Teknolojik Cihazlarda Yerlilik Şart
- GİRİŞ19.09.2024 09:23
- GÜNCELLEME21.09.2024 09:34
Dünyada çok çarpıcı gelişmeler yaşanıyor.
Şok halindeyiz adeta.
Hayatımızı kolaylaştırmak ve renklendirmek gibi ışıltılı vaatlerle can-ciğer kuzu sarması olduğumuz teknolojik cihazlar bir anda kâbusumuz haline geldi. İsrail’in Hizbullah’a yönelik ardı ardına gerçekleştirdiği siber saldırılar gösterdi ki yanında teknolojik bir cihaz bulunan hiç kimsenin hayatı güvende değil. O kişinin başına nerede ve ne zaman neler geleceğine dair de hiçbir güvence yoktur.
Hepimiz her an risk altındayız ve ne yazık ki bu risk, sadece birilerinin iki dudağı arasına gizlenmiş.
Peki ne yapacağız? Ne yapmamız gerekiyor?
Neredeyse hayatımızın her anına yön veren ve dünyanın dijital bir köye dönüşmesiyle hızla olmazsa olmazlarımız arasına giren irili ufaklı bütün teknolojik cihazları hiç vakit kaybetmeden derhal hayatımızdan çıkarmamız mı gerekiyor?
Bu akıllı cihazlarla aramıza belirli bir mesafe koymak ufacık da olsa bir tedbirdir ama nereye kadar?
Bu dijital çağda cep telefonları, tabletler, bilgisayarlar ve benzeri cihazlar yapışık ikizimiz gibi oldu artık. Bu saatten sonra çok istesek de bunları hayatımızdan çıkaramayız artık.
O halde yapmamız gereken tek şey bir an önce bu cihazların yerli üretimlerini gerçekleştirmek. Bunun için çaba harcamak ve bir an önce yola revan olmak. Yazılımları, tasarımları ve donanımları bize ait dünyayla rekabet edecek teknolojik cihazlar üreterek ve bunların kullanılması konusunda sıkı bir bilinçlendirme çalışması yaparak bu hayati riskten ila nihaye kurtulmamız mümkün.
Yaşanan son gelişmeler bize bağıra bağıra çok net bir gerçeği haykırıyor;
Yerli ve milli teknoloji hamlesi ülkemiz ve insanımız için ekmek kadar, hava kadar ve su kadar elzem.
Bundan kaçışımız olmadığı gibi artık kaçacak yerimiz de yok.
Ya ceplerimize, evlerimize, işyerlerimize kısaca hayatımıza kendi ürettiğimiz cihazları sokup emniyette kalacağız, güvende olacağız, özgür takılacağız ya da birilerinin bize yönelik her türlü tehdidine boyun eğecek şekilde hayatımızı süklüm püklüm idame ettireceğiz.
Ne kadar acı verici bir durumla karşı karşıyayız aslında.
Bu cihazları üretip fahiş fiyatlarla dünyaya servis edenler, canları istedikleri zaman destursuz bağa girer gibi bunların içine giriyorlar. Bu cihazlara müdahale ediyorlar ve gözlerini kırpmadan bu aletleri siber saldırıcı aracı olarak kullanabiliyorlar.
Şaka gibi ama asla şaka değil, gerçek.
Parasını verip sahip olduğunuz bir alet hiç beklemediğiniz bir anda sizin celladınız oluyor. İnsanın kendisi için kiralık katil tutması gibi bir şey bu.
Gençlerimiz bu sorunu aşabilecek kapasitedeler.
Yerli ve milli teknoloji konusunda imkân oluşturup fırsat sunulduğunda gençlerimizin bu sıkıntının üstesinden rahatlıkla geleceğine inancım tam.
Böyle bir ideali içinde büyüten genç sayımız her geçen gün artıyor.
Bu iş için ihdas edilmiş güzide kurumlarımızda yapılacak planlamalar neticesinde istihdam edilecek gençler, gerekli devlet desteği ile çok kısa sürede dünyayla aramızdaki farkı eritecek ve milli teknoloji hamlesini başarıya ulaştıracaktır.
Bunlar yapmadığımız şeyler değil.
Dün her türlü savunma teknolojisini dışardan alırken ve çoğu zaman da ambargoyla karşılaşıp boyun bükerken bugün bu alanda sadece kendi ihtiyacını karşılayan değil aynı zamanda ihracat yapan ve bunu da her geçen gün artıran bir ülke haline geldik.
Türk milletinin arzu edip de başaramayacağı hiçbir şey yoktur.
Yeter ki ülkemizin kangren olmuş pek çok meselesinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi buna dair de güçlü bir irade beyanı olsun ve hedef net olarak ortaya konsun.
Mürsel Gündoğdu/Haber7
Yorumlar4