Dua, Arınma ve Uyanma Mevsimi; Üç Aylar
- GİRİŞ11.01.2024 08:10
- GÜNCELLEME12.01.2024 08:26
Her seher vaktinde güneş, donuklaşan ruhları canlandırıp dünyayı hüzne boğan karanlıkları aydınlatmak ve kırık-dökük gönülleri ilahi nur huzmeleriyle donatmak için çıkıp gelir sarp tepelerin ve yüce dağların arkasından. Ne var ki biz insanlar çoğu zaman onu kendi ellerimizle gölgelemeye koyuluruz.
Tıpkı İslam dünyasının Yüce Rabbimizin son kutlu mesajının ruhundan uzaklaşıp bir sanal gölgeler tiyatrosunda kendilerini cicili bicili oyuncaklar eşliğinde şımarık çocuklar misali avutmaya çalıştıkları gibi.
Oysa Kâinatın Yaratıcısı ve Mutlak Sahibi Yüce Allah, dünya zindanında boğulmamamız ve eşyanın karanlığında kaybolmamamız için bizlere nice manevi iklimler ve aydınlık mevsimler bahşetmiştir ki bugün idrak etmekte olduğumuz Regaib Kandili’yle bizlere yedi kat göğün kapılarını açan Recep, Şaban ve Ramazan’dan müteşekkil Mübarek Üç Aylar işte böylesine feyizli mevsimlerin en önemlilerindendir. Öyle ki bu müstesna vakitler bizlere hem içinde barındırdığı bereket, rahmet ve mağfiret vesilesi olan Regaib, Mi‘rac, Berat ve Kadir gecelerini armağan etmesi hem de dünya keşmekeşi içinde tarumar olup giden gündelik hayatlarımızı gözden geçirme, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunmasıyla kararan gönüllerimize bir ilahi nur muştusu olarak gelip yerleşir.
Müslümanın bilinçlenme ayıdır Üç Aylar. Bir yıl boyunca ihmal ettiğimiz öz bilinci, basireti, idraki ve feraseti yeniden bileyleme ayıdır.
Üç Aylar, imanın aydınlığında karaları aklama, gönle musallat olan katran kirleri paklama ve Yüce Rabbin en kutlu emaneti olan iman ışığını yüreğin en müstesna köşesinde itinayla saklama ayıdır. İbadetlerin açtığı pürüzsüz yolla Allah’a yakınlaşma, azgın nefisle durmamacasına hesaplaşma ve yapılacak güzel amellerle iyiliğin ferahfeza iklimine kavuşma ayıdır. Adalet muvacehesinde her türlü zulmü boğma, dualarla göklere kanatlanıp arşa konma ve baştan ayağa güzel ahlak elbiseleriyle donanma ayıdır. Zikrin maharetli elleriyle kalbi yuma, tefekkür temrinleriyle aklı çatlatırcasına yorma ve bizlere bahşedilen her türlü nimete teşekkür ederek Rabbe ahd-ı vefa sunma ayıdır. Bu denli müstesna bir diriliş mevsiminin, geçen bir yılın acı, hüzün ve zorluklarını sabır ve metanetle sırtlanmış insanların gönül bahçelerine; imanın, ibadetin, rahmetin, bereketin, mağfiretin, idrakin, ihsanın, basiretin, arınma ve durulmanın olanca kapılarını açarak arz-ı endam etmesi işte bu yüzdendir.
Kötülük oklarının Müslüman yüreklere fütursuzca saplandığı yoğun bir imtihan döneminden geçiyoruz.
İslam’ı kabul ettiği andan itibaren cümle Müslümanları olduğu gibi yeryüzünün mazlum milletlerini de himaye eden kutlu milletimizin bu çağa geç kalışının faturası bütün İslam beldeleri için çok ağır olmuştur. Bu
dönemde bütün beşeriyetin gözü önünde türlü vahşetler yaşanmış, soykırım suçları işlenmiş ve insani dramların çığlıkları arşuâlâya direk olmuş ve olmaya devam ediyor. Bütün bunlar ilahi ihsanlardan mahrumluğumuzun, iyiliklerden, güzelliklerden, basiret ve idrakten yoksunluğumuzun ve fıtrattan sapmış müflis ruhlarımızın olanca yoksulluğunun can yakıcı çığlıklarından başka nedir ki?
Mübarek Üç Aylar vesilesiyle manevi rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı bu günlerde tek çıkar yolumuz, elden gelenin en iyisini yapmaya uğraşmak, bağlanan basiretimizi ardına kadar açmak ve duanın billur kanatlarını takarak semanın kapılarına dayanmaktır.
Ey Yüceler Yücesi Allah’ım!
Son kutlu mesajının yetimliğine savrulduğumuzdan beri inananların olarak bizler, bin bir çeşit felaketler yumağına duçar olduk, olmaya devam ediyoruz. Paramparça ahvalimizle dört bir yana dağıldık. Eşyanın kalabalığında boğulduk. Albenili patikalarda kaybolduk. Her türden günahın kör bataklığına gark olduk. Sen bize yardım eyle. Bizi sınırsız inayetinle felaha erdir. Gözlerimizi aç. Gönlümüze ilahi nur huzmeleri saç. Olanca idraksizliğimize rağmen bize merhamet et. Basiretimizi bağlama.
İlahi! Bütün kâinat ve cümle mahlukat uyanıkken biz tembellik edip derin uykulara daldık. Sen bizi lütfu kereminle uyandır.
İlmimizde, imanımızda, amelimizde ve ahlakımızda sebat edemeyip gevşeklik gösterdik. Sen bizi hidayetinle sıkılaştır.
İnanmaya muhtaç inananların olarak yüce davan uğrunda birlik-beraberlik içinde hareket etmeyi beceremedik. Sen bizi kudretinle birleştir.
İslam coğrafyalarına yönelik can yakıcı zulümlere göğüs geremedik. Zalimlere karşı dimdik ayakta duramadık. Sen bizi şefkatinle doğrult.
Kendi ihtiraslarımızdan ve ikbal kaygılarımızdan başımızı kaldırıp bu çağa uyanamadık ve geç kaldık. Sen bizi basiretinle uyandır ve hızlandır.
Bizi biz yapan değerleri, geleceğe doğru akması gereken hayalleri ve dört kıtanın bozkırlarına nal izlerimizle kazıdığımız ölümsüz idealleri unuttuk. Sen onları sınırsız ihsanınla hatırlat ve bizi unutma.
Servet için, şöhret ve şehvet için diyardan diyara savrulduk. Sen bizi sonsuz merhametinle derleyip toparla.
Sen göz verdin, biz kapattık. Sen kalp verdin, biz kararttık. Sen kulak, akıl, vicdan verdin, biz körelttik. Sen nice nimetler bahşettin, biz hepsini tükettik. Onca hak etmeyişimize rağmen şu koca dünya okyanusunda gönül heybesi boş, ruhu sarhoş dolaşan biz günahkâr kullarını yelkensiz, Sen’siz ve inayetsiz bırakma Allah’ım.
Mübarek Üç Aylar’ın hürmetine bize basiret ihsan eyle.
Yönümüzü cehalet karanlığından kurtarıp Sen’in kutlu yolunun aydınlığına tebdil eyle.
Onca unutmuşluğumuza, savrukluğumuza ve haketmemişliğimize rağmen bize sonsuz rahmetinle kutlu zaferler ihsan eyle.
Şüphesiz Sen, duaları kabul edensin.
Mübarek Üç Ayların İslam coğrafyalarına diriliş ve kalıcı zaferler getirmesi temennisiyle, kalın sağlıcakla efendim.
Mürsel Gündoğdu
murselgundogdu@gmail.com
Yorumlar8