“Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşümdür” öyle mi?!
- GİRİŞ10.02.2023 08:06
- GÜNCELLEME10.02.2023 08:06
6 Şubat Pazartesi..
Saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7; saat 13.24’te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.
Dünyada bu kadar kısa bir süre içerisinde, peş peşe gerçekleşen başka bir vaka yok.
100 yıldır, yüzeye bu kadar yakın, bu denli yıkıcı bir depremin görülmediği söyleniyor.
2 ülke, 10 il, 13 milyon 500 bin insan doğrudan etkilendi. 230 kilometrelik bir hat 3 metre kaydı. Üzerinde ne varsa yerle bir oldu.
Yakınlarımız enkaz altında..
İş makinesi, vinç bulmak imkansız.. Açıkçası ümidimiz de tükeniyor.
En sahipsiz kalan il Adıyaman ama hiç kimse “yardımlar falanca kente gönderiliyor, filanca belediye şu partiden” demiyor..
Hepimiz empati kuruyoruz.. Sebat ediyoruz.. Devletimiz ayrım yapmaz, koşullar ne gerektiriyorsa en doğrusunu yapar diyoruz. Sabrediyoruz..
6 binden fazla yıkılan bina var.. 11 bini geçen de yıkım ihbarı var.
Depremden sonra zamanla yarış başlıyor..
Elbette ki takdir yüce Rabbimizin ama ilk 48 saat ölümle kalım arasındaki ince çizgi deniliyor.
Sonraki her saatte ölümler katlanarak artıyor.
Hangi süper güç bu yıkıma anında müdahale edecek sayıda iş makinesini hazır bulundurabilir?
Kimse yapamaz..
İşte burada şu soru hasıl oluyor..
Riskli alanlardaki yapılar deprem öncesinde yenilenseydi, yıkım bu boyutta olur muydu?
Kesinlikle olmazdı..
Bu yöndeki çağrıları yıllardır yapan bir avuç bilim adamı müstesna..
Ama CHP borazanları, deprem sabahı başladılar..
“Bilimden kopmasaydınız o binalar yıkılmazdı”, “Japonlar ateist ama Allah onların evlerini yıkmıyor” gibi bir sürü beylik cümle..
Yahu “Kentsel dönüşüm” denildiğinde kırmızı görmüş boğa gibi deliren kimdi?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının riskli yapıları dönüştürme çalışmalarına, “Kentsel değil, rantsal dönüşüm” yaftası yapıştıran CHP ve korosu değil mi?
Dönüşümün yapılacağı sahalarda legal/illegal bir sürü örgütlü yapıyı iş makinelerinin önüne dizen biz miyiz?
Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber 7 Yazarı Mehmet Acet’in önceki yazısı bence çok önemliydi.
Acet, kilometre taşı olabilecek bir soru sormuş Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, “deprem bölgesinde TOKİ tarafından inşa edilen evlerdeki durum ne?”
Bakan Kurum: “Hiçbir binamız yıkılmadı. Oturulabilir durumda. Bizim yapılarımız, depreme dayanıklı radye temel üzerine kurulu.”
Bu cevabını not edin!..
İşte CHP’nin neye takoz olduğunu görmek açısından önemli…
2012 yılında çok ciddi bir çalışma içine girilmişti..
Başta İstanbul olmak üzere, hafta başı yaşanan Pazarcık depreminden etkilenen illerin de arasında olduğu onlarca büyük şehirdeki kentsel dönüşüme hukuki bir zemin sağlandı.
AK Parti Hükümeti’nin hazırladığı 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”, CHP’nin tüm engelleme girişimlerine rağmen, 31 Mayıs 2012’de oy çokluğuyla kabul edilip yürürlüğe girdi.
Kanun; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirliyordu.
İlgili kanunla, TOKİ’de yetkili kılınıyordu.
CHP ne yaptı?
Kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne koştu.
CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk, AYM’ye gitmelerini ‘’Kanun’un uygulanmaya başlanması halinde asıl afeti yaşayacak olan kentlerimizin bu anlayışa feda edilmemesi ve iptali gerektiği için Anayasa Mahkemesi’ne dava açılması zarureti ortaya çıkmıştır. Kentsel Dönüşüm Yasası, rantsal dönüşüm yasasına dönüşmüştür. Bu yasanın savunulabilir hiçbir yanı yoktur. O nedenle yasanın iptali için CHP milletvekilleri olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk’’ cümleleriyle savundu.
“TOKİ’nin evleri depremde hasar almadı” diyor ya Bakan Kurum..
Bu CHP, o tarihte TOKİ eliyle başlatılacak dönüşüm hamlesini “afet” olarak tanımlıyor.
Telefon ya da bilgisayarınızın tarayıcısına girip, “TOKİ, rantsal dönüşüm” yazın..
Bakın neler neler çıkacak karşınıza. Ne iğrenç yalan ve iftiralar.
Şimdi karşımıza geçip, “kentsel dönüşüm hayat kurtarır” diyenlerin, dün medyadaki şakşakçıları, odaları ve baronlarıyla birlikte o projeleri nasıl engellediğine şahit olacaksınız.
Beyoğlu, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Bağcılar, Esenler, Fatih’teki riskli binaların dönüşümü için hazırlanan projeleri sayısız defa yargıya taşıyarak iptal ettiren CHP ve yandaşlarıdır.
Olası bir İstanbul depreminin de vebali işte bu zihniyetin omuzlarındadır.
Çevre Bakanımız Murat Kurum’un kentsel dönüşüm için çabalayan belediye başkanlarına nasıl yardımcı olduğuna bizzat şahidim.
İster CHP’li, isterse de AK Partili hangi belediye başkanı gittiyse Ankara’ya, eli boş dönmemiştir.
Vatandaş lehine olan bütün projelere destek verilmiştir.
Selametle..
YENİ AKİT
Yorumlar14