İngiliz işi şansa bırakmaz
- GİRİŞ25.10.2023 08:11
- GÜNCELLEME26.10.2023 08:31
Geçtiğimiz hafta ilginç bir haber yansımıştı medyaya…
Haber bombardımanı arasında kaybolup gitti.
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian’ın, 42 yıllık karikatüristi Steve Bell’i, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu eleştiren bir karikatür nedeniyle kovduğu yazıyordu.
Bell karikatürde, Netanyahu’yu kendi karnı üzerine Gazze Şeridi’nin ana hatlarını neşterle kesmek üzereyken resmediyordu.
Netanyahu karikatürde “Gazze sakinleri… Hemen şimdi defolun” diyordu.
The Guardian Bell’in çizimini ‘antisemitik (Yahudi düşmanı)’ buldu.
Bell’in aktardığına göre karikatürün yayınlanmayacağı, gerekçe olarak da 17. yüzyılda yaşamış İngiliz şair William Shakespeare’in ‘Venedik Taciri’ adlı oyununda yer alan ‘tefeci Yahudi’ Shylock karakterinin ‘yarım kilo et’ repliğini anımsatmasını gösterdi.
Shylock, açgözlü doğası nedeniyle İngiliz edebiyatındaki en kötü şöhretli Yahudi tiplemelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Oyunda Shylock, geri ödenmeyen bir borç için birinin etinden yarım kilo istiyor.
Al Pacino’nun başrolünü oynadığı aynı adlı bir de film var.
Ancak gözden kaçan bir detay işin rengini değiştiriyor.
Venedik Taciri adlı oyunda aç gözlü Yahudi Tüccar Shylock, kendisinden aldığı borcu ödemeyen bir Hristiyanın etini almak istiyor.
Venedik yasalarına göre eti kesmesine izin veriliyor ama bir avukat ortaya çıkıp senetteki bir kelime üzerinden giderek o etin kesilebileceğini ama bir damla dahi kan akıtmadan kesilmesi gerektiğini söyleyince iş tersine dönüyor.
Yahudi tüccarın kan akıtmadan yarım kilo et kesmesi mümkün değil.
Bunu bilen Yahudi etten vazgeçse de mahkeme diretiyor.
“Hayır yarım kilo et keseceksin ama bir damla kan akıtmayacaksın!
Yoksa mallarını yarısını senden borç alan tüccara yarısını da devletin kasasına vermek zorundasın!
Canını ancak Venedik Dükü bağışlar!”
Bunun üzerine iyice korkmaya başlayan Yahudi Tüccar “benim malımı almayın, canımı alın!” diye yalvarır.
En sonunda mallarını kendisinden borç alan tüccara hibe ederek bu işten sıyrılır.
Yani bu karikatür basit bir “eğlencelik” değil. 2000 yıllık bir hesaplaşma aslında.
Hristiyan dünyasına göre Yahudiler tanrılarını (Hz. İsa) çarmıha gererek öldürdü.
Tanrı katili yani “deicit” yaftası ile yaftaladıkları yahudilerden nefret ederler.
Oysa son dönemde dünyada düzenin değişmesi, çıkarların farklılaşması ile birlikte Batı dünyası, Yahudilerle iş tutar hale geldi.
İşte zaten bamteli de burası.
Normal şartlarda ortalama bir Hristiyan, İsrail'in bırakın devlet kurmasını, Tanrı Katili olmaları kabulünden hareketle Yahudilerin dünyada gezmesini dahi istemez.
Hristiyanların Yahudilere tarih boyunca uyguladığı katliamlar başka neyle izah edilebilir ki?
Sonuç olarak hiçbir zaman Müslümanlar gibi hoşgörülü bakmazlar (veya yaklaşmazlar) bu işlere.
Ne de olsa onlara göre Yahudiler, Hristiyanların tanrılarının katilidir.
İşte bu açıdan bakınca The Guardian’ın karikatüristi 2000 yıllık hesaplaşmayı unutturmak isteyenlere çelme takmış oluyor.
Adam da ne yapsın? Bir karikatür çizeyim demiş ortalığı karıştırmış işinden olmuş.
İsrail bugünlerde yüzüne gülenlere, “arkandayız” diyenlere inanmak istiyorsa bir uyarıda bulunalım.
İlk kaçanlar en çok “arkandayız” diyenler olacak.
Mustafa Yıldız - Haber7
Yorumlar7