Büyük Bir Adamı Kaybedersek…

  • GİRİŞ09.08.2024 09:06
  • GÜNCELLEME12.08.2024 09:00

Güzel bir insandı. 

Samimiyet ve teslimiyet onun en belirgin vasıflarındandı. 

Ölümü öldürmeyi başaran bir kabullenmişlikle hayata gülümsüyordu. Ömrünü adadığı Filistin davasının ağır yükü ve onuru bütün davranışlarına yansıyordu. Dava arkadaşlarından on binlercesini, aile efradından altmış kişiyi bu uğurda kaybetmesine ve siyasi lideri olduğu Gazze Şeridi İsrail’in Siyonist yönetimince ağır bir soykırıma tabi tutulmasına rağmen ne ümitsizliğe kapıldı ne de ye’se gark oldu. 

Türkiye’yi çok seviyor, ülkemizdeki siyasi gelişmeleri yakından takip ediyor ve Türkiye ile dostluğa çok önem veriyordu.

Şehadet aşığıydı o ve bunu hissettiğini konuşmalarında dile getiriyordu.  

En son İran Cumhurbaşkanı olarak seçilen Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak için Tahran'a gitmişti. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’den bahsediyorum. İran'da misafir edildiği sözde güvenli konuta Siyonist İsrail tarafından düzenlenen haince bir saldırı neticesinde şehit oldu. Katil İsrail zannediyor ki Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’yi şehit edersek Filistin davası sona erer.

Oysa İsmail Haniye şehadetinden önce yaptığı son konuşmada sanki şehit olacağını hissetmiş gibi bunun cevabını çok net vermişti;  

“Büyük bir adamı kaybedersek, onun yerini bir başka büyük adam alır."

Allah Teala şehadetini makbul eylesin. Başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere bu davaya gönül veren bütün dostların başı sağ olsun.

Şehit Haniye, hayatını Filistin davasına adamış cesur bir liderdi.

1963 yılında Filistin’den göçe mecbur edilen bir ailenin çocuğu olarak Şati Mülteci Kampı’nda dünyaya gözlerini açan İsmail Haniye, mülteci kampından siyasi liderliğe uzanan hayat serüveni boyunca Filistin’in özgürlük ve bağımsızlığı için var gücüyle mücadele etti ve bu uğurda şehadete yürüdü.

Gazze İslam Üniversitesinden mezun olduktan sonra Hamas üyesi olduğu ve Birinci İntifada’ya katıldığı gerekçesiyle İsrail tarafından tutuklanarak hapse atıldı ve ardından Güney Lübnan’a sürüldü.

Onun için şehadete giden yolların kaldırım taşları sabır ve çileyle döşenmeye başlamıştı artık.

Sürgünden Gazze’ye döndükten sonra Hamas Genel Sekreteri Şeyh Yasin’in Özel Kalem Müdürlüğü görevinde bulundu. 2006 yılında Gazze’de yapılan seçimleri Hamas’ın kazanması üzerine ismi bu davanın başbakan adayı olarak açıklandı.

İsmail Haniye artık Siyonist İsrail’in yakından takip ettiği hedef isimlerden biri haline gelmişti.

Nitekim İsrail buna yönelik bir hamle yapmakta gecikmedi ve ilk önce onun da içinde bulunduğu konvoya hain bir saldırı düzenledi. Amacını gerçekleştiremeyince bu defa İsmail Haniye’nin evini bir füze saldırısıyla hedef aldı. Haniye her iki saldırıdan sağ kurtulmayı başararak Katil İsrail’in kirli emellerini boşa çıkardı.

2017 yılında Hamas Şura Konseyi tarafından Halid Meşal'in yerine Hamas Siyasi Büro Başkanı olarak atandı. 

Toprakları günden güne işgal edilen, halkı sebepsizce zulme uğrayan, aç-susuz bırakılan ve şehit edilen bir milletin haklı davasının yükünü omuzlamak, böyle bir zulme en sorumlu kişi olarak sabır ve tahammül göstermek ne kadar zor bir işse işte İsmail Haniye’nin hayatı da böyle bir zorluğun tam merkezinde sürüp gidiyordu.
Konuşmalarından ve tavırlarından anladığımız kadarıyla ne kendi hayatı ne de şehit olanların durumu onu çok üzüyordu. 

Onu en ziyade rahatsız eden şey, esaretti ve bu çaresizlik içinde sivil halk başta olmak üzere kadın ve çocukların düştüğü durum, açlık, susuzluk ve benzeri çilelerdi. Bir de İslam dünyasının duyarsızlığı, bölünüp parçalanmışlığı ve vurdumduymazlığı… 
Bu can yakıcı durum onun berrak ve mütebessim çehresinin arkasında sabit bir fon olarak her daim asılıydı.

İran’ın misafirini koruyamamasına ne demeli?

Bugün herkes her ortamda İran’ın güvenliği meselesini konuşuyor. 

Başta Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin 2020’de Bağdat Havalimanı'nda öldürülmesi olmak üzere yakın zamanda Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopterin düşmesi neticesinde yerini bile tespit edemeyen İran’ın bu içler acısı durumu, bir taraftan İran devlet görevlilerinden hiçbirinin ülke içinde ve dışında güvende olmadığı şüphesini uyandırırken aynı zamanda onların her türlü iç ve dış operasyona açık olduğu kuşkusunu da haklı olarak uyandırıyor.

Şimdi bunlara Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere Tahran'a giden İsmail Haniye’nin başkentte kaldığı sözde güvenli bir konutta saldırıya uğrayarak şehit edilmesi eklenince İran’ın karizması iyice çizilmiş oldu.

İran’ın bu ayıptan bir an önce kurtulması gerekiyor.

Mürsel Gündoğdu / Haber7

murselgundogdu@gmail.com

Yorumlar2

  • Semendire 1 ay önce Şikayet Et
    İran İsraili değirmenine şu taşıyor. Bakmayın onların it dalaşı yaptıklarına. Hiç bir zaman karşı karşıya gelmezler.
    Cevapla
  • Okur 1 ay önce Şikayet Et
    Roket deyince ülke toprakları dışından ateşlendi deyince yapay zeka buldu deyince mosad acansları yaptı deyince işin üstü örtbas mı edilecek. füzeyle roketle yatağı vuramazsın yapay zekalı üstün teknolıji araçlarıyla bulamazsın emin olamazsın. Iran içindeki itrail kuklaları derin devlet uzuvları yaptı yaptırdı işin ardı irangate kokuyor.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat