İngilizce çıkan Hürriyet Daily News gazetesinin deneyimli ismi Barçın Yinanç, 2011 genel seçimlerinin birinci yılında Uslu ile kapsamlı bir mülakat yayımladı. Hafta sonu ve pazartesi (dün) olmak üzere iki bölüm halinde yayımlanan mülakatta dikkat çekici bulgu ve saptamalar vardı. 

Öncelikle Uslu, aradan geçen bir yıl boyunca AK Parti’ye olan seçmen desteğinin, 12 Haziran 2011’de aldığı yüzde 50 oy oranının üzerinde seyrettiğini ve bir yıllık ortalamanın yüzde 53 olduğunu söylüyor. Mülakat “Bugün oy verseydiniz kime verirdiniz?” sorulu bir anket çalışmasını kapsamadığı için Uslu’nun diğer partilerin oy desteği ölçümünü bilemiyoruz. Ama söylediğine göre, AK Parti’nin oy oranı geçen yıl yaşanan (Suriye’den Uludere’ye, 4+4+4’ten kürtaja dek) bütün tartışmalara rağmen düşmemiş, yükselmiş görünüyor. Bunda en önemli faktörün, Avrupa’da fırtınalara yol açan ekonomik krizin Türkiye’de o denli hissedilmemesi olduğu söylenebilir.
Önümüzdeki sürece dair kestirimde bulunan Uslu’nun cumhurbaşkanlığı seçimi için yorumu da basit ve kesin: Bir sonraki cumhurbaşkanı, Erdoğan kim derse o olacak. Bu yanıt, başkanlık sistemi tartışmasından bağımsız olarak (zaten Uslu bu tartışmanın henüz halkın gündeminde yer almadığını saptıyor) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisi ya da bir başkası, kimi işaret ederse Çankaya’ya onun çıkacağı iddiasını taşıyor. 

Dış politika etkisi
Uslu’nun dikkate değer bir başka saptaması da Ahmet Davutoğlu’nun idaresindeki dış politikanın, hükümetin artan oy potansiyelinde etkisi olduğu saptaması. Bu, üzerinde durmaya değecek bir konu. Birkaç nedenden dolayı...
Birincisi, belki Kıbrıs harekâtının çok sıcak olduğu yıllarda Bülent Ecevit’ten bu yana, dış politika konularının partilerin oy potansiyeli üzerinde dikkate değer bir etkisi olduğu yolunda bir bilgi bulunmuyor.
İkincisi, araştırmacının Erdoğan hükümetine fazladan puan getirdiğini söylediği son dönem, Davutoğlu yönetimindeki dış politikanın siyasiler ve aydınlar arasında, medyada en çok tartışıldığı, hedef alındığı dönem. Muhalefet partilerinin ve ABD-Avrupa çıkışlı yorumların ‘Sıfır sorundan sıfır ilişkiye’ diye özetlenebilecek şekilde hükümeti iğnelemediği gün yok gibi.

Yazının devamını okumak için linki tıklayınız

Murat Yetkin - Radikal