Teşekkürler Binali Yıldırım!

  • GİRİŞ12.11.2012 09:26
  • GÜNCELLEME12.11.2012 09:26

Az konuşan, az görünen, az polemik yapan ama çok iş yapan, işini çok ciddi takip eden ve çalışmalarını anlatırken tevazuu elden bırakmayan bir siyasetçi. Polemiklerle değil,  çalışmalarıyla gündeme gelen sessiz ve Bilge siyasetçi diyorum kendilerine.

Hafta sonu yaklaşık 2 bin km yol kat etmek durumunda kaldık. Karayoluyla seyahat etmekten nefret edecek kadar uzak durup, gideceğim yere uçak kalkmıyorsa gitmeyecek kadar katı olduğum kara yoluyla seyahate çıktığımda çok gergindim.

Karayoluyla seyahat etme fobimin altında hiç şüphesiz geçmişteki tek şeritli ve bakımsız yolların rolü çok büyük. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana neredeyse bir asır geçti ancak hala Türkiye yol meselesini bitirmiş değil. Oysa bütün dünyada kabul gören bir şey var ki o da bir ülkenin kalkınmışlık derecesini yollarına bakarak, yol kalitesine bakarak anlarsınız. Nitekim rahmetli Özal'ın en büyük hedefi kendi başlattığı oto yolları bütün Türkiye'ye götürmekti ancak ömrü yetmedi.

Yıllarca İstanbul- Kocaeli- Ankara güzergâhında bir de Gaziantep-  İskenderun-Adana- Mersin'e ulaşan bir otoyol yapılmıştı hepsi o kadar. Bu bölgeler hariç neredeyse bütün Türkiye'de gerçek anlamda yol yoktu. Köy yolları gibi bakımsız, dar, çukurlarla dolu, tek şeritli çileli yollarla sılaya gitmek gözünüzde uzadıkça uzardı. Hele benim gibi biraz daha rahatına düşkün, yol yorgunluğuna katlanamayan tipler için bu bozuk yollar tam bir işkenceye dönüştürürdü seyahatlerimizi. Arabanız ne kadar konforlu ve rahat olursa olsun sarsıla sarsıla pestiliniz çıkardı. Öte yandan da arabanın yol sorunları yüzünden çıkardığı birçok problem çıkardı karşınıza olmadık yerde. 

Bu ülkeyi uzun yıllar yönettiğini söyleyenlere yıllarca hiç kimse bu yolların hali nedir diye sormadı, soramadı ve hep görmezden gelindi. Türkiye'ye hiç yakışmayan, asfaltı dökülen, yarım yamalak yollara herkes teslim olmuş gibiydi. Trafik kazaları her gün ağır bilançolarla dolu bir gündem oluştururdu bu ülkede.

Sonra geçtiğimiz yıllarda bir yol seferberliği başlatıldı.

Son iki yıldır Türkiye'nin hangi bölgesine gidersem gideyim içime ferahlık doluyor.  Bütün bölgelerinde ışıl ışıl yollar önünüzde açılıyor uzuyor uzuyor… Bu hafta sonu Karadeniz Bölgesine yaptığım seyahatten dolayı çok mutlu idim ve galiba hiç gerilmedim.

Kocaeli'den Giresun'a kadar olan yolculuğumuz hem eskiye nazaran çık kısa sürdü hem de eski yorgunluklar ve gerginlikler yoktu. Bolu Gerede'den sonra giriş yaptığınız Karadeniz Yolu neredeyse bitirilmiş. Samsun'un girişine kadar sorunsuz gidiyorsunuz.

Sessiz asfalt döşenmiş yollar artık yılan gibi değil düz bir cetvel gibi, parlak bir cam gibi uzuyor önünüzde ve yollar kısalıyor, güvenlik artıyor ve gerçekten de çok daha konforlu bir yolculuk yapıyorsunuz.

Bu yol boyunca benim gibi yol sorunlu birisi tarafından bol bol Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım beyefendiye dualar edildi, bu güzel yollara adeta nazar duaları serpildi.

Ancak Sayın Bakan'a buradan söylemek istediğim çok ince bir teferruat var. Samsun yolu Sayın Bakanım belki de en başta ihalesi yapılmış bir yol olmasına rağmen hala kaldığı yerde… Zira üniversiteyi okuduğum ve yıllarca o yollarda gidiş gelişler yaptığım bu güzel kente girerken “oh burası da bitmiş' diye dua etmek istiyorum. Her geçtiğimde hayal kırıklığına uğruyorum nitekim bu yolun yapımı çok çok uzadı!

Ancak Samsun girişi hariç, bütün Karadeniz yolu muhteşem ve güzel ötesi olmuş..

İşte bu…

Bu bakanlıkta her şey yolunda gidiyor diyorsunuz. Öyle anlıyorsunuz.

Bu ülkenin gerçekten kalkındığını bu yollara bakarak anlıyorsunuz. Bu çok önemli bir gösterge ancak kafasını kumlara sokmuş bir takım bahtsızlara bunu asla anlatamazsınız. Bunca iyiliği ve güzelliği görmezler, görmek istemezler zira muhalefet melekeleri öylesine gemiyi azıya almıştır ki kökten toptancıdırlar. Her şey kötüdür, her şey olumsuzdur, her şey ters gitmektedir onlara göre.  

Bir iki bakanlığın icraatları yanlışsa ki olabilir, zira yanlış olanlar da yok değil, eleştirilebilir ancak güzel şeyleri kötü olanların arasına karıştırıp tümüyle yok saymak bu ülkenin geleceği için talihsizliktir.

Türkiye ulaşım meselesini büyük çapta çözmüştür. Bunu da sanırım Başbakanın vizyon ve misyonunu gerçek anlamda benimseyip icraatlarını bu düzlemde yapan Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'a borçluyuz. 

Yol sorunu çözülmüşse ne yapılır?

Elbette uzaklara emin yürüyüşler yapmak kalır, öyle değil mi?

Muhabbetle Kalınız.

Not: Sevgili kardeşim, sütundaşım, arkadaşım, Sevgili Esra Elönü 11 Kasım'da dünya evine girdi. Aynı tarihte Karadeniz'de yeğenimin düğünü olduğundan nikâhına katılamadığım Sevgili Esra'ya ve eşine mutluluklar diliyorum. 

Meryem Aybike Sinan - Haber 7

meryemaybike@gmail.com

Yorumlar3

  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    deniz yolları önemsiz mi. denize de yol yapılsın.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • ÖZCAN TEKİN 11 yıl önce Şikayet Et
    havayolu da önemli. otobüs tipi 45 lik uçakar ile veya 27 lik uçaklarda her şehire otobüs gibi seferler yapılırsa çok daha iyi olur...
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • levent 11 yıl önce Şikayet Et
    kara yolu onemli ama. hizli tren cok daha onemli- istanbul ankara izmir sivas erzurum adana birbirine hizli tren aglari il ebaglanmali
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat