Karı kılıklı câni!
- GİRİŞ14.09.2012 09:37
- GÜNCELLEME14.09.2012 09:37
Meseleyi enine boyuna düşünüyorum lakin anlam veremiyorum, aklım duruyor zira.
Bir erkek merhametsiz ve vicdansız olmaya görsün! Hele yüreğine kir, kin, öfke ve nefret tezgâh kurmuşsa, hele bir de yalancı, cahil, güvenilmez ve sahtekârsa o erkek her kötülüğü yapar bir kadına, küçüldükçe küçülür.
Bu karı kılıklı caninin tek haklı yanını arıyorum ama nafile! Öldürmenin haklı tarafı olur mu? Bir erkek -daha doğrusu erkek müsvettesi demeliyim- nasıl bir kin ve garez nasıl bir öfke içindedir ki yıllarca aynı yastığa baş koyduğu, aynı hayatı paylaştığı ve aynı kadere baş eğdiği çocuklarının annesini tasarlayarak, kurgulayarak ve olmadık bir yönteme başvurarak gözünü kırpmadan hunharca öldürebiliyor!
Gerçekten de inanmak güç, yorumlamak zor, katlanmak acı!
Kadın olsun erkek olsun herkesin zaafları, kusurları ve hataları vardır lakin bunların hiç biri öldürmeyi ve öldürülmeyi gerektirmez. Toplum olarak ne kadar acımasız, kinci, öfkeli, merhametsiz ve gaddar olduğumuzun farkına varmanın hüznü içindeyim. Oysa çok değil on onbeş yıl önce kalbimiz böylesine nefret, öfke ve kinle mühürlenmemiş, aklımız duygularımızın emrine girmemişti.
Bu toplumda hemen her gün ortalama olarak üç beş kadın çeşitli sebeplerle bu tipten erkek müsvetteleri tarafından yok ediliyor. Genellikle tek sebep de kadınların “namusu” oluyor her ne hikmetse!
Bu kadınların namusu bu caniler tarafından korunuyormuş meğer!
Kadını döven, söven, terk eden, kadına yalan söyleyen, onu aşağılayan, onu ezen, merhamet ve sevgisini göstermeyen, kadını sadece sömürülecek et parçası olarak gören bu tipten sözde erkekler ne hazindir sayısal anlamda hızla çoğalıyor ya da sayıları çoktu da bu canavarlar yeni uyanmaya başladılar. Ya da hastalıkları veya arazları fiiliyata dönüşmeye başladı.
Erkeklere bir haller olduğu kesin. Peygamber ahlakıyla kendini ve ruhunu güzelleştirmiş beyefendileri ayrı tutarak geriye kalanlar için; yani yalancılar, ikiyüzlüler, sahtekârlar, vicdansızlar, dışı erkek içi kancık! Olanlar, yüzsüzler ve arsızlar için rahatlıkla “herifler” ifadesini kullanmaktan asla hicap etmeyeceğim.
Bizim çocukluğumuzun o her anlamda gerçekten de bey ve efendi olan erkekleri “namus” kavramını bilmiyorlar mıydı? Üstelik onlar sahiden namuslu insanlardı. Sözüne güvenilir, özü sözü bir, merhamet ve vicdan sahibi, kadına el kaldırmayan ve kadını “Allah’ın emaneti” olarak gören insanlardı onlar.
Bekâr bir kız arkadaşım Türk erkeklerine artık güveni kalmadığını bir Arap genci bulup onunla evlenmeyi düşündüğünü söylediğinde hiç şaşırmadım zira o dillere destan “Bileği güçlü, özü sözü bir, delikanlı Türk erkekleri” artık tarihi romanlarda ve filmlerde kaldılar ne yazık ki.
Günümüz erkekleri ise “Allah’ın emanetine” ihanetten tutunuz da her türlü ilahi emrin inkârı içindeler. Dört eş seçeneğini dilinden düşürmeyen bazı kimseler, İki cihan güneşi Sevgili Peygamberimizin kadınlara verdiği değeri göremeyecek, gözden kaçıracak kadar iki yüzlülük yapmaktadırlar. Kendisinden on beş yaş büyük, çocuklu bir kadınla tükenmez bir aşkla evlenen ve ölene kadar sadık kalan kaç erkek var şu ülkede?
Kaç erkek hayatı boyunca bir kadını kandırmadı, aldatmadı veya ağlatmadı? Kaç erkek hayatı boyunca bir kadının Âhını almadı? Kaç erkek hayatı boyunca bir kadına el kaldırmadı? Kaç erkek hayatı boyunca bir kadına verdiği sözden dönmedi?
Herkes bu soruları kendi vicdanına sorsa acaba vicdanları ne söylerdi çok merak ediyorum! Yurdum erkeklerinin hal ü pür melali ortada aslında! Fazla söze gerek yok!
Yüce Allah herkesi ıslah etsin!
Muhabbetle kalınız.
Meryem Aybike Sinan / Haber7
meryemaybike@gmail.com
Yorumlar4