“Kumar masası” ya da “terörün gölgesinin düştüğü yer” şeklinde yorumlanan Millet İttifakı’nın paydaşlarından Meral Akşener ve ABB Başkanı Mansur Yavaş, önceki gün Ankara’da birlikteydi.

Meral Hanımdan sonra Mansur Yavaş sözü aldı..

“Nasıl içinize sindirdiniz?”dedi.

Merak ettik, neyi, kim, nasıl sindirdi..

Yavuz Ağıralioğlu benzeri bir çıkış mı geliyor dedik..

Devam etti Yavaş, “Bölücülükse HÜDAPAR’ın programını okuyun onlarla seçime giriyorlar. Nasıl içlerine sindiriyorlar?” ifadesini kullandı. 

Yuhh ki ne yuhhh..

Mansur beyin sindirim sistemini hareketlendirecek bir yazı yazmak farz oldu o vakit..

Ülkücü kimliğine rağmen CHP’den belediye başkanı olmana ses bile etmiyoruz.

Hafif kaçıyor çünkü..

Bak başkan, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olduğu tespiti ile kapatma davası açılan HDP ne diyor senin için..

15 Mart 2019..

Dönemin HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP’lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz.”

Nasıl sindirdin bu sözleri?

“Yalan söylüyor, alçakça bir iftiradır” dedin mi?

Demedin!..

Çünkü YSK’nın Ankara il sandık sonuçları da Sezai Temelli’nin iddiasıyla örtüşüyor. 

2018 Genel Seçimlerinde HDP Ankara’da toplam oyların %6.4’ünü aldı.

227 bin 233 kişi HDP’ye oy verdi.

Büyük başarı!..

Ama ne hikmetse, HDP’nin 2019 yerel seçimlerinde aday çıkarası gelmedi Ankara’dan.. 

Sen de 2019 yerel seçimlerini, rakibin AK Partili Mehmet Özhaseki’ye karşı sadece 123 bin oy farkla kazandın.

İşte bu sebeple, “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir” sözünü afiyetle sindirdiniz.

CHP, HDP ile anlaştı..

Kandil’de bu durumu onayladı..

Kemal bey doğal olarak HDP’nin de adayı oldu. 

Masanın resmi 6 üyesi vardı, bu anlaşma ile HDP de piyasaya çıktı. Masa 7’liye döndü. 

Yavuz Ağıralioğlu sindiremedi,  “yeter artık” deyip istifa etti. 

Peki sen bu durumu nasıl sindiriyorsun başkan?

Hadi somut örneklerle devam edelim..

Sezai Temelli’nin bıraktığı yerden, HDP’li Fatma Kurtalan devam etti. 

04 Temmuz 2019’da Kurtalan, meclis kürsüsünden saydırdı..

“İyi Parti, size söylüyorum: Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ye içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz. Siz şunu bileceksiniz: En köşede oturuyorsunuz. Bakın, aritmetiğe bakın. Zar zor şu kapıdan içeri girdiniz, en köşede oturuyorsunuz, kapının eşiğinde oturuyorsunuz. Böylesi bir partiye ‘Haddinizi bilin’, ‘Şunu deyin, bunu deyin’ diyemezsiniz” dedi.

Birlikte il il gezdiğin Meral Akşener ses etmedi..

“Nasıl içinize sindirdiniz bu sözleri?”

İnsan hayret ediyor..

HDP’li Sırrı Sakık, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapalı kapılar ardında söz verdiğini öne sürdü.

Öcalan’a özgürlükten, cezaevlerindeki teröristlerin tahliyesine kadar, geniş bir talep listesi olduğunu iddia edip, “İktidarı paylaşıyorlar, cumhurbaşkanı yardımcılıklarını, bakanlıkları, milletvekilliklerini paylaşıyorlar. Ama bunu kimin sayesinde yapacaksınız HDP” dedi. 

Aynen Sezai Temelli’nin sözleri gibi değil mi?

Hadi kapatma davası yokmuş gibi davranalım, mahkumiyet karar çıkana kadar herkes masumdur diyelim.

İyi de örgütün dağ kadrosunun açık desteği var..

PKK elebaşı Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Sabri Ok, Bese Hozat, Murat Karayılan’ın ardından ittifakınıza bir destek de, kırmızı bültenle aranan terörist Helin Ümit’ten geldi.

Onca ifşaat, tehdit, şantaj…

 “Nasıl içinize sindirdiniz bu sözleri?” Çıkın aslanlar gibi tepkinizi koyun..

“Hadi oradan, teröristin desteğine ihtiyacımız yok yere batsın sizin sempatizanlarınızın oyu” deyiverin de, alem ülkücü görsün..

***

Önemli bir mevzu daha var..

Zillet’in vaat ettiği 28 Şubat’ın, ne kadar yakınımızda olduğunu ortaya koyan bir mevzu.. 

Cerrahpaşa’da başörtülü bir öğrencinin, kardiyoloji sınavında sözlü tacize uğradığı ifade ediliyor. Başörtüsüne dil uzatıldığı, cinsel taciz niteliği taşıyan ifadelerin hedefi olduğu kaydedildi. 

Bu tacizle ilgili dekanlığa verilen dilekçe sosyal medyada yayınlandı.

Fakat daha sonra paylaşan hesaplar tarafından süratle yayından kaldırıldı. 

Erdoğan gibi cesur bir liderin Türkiye’sinde, mazluma sahip çıkmak için kurulan dernek/vakıfların bu korkaklığını anlamasam da.. 

Ya da onların değimi ile “planlı, temkinli gitme” muhabbetini kabul etmesem de..

Aile de çekimser kaldığı için şimdilik susuyorum ve isim vermiyorum.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen’in bu olayın üstüne gideceğini umuyorum.

İddia doğru çıkar, üstü de örtülmeye çalışılırsa, sonuç alana kadar her gün haber yapacağımızı hatırlatıyorum.  

Selametle..

YENİ AKİT GAZETESİ