Türkiye ile Mısır ilişkilerinde yepyeni bir dönem başladı.

Öyle görünüyor ki ortak çabayla geliştirilen bu yeni iklimde ulaşılan mutabakatlar ve imza altına alınan hedefler doğrultusunda yakın gelecekte güçlü ve istikrarlı adımlar atılabilirse bu durum her iki ülkenin kalkınmasına önemli katkılar sunacağı gibi Ortadoğu’nun bozulan dengelerine balans ayarı olup bölgenin barış ve istikrarına da üst düzeyde katkılar sunacaktır.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle dünkü Türkiye ziyaretinden bahsediyorum. 12 yıl aradan sonra bir Mısır Cumhurbaşkanı Türkiye-Mısır Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’na katılmak için dün Ankara’ya geldi.

İki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Şubat Kahire ziyaretinde yeniden yapılandırılmıştı. İşte bu konseyin ilk toplantısı iki ülke bakanlarının katılımıyla dün gerçekleşti ve yaklaşık iki saat sürdü. Toplantıda Türkiye-Mısır ilişkileri etraflıca gözden geçirilerek sanayiden ticarete, savunmadan enerjiye, şehircilikten eğitime, sağlıktan çevre alanına kadar 17 anlaşma imzalandı. Ayrıca Türkiye-Mısır Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ortak bildirisi de 36 madde olarak kaleme alındı.

Bu yakınlaşma, bölgedeki dengeleri değiştirir.

Türkiye-Mısır yakınlaşması ve iş birliği 21. Yüzyılda soykırıma maruz kalan mazlum Filistinlilere can suyu olacağı gibi bölgedeki dengeleri kökünden değiştirebilme potansiyeline de sahip.

Türkiye ile Mısır köklü medeniyetlere beşiklik etmiş iki kadim ülke. Bunun yanında iki ülke arasındaki uzun süreli ortak geçmişe ilave olarak yakın dostluk bağları da var. Bu bağın güçlendirilmesi kısa ve uzun vadede pek çok potansiyeli bünyesinde barındırıyor. Özellikle İsrail’in kendi sapkın kehanetleri adına Filistin topraklarını kana buladığı ve 3. Dünya savaşının fitilini tutuşturup dünyayı ateşe vermeye yeltendiği bu günlerde bu görüşme daha da anlam kazanıyor.

Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantıda buna işaret ederek “Gazze'de 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi ve ateşkes önceliğimiz olmaya devam ediyor" dedi.

Türkiye ile Mısır birçok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip.

Bu tarihi toplantıda da vurgulandığı üzere Mısır, başta Gazze olmak üzere Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan ve Afrika boynuzu gibi bölgesel meselelerin çözümünde Türkiye ile benzer görüşlere sahip. Nitekim bu toplantıda Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Türkiye ile Suriye'nin yakınlaşmasını memnuniyetle karşıladıklarını apaçık bir şekilde dile getirdi.

Bu açıdan bakıldığında da Türkiye ve Mısır'ın bölgesel barış ve istikrara katkıları hayati önemde.

Her şeyden önce Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde başından beri ortak bir duruşa sahip. Bir yıla yaklaşan bu soykırım sürecinin sona ermesi, kalıcı ateşkesin bir an önce tesis edilmesi, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin bir an önce kurulması ve insani yardımların engelsiz akışı her iki ülkenin birinci önceliği. Üstelik öteden beri Mısır halkı, Türk kültürü ve Türkçe’ye yoğun ilgi gösteriyor. Hal böyle olunca Mısır’la ilişkilerin hızlı bir ivme yakalamasının önünde doğal hiçbir engel yok.

Türkiye- Mısır yakınlaşması her iki ülke ile dünya ve bölge barışına pek çok şey kazandırırken başta İsrail ile Yunanistan olmak üzere bazı Avrupa ülkeleriyle ABD’yi rahatsız edecektir.

Bu konudaki manipülasyonlara ve suni dalgalara kapılmadan ticaretten turizme, enerjiden savunmaya ve bölgesel istikrar alanlarına dair istişareler hızlanmalı ve her iki ülkenin haiz olduğu büyük potansiyel bir an önce hayata geçirilmeli.

Zira Mısır’la ilişkiler ivme kazandıkça Ortadoğu’da barışa bir adım daha yaklaşılacak ve Ortadoğu’nun bozulan balans ayarları yeniden denge bulacaktır.

Kalın sağlıcakla efendim.

Mürsel Gündoğdu/Haber7

murselgundogdu@gmail.com