Bugünlerde hayatın her alanına dair hızlı değişen gündem zinciriyle karşı karşıyayız. Bu durum bizi bazen pütürlü ellerin dayanılmaz acılarıyla yoğururken bazen de umudun ferahfeza iklimine savuruyor.

Öyle hayati öneme haiz bir zaman dilimindeyiz ki bu zor vakitler bizi, en büyük gündem olarak ülkemizin güvenli geleceğine odaklanmaya, vatan ve milletimizin bekasına ve bir yandan öz be öz kardeşlerimizle diğer yandan gönül coğrafyalarımızla güçlü iş birliği ve dayanışmaya icbar ediyor.

Türkiye bir taraftan yürüttüğü etkin diplomasi ile öte yandan almakta olduğu tedbirlerle bu zor zamanın ruhunu yakalamaya çalışıyor olacak ki dün Ankara yine oldukça hareketli saatler geçirdi. Başkentte Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde çok önemli tarihi bir toplantı gerçekleşti.

İlki 2 Ağustos 2022'de Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te yapılan Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan’ın Dışişleri, Ulaştırma ile Ekonomi ve Ticaret Bakanlarından oluşan toplam dokuz bakanın katıldığı bu ikinci toplantı bizi hem kardeşlerimizle pek çok alanda iş birliği imkanlarının genişlemesi adına hem de tohumlarını Türk Dünyasının yetiştirdiği büyük fikir ve aksiyon adamı İsmail Gaspıralı’nın attığı “Dilde, fikirde, işte birlik” idealinin gerçekleşmesine yönelik yeni bir umut huzmesiyle yüzleştirdi.

Türk Devlet yetkililerinin her bir araya gelişi Türk milletini ziyadesiyle memnun edip heyecanlandırıyor.

JW Marriott Ankara Otel'de düzenlenen Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan Dışişleri, Ulaştırma ile Ekonomi ve Ticaret Bakanları Üçlü görüşmelerine bu açıdan bakmak ve her fırsatta bu tür iş birliklerinin sayısını artırmak lazım.

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Özbekistan Dışişleri Bakanı Bahtiyar Saidov ile kameraların karşısına geçen ve düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, bu önemli toplantıda üç kardeş ülkenin bölgede ve Türk dünyasında yapacağı ortak projelerin kapsamlı şekilde ele alındığını dile getirerek toplantıda görüşülen meselelere dair önemli açıklamalar yaptı.

Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan arasında ulaştırmadan ekonomiye, gümrükten finansa, altyapıdan yatırım ve dijitalleşmeye kadar pek çok alanda iş birliği imkân ve fırsatlarının görüşüldüğü bu üçlü toplantıdan sonra Ankara Bildirisi de açıklandı.

Türk Devletleri yeni çağa güçlü hazırlanıyor.

Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan arasında düzenlenen üçlü görüşmelerin ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dünyada hacim olarak en büyük ticaretin Asya ile Avrupa arasında olduğunu, Azerbaycan ve Özbekistan’ın bu ticaretin tam merkezinde bulunduğunu ve Asya ile Avrupa kıtaları arasındaki en kestirme, en güvenilir, en hızlı ve ekonomik güzergâhın ise Orta Asya-Hazar Denizi-Güney Kafkasya ve Türkiye hattı olduğunu söyledi. Bu yüzden gerçekleştirilen üçlü toplantının ana omurgasını ticari koridorlar başta olmak üzere ticaret, yatırım, sanayi, enerji, ulaştırma, lojistik, dijitalleşme ve iletişim alanlarında ortak projelerin geliştirilmesi ile bunların teşvik edilmesi oluşturdu.

Bildiride “Orta Koridor” ve diğer koridorlar vurgusu dikkat çekici.

Üç ülkenin sınırlarından geçen “Orta Koridor”dan tutun da Zengezur Koridoru ve bölgeye yönelik diğer uluslararası ulaşım koridorlarına dair altyapıların geliştirilmesi, buralarda dijitalleşmenin teşvik edilmesi ve ticaret akışlarının kolaylaştırılması bu bildirinin en önemli kararlarından bazıları.  Bildiride bu noktalarda ortak irade ve iş birliğinin gerçekleşmesi halinde bunun Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan'ın ortak hedeflerini de güçlendireceği ve karşılıklı ilişkileri sağlamlaştıracağı özellikle vurgulandı.

