Tusaş şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Bu hain saldırı milletimizin umutlarına, birlik-beraberliğine ve geleceğine yapılmıştır. Ülkemizin başı sağ olsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Her şey çok açık ve net.

Bu terör eylemi üzerinden bize çok açık seçik bir mesaj veriliyor.

Oturun oturduğunuz yerde, diyorlar. Size çizdiğimiz yörüngenin dışına çıkmak için çaba harcamayın, diyorlar. Yeni dünyada size biçilen role boyun eğmekten başka çareniz yok, mesajı iletiyorlar bize akılları sıra.

Milletimizin geleceğe dair umutlarını yıkmak istiyorlar sonra. Ucunda ışık görünen tüneli başımıza yıkmak istiyorlar. Terörü bitirmeye en yakın olduğumuz bir dönemde bizi eskiden olduğu gibi terör korkusuna ve çaresizlik sarmalına dolamak istiyorlar.

Ayağınızı denk alın, adımlarınızı dikkatli atın diyorlar.

Yoksa…

Yoksa bütün bu hamlelerinizin kalbine, gayretlerinizin üstüne ve ülkenizin başkentine elimizi kolumuzu sallayarak gireriz, vurup kırarız, diyorlar kıt akılları sıra. Canınızı yakarız, mesajını iletiyorlar kalleşçe…

Günü, yeri ve saati ayarlı bir terör eylemi.

Günü belli zira Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BRİCS toplantısına katılmak üzere Tataristan’ın Başkenti Kazan’a hareket ettiği gün yapılan bir terör eylemi bu. Cumhurbaşkanımızın yurt dışına gittiği gün ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinden hemen önce gerçekleşiyor. Ülkemizin moraline, motivasyonuna, duruşuna ve inisiyatifine direkt yapılan hain bir saldırı bu. Enerjimizi çalmaya ve uluslararası ilişkilerde ışıldayan sinerjimizi elimizden almaya matuf kahpece bir girişim bu. Güya bu yolla bize gözdağı vermek istediler, ayar çekmeye kalkıştılar.

Yeri belli zira Cumhurbaşkanımızın Tataristan’ın Başkenti Kazan’a indiği anda Ankara Kazan’da gerçekleştirilen bir terör eylemi bu. Sizce böyle bir terör eylemi tesadüf olabilir mi?

Bu yolla bize denmek isteniyor ki siz BRİCS üyeliğinin ve buna benzer diğer inisiyatiflerin peşinden giderseniz, aynı bugünkü gibi bizim size biçtiğimiz rolden başka arayışlar içinde olursanız Ankara’yı ve ülkeniz için hayati öneme haiz projelerinizi riske etme tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız. Güya bize bu yolla böyle bir mesaj vermek istiyorlar.

Bu, saati itibarıyla da mesaj içeren bir terör eylemi. Burada Rusya detayı ortaya çıkıyor zira bu terör eylemi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinden hemen önce gerçekleşiyor ve bize bu yolla denmek isteniyor ki Rusya ile ilişkilerinizi derhal gözden geçirin, yeniden değerlendirin ve bu konuda haddi aşmayın...

Neticede Tusaş’a yönelik bu hain terör eylemi açıkça Türkiye’nin içerde terörü bitirme ve iç cepheyi güçlendirme hamlesi ile dışarda BRİCS’e katılma iradesine karşı yapılmış hesaplı, planlı, yer ve zaman ayarlı bir eylemden başkası değil.

Tünelin ucu aydınlık ama içimizdeki karışıklıklara dikkat etmemiz lazım.

Bedeli ne olursa olsun tünelin ucundaki ışığa ulaşacağımızdan bu milletin en ufak şüphesi yok. İnadına ışığa koşmamız, inadına daha çok çalışmamız ve inadına daha çok üretmemiz gerekiyor. Bu konuda çok dikkatli olmamız ve asla dağınık bırakmamamız gereken alanlar var.

Toplum olarak ahlaki yozlaşmanın kuşatmasındayız mesela.

Gün geçmiyor ki sokaklarımızda kan donduran bir yaralama ve öldürme hadisesiyle karşılaşmayalım.

Para için babasını ve dedesini öldürecek kadar çukurlaşan asi ruhlar ile miras için aile fertlerine ve kardeşlerine kıyacak kadar gözü dönmüş zihinler eliyle toplumumuz her gün sinsi bir bombardımana tabi tutuluyor.

Yalan ve hile gibi bireysel ve sosyal hayatı tarumar eden huyların, tüketmekte olduğumuz et ürünlerinden süte, zeytin yağından baharata kadar her bir kalem üründe peynir ekmek olup sofralarımıza ulaşarak ahlakımızı olduğu gibi sağlığımızı da tehdit eder hale gelmesi bu ahlaki yozlaşmanın boyutlarını göstermesi açısından çok manidar.

Hem ruhi hem bedeni bir istila altında kalırsak tökezleriz.

Alkol ve bağımlılık gibi zihni çökerten alışkanlıklara müptela olanların sayısı her geçen gün artarken ve bunların yaş ortalamalarında ciddi düşüşler gerçekleşirken yaşadığımız sokaklar hangimiz için güvenli olabilir?

Kitle iletişim araçlarının çeşitlenmesi vasıtasıyla günümüzde her yaştan insan, istediği her şeye ışık hızında ulaşma imkanına kavuştu. Yalan, manipülasyon ve dolandırıcılık hayatımızın her anını tehdit eder hale geldi. İnsanı kendinden, kültüründen ve değerlerinden uzaklaştıran içerikler çocuklarımıza internet vasıtasıyla şekillenen sanal dünyalarında oyunlar, diziler ve filmler aracılığıyla sunularak onları tutkularının efendisi ve sınırsız arzularının kölesi haline getiriyor.

Bu geçiş döneminde bunlara karşı çok sıkı tedbirler almalıyız. Güçlü yarınlar istiyorsak içte ve dışta safları olabildiğince sıkı tutmak lazım.

Başka çıkar yolumuz var mı?

Mürsel Gündoğdu/Haber7

murselgundogdu@gmail.com