Cesaret Dağında Korku Rüzgârı Esmez…
- GİRİŞ28.12.2023 08:21
- GÜNCELLEME30.12.2023 14:22
Dosta güven aşılarken düşmanın kalbine korku salan bu güzel söz, Irak'ın kuzeyinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehadet şerbeti içen Piyade Sözleşmeli Er Enes Budak’ın son paylaşımıydı. Vatan savunmasının sıfır noktasında canı pahasına görev yaparken bayrağını, şeref ve namusunu koruduğu aziz milletine güven ve huzur telkin etmek adına bizlere tam olarak şöyle sesleniyordu Enes Budak;
"Cesaret dağında korku rüzgârı esmez. Aslanlar gibi yaşayın."
Bizler sizin için buralardayız diyordu Enes. Vazifemizin başındayız. Gece gündüz teyakkuz halindeyiz. Siz hiç merak etmeyin. Rahat olun. Huzurlu yaşayın diye bizlere sesleniyordu Enes. Bu duygularla görev yaptığı esnada haince bir baskında şehit düştü. Bizler bu kahraman Enes’in, Abdülkadir’in, Ahmet’in, Cebrail’in, Semih’in, Kemal’in, İsmail’in, Yasin’in, Çağatay’ın, Emre’nin, Ramazan’ın, Mehmet’in ve sınır boylarında en zor şartlarda görev yapan Mehmetçiklerimizin hakkını nasıl ödeyeceğiz? Onların yaralarını nasıl sağaltacağız? Acılarını nasıl dindireceğiz?
Elbette silah arkadaşları bu asil vatan evlatlarının intikamlarını alacak, halen alıyor ve en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar da bu intikam alınmaya devam edecektir. Gelin görün ki dünyanın bütün teröristleri bu Mehmetlerimizin bir tırnağı bile etmez.
Dünyada terörün her türlüsüne her ortamda en net tavır koyan bir ülke olarak uzun yıllardan beri terörün her türlüsüyle sınanıyoruz. Dün pes etmedik, bugün de pes etmeyeceğiz. Millet olarak ülkemize yönelik terörün ana gayesinin ne olduğunu ve bununla neyin planlandığını gayet iyi biliyoruz. Üstelik her hain terör eyleminden sonra bu bilincimiz daha da perçinleniyor.
Bu terörü destekleyen ve palazlandıranlar, uzun yıllardan beri ülke enerjimizin hatırı sayılır bir kısmını buraya yöneltmek zorunda bıraktılar bizi. Yeni dünyaya uyanmamızı istemediler. İçimize kapanma rolünü reva gördüler bize. Dışarda olup bitenlere karşı başımızı kaldıracak mecal bırakmamak istediler bizde. Dost görünümlü düşmanlar, teröristi silaha boğarken bize ambargolar uyguladı. İçimize yerleştirdikleri hainler eliyle terörle mücadelemizi baltaladılar yıllarca. Ne yaptılarsa başaramadılar. Asla da başaramayacaklar. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra terörle alakalı bize biçilen rollerin tamamını yırtıp attık. İçerde terörü bitme, dışarıda ise hareket edememe noktasına getirdik. Terörle mücadelede kendi silahlarımızı geliştirdik, geliştirmeye de devam ediyoruz. Öyle görünüyor ki bu son hain baskın, teröristlerle onları himaye edenlerin son çırpınışlarıydı.
Sınırlarının en uç noktasında son derece yüksek bir bilinçle görev yapan böylesine cesur yürekli vatan evlatlarına sahip bir ülkenin sırtı yere gelir mi?
Bir de bu kahramanları yetiştiren ailelerden bahsetmek gerek. Piyade Sözleşmeli Er Kemal Aslan’ın babası Mehmet Aslan gibi mesela. Oğlu Kemal şehit tahtına oturduktan sonra Mehmet Aslan, onunla çektirdiği bir fotoğrafın altına; “oğlum şehit oldu. Ne mutlu bana” paylaşımı yapacak kadar acılarını asalet, zarafet ve cesaret zırhına bürüyen aslan yürekli babalarımızdan sadece birisi.
Şimdi sorarım size; böylesine asil yürekli babalara sahip olan bir milletin geleceğe dair umutları söner mi?
Asla! Bugüne kadar bu umut hiç sönmedi bugünden sonra da sönmeyecek.
22 ve 23 Aralık tarihinde Pençe-Kilit Harekât bölgesinde 12 kahraman evladımızı şehit verdik, kalplerimize gömdük.
Canımız yandı, yüreğimiz kanadı.
Şehitlik bilincini kuşanmış, her fırsatta şehit olma isteğini dile getiren ve bu uğurda her şeyi göze almış Mehmetçikler ile onları şehadet bilinciyle yetiştirip donatan asil babalara sahip olan bir milletin umutlarını hiçbir güç söndüremeyeceği gibi böyle bir milletin geleceğe yürüyüşünü de hiçbir ihanet odağı engelleyemeyecektir.
Bizim savaşımız sözde PKK, özde ise ABD iledir.
Bizim savaşımız kendi âli çıkarlarına hizmet ettirmek amacıyla PKK’yı bir taşeron terör örgütü olarak kurup başımıza musallat eden ABD iledir özünde. Zira iki günde on iki aslanımızı şehit verdiğimiz bu haince baskın, ABD’nin koordinat ve mühimmat desteği olmadan asla gerçekleşemezdi.
Dünyayı kendi menfaatleri doğrultusunda parselleyip tasarlamaya koyulduktan sonra dost, müttefik ve stratejik ortak görünümlü söylemlerin altında ABD’nin bize attığı en büyük kazıklardan birisi, PKK’yı eğitip donatarak başımıza musallat etmesidir. Terörün kökünü kurutmaya dair attığımız her adımda karşımıza ABD’nin çıkma sebebi budur. ABD bugün de bu terör kozunu bize karşı kullanmış ve aklınca bizi uyarmaya yeltenmiştir. Buna karşılık bizim uyarımız ise oldukça sert olmuş ve terör belasından kurtuluncaya kadar da sert olmaya devam edecektir.
ABD nasıl ki bugün Gazze’de soykırımcı İsrail’e desteğini kestiği anda terörist İsrail devleti tarihten silinip bir hiç olacaktır. Aynı şekilde ABD’nin çocuk istismarcısı PKK’ya desteğini kestiği anda bebek katili PKK da bizim için bir hiç olacaktır vesselam.
Kalın sağlıcakla efendim.
Mürsel GÜNDOĞDU
murselgundogdu@gmail.com
Yorumlar8