Bu tarihi bildiride ayrıca bölgesel ulaşım, iletişim ve altyapının geliştirilmesinden tutun da demiryolları, karayolları, lojistik merkezleri ve havaalanlarının tasarımı, inşa ve işletilmesi konularında tecrübe paylaşımı yapılması hususlarında da mutabık kalındığı belirtildi.

Bütün bunların yanında gıda güvenliği, tarım, gıda işlemeyle ilgili araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile yenilenebilir enerji, sıfır atık ve yeniden ağaçlandırmaya kadar hayatın her alanıyla ilgili tecrübe paylaşımlarının güçlendirilmesi de karara bağlandı.

Başta bildiriye taraf ülkelerin güvenlik ve refahı olmak üzere Orta Asya ve Orta Doğu’da güvenliğin sağlanması, Afganistan’da kalıcı barıştan tutun da Filistin meselesinde iki devletli çözüme kadar dünyanın her bir köşesindeki çözüm bekleyen meselelere barış ve Hak’tan yana tavır alarak kalıcı ve adil çözümler üretilmesi teklifi, Türk aklının dünya barışına yapabileceği katkının boyutlarını göstermesi açısından çok değerli.

Türk dünyası, geleceğe dair böylesine iddialı ve güçlü adımlar atarken Türk Devletleri Teşkilatına üye ve gözlemci olan ülkelerde acilen bir Türk dünyası bakanlığı kurulmalı.

Devir hız devri. Bekle de gör devri sona erdi artık. Bu yeni çağ, çok hızlı karar almayı ve bunu vakit geçirmeden uygulamayı gerekli kılıyor. Türk Devletlerinin barıştan ve insaniyetten yana dünyaya söyleyeceği çok söz olduğu gibi bu kardeş ülkelerin birbirlerinden istifade edeceği pek çok alanın da bulunduğunu düşünenlerdenim. Bu yüzden Türk dünyasının pek çok meselede ortak hareket edebilmesinin zamanı geldi de geçiyor.

Türk Dünyası deyince akla gelen önemli isimlerden birisi Kürşad Zorlu’dur.

Ankara milletvekili olan Prof. Dr. Kürşad Zorlu, geçtiğimiz günlerde partisinden istifa ederek AK Parti’ye katıldı. Zorlu, katılım esnasında yaptığı konuşmada, ülkemizin çoklu tehditlerle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Devamında Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” anlayışıyla cumhuriyetimizin ikinci asrına adım attığımız bu tarihi dönemeçte Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkeye hizmet yolunda bu inanç ve heyecanla AK Parti’ye katıldığını ifade etti.

Ne garip bir ülkeyiz ki pek çok milletvekili kendi partisinden başka partilere canının istediği gibi gelip geçerken hiç ses çıkarmayanlar Kürşad Zorlu’nun Ak Parti’ye katılmasına çok içerlediler. Üstelik sadece bununla da kalmayıp Zorlu’yu günlerce sosyal medyada taş yağmuruna tuttular.

Bir kere şunu iyi bilmek lazım ki meyvesiz ağaç taşlanmaz.

Kürşad Hoca, Türk dünyası söz konusu olduğunda ülkemizin yetiştirdiği en yetkin akademisyenlerinden biri kuşkusuz. Aynı zamanda saha bilgisi de fevkalade. Zamanın ruhunun Türk’ü vazifeye çağırdığı böylesine tarihi bir dönemeçte Türk’ün töresini bilip tarihine vakıf olan birisinin milletine ve vatanına hizmete talip olmasından daha doğal ne olabilir ki?

Zorlu, Ak Parti’ye hem Türk dünyasıyla ilişkiler hem de milli kültür alanlarında güçlü katkılar sunabilecek nitelikte bir değer. Ak Parti’nin bu tür meselelerde Kürşad Hoca’nın birikimlerinden istifade etmesi her zaman ülkemizin hayrına olacaktır, diye düşünüyorum.

Mürsel Gündoğdu/Haber7

murselgundogdu@gmail.com