2021’den bu tarafa..

Haftanın 7 günü, günün 24 saati “erken seçim”, “hemen seçim”, “gelsin sandık” diyenler, 14 ve 28 Mayıs’ta boylarının ölçüsünü aldılar.

“Erdoğan düşmanlığı”, küresel ekonomik dalgalanma, kur operasyonu, kovid salgınının yükü..

Ve en kötüsü Kahramanmaraş merkezli 11 ili vuran depremi fırsat gören..

Çözüm üretmek yerine sırtını sorunlara yaslayan Millet İttifakı, hem parlamento da, hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ağır bir hezimete uğradı. 

Film bitti…

Muhalefette ciddi bir değişim yaşanır dedik..

Zannettik ki, “evet Erdoğan’ı devirmek için her türlü değerimizi ayaklar altına aldık, akla gelebilecek bütün ilkesizlikleri yaptık ama olmadı. Halk yutmadı bu numaraları. Sorumluluk bizimdir istifa ediyoruz” derler..

Aksine..

“Kim biz mi kaybettik?” modundalar..

“Büyük bir zafer bizimkisi” havalarındalar..

“Erdoğan’a karşı oylarımızı artırdık, AK Parti’ye kaybettirdik” dediler..

Kesin sonuçlara göre Başkan Erdoğan oyların yüzde 52.1’ini aldı. 

Kemal bey ise yüzde 47.8’de kaldı.

Eğitilmiş kafaya göre yüzde 47.8 yüzde 52.1’den büyük!..

İsminin önünde prof. yazan koca koca adamlar, Halk TV’de oturmuş bu başarısızlığı savunuyor. 

Şöyle ki…

Parlamento kaybedilmiş..

“Olsun onun önemi yok ki önemli olan başkanlıktı.”

İyi de başkanlığı da kaybettiniz..

“heee, şeyy, aaa.. Tamam buldum. Oylarımız ilk defa bu kadar arttı. Blok halinde Erdoğan karşısında yüzde 47.8’e ulaşıldı müthiş bir şey bu…”

Başarısızlığın içindeki gizli başarı buymuş.

Peki..

Gerçekten de öyle mi?

İttifakın amiral gemisi CHP’nin şakşakçıları Kılıçdaroğlu’nun tahtını korumak için göz göre yalan söylüyor. 

Veriler tam aksi yönde..

Rakamlar, muhalefette blok büyüdükçe, hezimetin de büyüdüğünü ortaya koyuyor.

Son 3 seçime bakalım..

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi…

16 Haziran 2014 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli TBMM’de düzenledikleri ortak basın toplantısıyla Ekmeleddin İhsanoğlu›nu çatı aday olarak göstereceklerini açıkladılar.

30 Haziran 2014 tarihinde ise, Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından düzenlenen basın toplantısı ile partinin cumhurbaşkanı adayının HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş olduğu açıklandı.

1 Temmuz 2014 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin cumhurbaşkanı adayının AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu açıklandı.

10 Ağustos sabahı sandığa gitti Türkiye..

AK Parti’nin adayı Recep Tayyip Erdoğan, toplam oyların yüzde 51.79’unu aldı. 

Karşısındaki CHP-MHP ittifakının adayı Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 38.44, HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş ise %9.76’da kaldı. 

Erdoğan karşıtı bloğun toplam oyu yüzde 48.3 oldu.

Eee?!

2023 seçimlerinde yüzde 47.8 aldılar. Yani oransal olarak 2014 seçimlerinde muhalefet daha başarılı.

2018 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildi. 24 Haziran 2018’de sandığa gidildi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı kesin sonuçlara göre AK Parti’nin adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52.59 oyla cumhurbaşkanlığını kazandı.

Muhalefetin adayı Muharrem İnce ise yüzde 30.6’da kaldı.

Meral Akşener, Demirtaş ve Temel amcayı da ekleyince toplamda 47.4 küsura ancak ulaşabildiler.

Oransal olarak 2023 seçim sonuçlarıyla neredeyse aynı..

Sivri zekalı heriflerin, başarı diye yutturduğu şey bu..

Muhalefet büyümüş, gelişip omurgasızlaşmış ama aldıkları oy oranları hep aynı kalmış. 

7 düveli toparlamışlar, destek adı altında her türlü rezilliğe göz yummuşlar ya da bizzat başrol oyuncusu olmuşlar ama aldıkları oy, oransal olarak 2014 seçimlerinin bile gerisinde. 

Hadi küsuratı lehlerine işletelim..

Son 3 seçimde gösterdikleri performansta değişiklik yok.

Erdoğan’ın karşısına tek tek gelseler de, koloni halinde çıksalar da sonuç değişmiyor. 

Blok büyüdükçe hezimet de derinleşiyor.

Ve bunu bize başarı diye yutturmaya çalışıyorlar..

Neyse..

Madem bu içler acısı haliniz “büyük bir başarı”, müthiş bir zafer..

Allah daha büyük başarı ve zaferler nasip etsin sizlere..

Selametle..  

YENİ AKİT