Kahrolası, ne biçim ölçtü biçti!
- GİRİŞ13.02.2025 10:17
- GÜNCELLEME14.02.2025 08:45
Amerika Birleşik Devletleri'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, görevine tabiri caizse züccaciye dükkanına girmiş fil gibi başladı.
Amerika toplumuna savaşları durdurup küresel yayılmacılığa sınırlama getireceği vadi ve yeniden büyük Amerika idealiyle seçimleri kazanan Trump, koltuğa oturur oturmaz her platformda Panama Kanalı ile Grönland'ı ele geçirip kontrol etmekten, buralar için gerekirse asker kullanmaktan ve ABD’nin ekonomik güvenliği için bunlara ihtiyacı olduğundan bahsetmeye başladı. Trump, bütün kibirli tavrını kuşanıp dünyanın gözlerinin içine bakarak Kanada'nın ABD'nin 51. eyaleti olması gerektiğini söylüyor. Üstelik bununla da kalmayıp Meksika Körfezi'nin adının Amerika Körfezi olarak değişmesi gerektiğini açık açık ifade ediyor.
Trump, dünyaya meydan okuyor adeta.
Donald Trump’ın ABD çıkarları için dünyanın dişini geçirebileceği her köşesini kendi malı gibi görme hastalığı ile buraları bir müteahhit edasıyla dizayn etme arzusu sadece Kanada ve Meksika’yla sınırlı değil. Onun bu üstenci tavırlarından Danimarka başta olmak üzere İngiltere, Avrupa Birliği ülkeleri, Ortadoğu ve bütün dünya ülkeleri tedirgin durumda. Görünen o ki Trump, geçen dönem başkanlığı kazanamamasının olanca hıncını bütün dünya ülkelerinden çıkarmaya ant içmiş gibi hareket ediyor.
Trump’ın son açıklamaları hepimize gösterdi ki onun bu hıncından en büyük payı mazlum coğrafyalar alacak. ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçen hafta Beyaz Saray'da bir araya geldi. Belli ki Trump’ın, kendisini başkan seçtiren soykırımcı Siyonistlere diyet borcunu ödeme zamanı gelip çatmıştı. Nitekim öyle de oldu. İki kafadar baş başa görüştüler; yediler-içtiler, ölçtüler-biçtiler ve yüzyılın en iğrenç planını kustular.
Bu durum akıllara Müddessir Suresi 18-23. Ayetlerini getiriyor.
Rivayet o ki Velid b. Muğire bir gün Peygamber Efendimizin yanına gelerek okuduğu Kur’an’ı dinlemiş ve bundan çok etkilenmiş. Sonra Mahzum Oğullarına varıp Muhammed’den dinlediği sözde bir tatlılık ve hoşluk olduğunu söylemiş. Buna karşı bazı Kureyşliler Velid’in saptığını ve bu gidişle bütün Kureyş’in yoldan sapacağını dile getirmişler. Bunun üzerine Ebu Cehil devreye girmiş ve ona bir nevi psikolojik ve sosyal baskı uygulayarak Velid’in Kur’an’a dair pozitif düşüncelerinin negatife dönmesini temin ederek Kureyşlilerin rahatlamasını sağlamış. Tabi bu esnada Velid, etkisinde kaldığı Kur’an’a dair ne söyleyeceği hususunda epey zorlanmış ki Kur’an bize bu süreci şöyle tasvir eder;
“…O, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
Kahrolası, ne biçim ölçtü biçti! Sonra yine kahrolası ne biçim ölçtü biçti!
Sonra baktı. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.
En sonunda sırtını dönüp gitti, gururuna mağlup oldu…”
Bütün dünya onca zamandır çoluk-çocuk-yaşlı-kadın-sivil ve bebek ölümleriyle sınanan Gazze’de yapılan barış anlaşmasıyla birazcık nefes almaya hazırlanırken Bay Trump, yerle bir edilmesinde iş birliği içinde oldukları Netanyahu ile plan yaparak Filistin’in asıl sahiplerini topraklarından sürerek süslü püslü sözler eşliğinde bir müteahhit edasıyla Gazze’ye çökmeye çalışıyor. Trump ve Netanyahu’nun yaptığı bir bakıma şeytana pabucunu ters giydirmekten ibaret. Zira bu gayrı hukuki olduğu gibi o kadar da gayrı insani bir plan. Kahrolasıcalar bir araya gelip ne kötü plan yaptılar.
Henüz yolun başında olan Trump, dünyanın gözü önünde Joe Biden’in katliam yapan Siyonistlerin bu zulmüne çanak tutan tavırlarına taş çıkaracak şekilde soykırımcı İsrail lehine skandallara imza atmaya devam ediyor.
Ortak basın toplantısında Trump'a İsrail'in Beyaz Saray'daki en büyük dostu olarak seslenen Yüzyılın soykırımcısı Binyamin Netanyahu, Trump'ın ilk başkanlık döneminde Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması, ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ve İsrail'in Golan Tepelerini ilhakını savunması gibi desteklerini anımsatarak bütün bunların hepsinin sadece iki haftada olduğunu, dört yılın sonunda ise bundan çok daha iyi şeyler gerçekleştireceklerini hayal ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asya turuna çıkmadan önce Trump’ın Gazze planına tepki gösterdi ve gündeme getirilen bu önerilerin konuşmaya değer hiçbir yanının olmadığını açıkça ifade etti.
Trump’ın bu planına karşı çıkanlardan biri de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu. Gazze’nin emlakçılık yapılacak boş bir arazi olmadığını, orada 2 milyon insanın yaşadığını, bu topraklarda yaşayan insanların hiçbir şekilde göçe zorlanamayacağını, Filistinlilerin bir devlete sahip olma isteğine saygı duyulması gerektiği gibi Ürdün ve Mısır'a da saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Umulan o ki tekeri patlamış kamyon gibi insanlığa tehdit oluşturan bu tür üstenci yaklaşımlara karşı tepkiler daha da çoğalır ve kendi topraklarında soykırıma uğrayan mazlumlar rahat nefes alma imkanına kavuşur.
Bütün dostların Berat Gecesi mübarek olsun. Bu mübarek gece günahlardan arınmamız ile Yüce Allah'ın rahmet ve mağfiretine ulaşmamıza vesile olsun.
Yorumlar12