikleri, bize anlattıkları mesajları, hissettirdiklerini, sunduğu tebliğleri, yaşantısıyla, söylemleriyle insanlığa asr-ı saadet rüyasını yaşatan bu büyük peygamberi daha anlamak ve tefekkür etmektir kandil kandil.

Mevlit Kandili aklın ve yüreğin kendini ışık seline kaptırmasıdır!

Yüreklerin kandilleri söneli insanlık felaket ve buhranlardan inim inim inliyor ve çaresiz, yılgın bir harabeye dönüşüyor âlem! Müslümanın Müslüman kanı döktüğü, menfaat tacirlerine dönüşen müslümanın ağlayan, acı çeken, el uzatan, merhamet ve sevgi limanı olmasını bekleyen kardeşine yüz çeviriyor. Sahte bir sadakatin timsali haline gelmiş nice müslümanın yüz karası entrikalarından nice yüreklerin kandili sönüyor, nice akıl susuyor, nice yürek coğrafyası deprem geçiriyor!

Mevlit Kandili Sevgili peygamberimizin o engin ahlakıyla bir kez daha tanış olmaktır!

Zira Müslüman’ın yüreği yumuşak ve berrak olur! Müslüman merhametli ve vicdan sahibi olur, ahlaklı olur, ince, duygulu ve hassas olur. Müslüman dünyadaki bütün kötülükleri, felaketleri ve kederleri kendinden bilir ve onları düzeltmek için uykuları kaçar, kar altında kalan yavru kedinin, kuşun feryadı önce onu ayaklandırır kaldı ki Müslüman din kardeşine duyarsız kalamaz, onu kendi kaderine terk edemez, arkasını dönemez, bana ne diyemez!

Nitekim Müslüman, insan yüce Allah’ın yeryüzündeki halifesi değil midir?

Mevlit Kandili bir Peygamber selamıdır kalbe yol bulan!

Bu Mevlit Kandili bir helva tadında tabak tabak bütün hanelere yol bulsun, seccadelerde alınlar aklansın, yürekler paklansın, dualar ve âminler birbirine sarılsın. İnsan O sevgili Peygamberin yolunda, onun ahlakında ve idrakinde birbiriyle yarışsın, kalpler, iyilikler ve güzellikler birbiriyle karışsın diyor yürek! Umut insanın ekmeğidir zira.       Her dem ümid etmeli, her dem güzellikler düşünmeli ve iyilikler dilemeli Hak’tan.

“Biliriz ki hükmü yok bu dünya nimetinin
Gönüldür sermayesi ahiret servetinin
Sana salât ve selam gönderen ümmetinin
Cennetler şahidi ol Ya Hazreti Muhammed…”

Kandil gecelerinde bir asr-ı saadet rüzgârı eser yüreğimize, bir şenlik başlar kalbimizin güvertelerinde ve nice esenlik duyar dil hanesi.  Müslüman’ın unuttuğu her ne varsa kanatlanıp omuzlarına konar, coşa gelir rahmanın kutlu sesi. Camiler, kubbeler, minareler yıldız yıldız aydınlatır can evini. Tövbe sularında yıkanır cümle düşünceler, paklanır günahlar, aklanır yürekler. Mevlit Kandili bir kutlu doğumdur! İnsan için aklın ve yüreğin yeni baştan gözden geçirileceği ve reset atılacağı bir kutlu andır bilene!

Mevlit Kandili cümle mahlûkatın o kutlu peygamber aşkına vecdedişidir!

Bu mevlit Kandili aklımızın ve yüreğimizin kendini dinlediği, kendini bildiği ve kendini sıgaya çektiği gece olsun. Peygamber sünnetinin ve ahlakının kalplere nakış nakış işlendiği, yeniden hatırlandığı ve üzerinde düşünüldüğü bir kandil olsun bu. Uzakların yakın, kötülüklerin iyilik, hüzünlerin sevinç, çirkinliklerin güzellik olarak dönüştüğü bir aydınlık olsun bu gece! Yeter ki bunu dileyelim, bunu arzu edelim Yüce Allah’tan!

Mevlit Kandili insanın kardeşçe, omuz omuza, Rabbine secdedişidir!

Mevlit Kandiliniz kutlu olsun!

Meryem Aybike Sinan - Haber7
meryemaybike@gmail.com