Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan ziyaretinden notlar
- GİRİŞ10.11.2023 11:23
- GÜNCELLEME13.11.2023 09:15
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 16. Zirvesi’ne iştirak etmek için Özbekistan’ın Taşkent kentine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde eşlik ettik.
İran ve Pakistan'la birlikte 1992 yılında kurulan teşkilat her ne kadar ekonomik bir topluluk gibi görünse de bölgesel bir istişare organizasyonu görevi de görüyor.
Yola çıkmadan önce aklımdaki soru şuydu:
Başta Filistin topraklarında yaşanan katliam olmak üzere dünya meselelerine Türk dünyası nasıl yaklaşıyor?
Onlar da bizim gibi düşünüyor mu?
Sorunun yanıtına birazdan geleceğim.
Taşkent'te havaalanında uçaktan indiğimizden itibaren gördüklerimi yazarak devam edeyim.
Özbekistan caddelerinde Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yoğun bir sevgi olduğunu söyleyebilirim.
Türk heyetinin enerjisi oldukça yüksekti.
Diğer ülkelerin devlet başkanlarının da katıldığı zirve dolayısıyla Özbekistan makamları iyi bir hazırlık yapmışlardı.
Caddeler ışıklandırılmış, zirveye katılan ülkelerin bayrakları yolları süslüyordu.
Zirve devam ederken bir yandan da gazetecilerle birlikte Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki Can Atalay gerginliğini de takip ettik.
En çok da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorduk.
Kendisi de zaten bu konu ile ilgili “Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir.” açıklamasını yaptı
Taşkent Havalimanında gördüğüm bir manzara aklıma farklı sorular getirdi.
Türk dünyasından tüm ülkelerin devlet başkanları ile İran, Pakistan gibi Müslüman ülkelerin devlet başkanlarının uçakları yan yana dizilmişti.
O uçaklar birbirlerine nezaketle sıralarını verip tek tek kalkarken “İslam dünyası ve Türk dünyası geçmişin aksine artık bir araya gelip adımlar atabiliyor!” diye düşündüm.
Bu açıdan umut verici olsa da daha yürünecek çok yol olduğu kesin…
Ziyaretin bir diğer gözde ismi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dı.
Sayın Fidan'la uzunca bir sohbet gerçekleştirme fırsatı bulduk.
Blinken'in Türkiye ziyaretinden, Gazze'de yaşananlara, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerine kadar birçok konuda soru sorma fırsatımız oldu.
Öyle görünüyor ki Türkiye proaktif dış politikasıyla oyun kurucu ülkeler arasına giriyor.
Sohbet etme fırsatı bulduğumuz bir başka isim Ticaret Bakanı Ömer Bolat’tı.
Bölge ülkeleriyle ticaret hacminin genişletilmesi ile ilgili çok yoğun bir çalışma yapıldığı görülüyor.
Ve gelelim başta sorduğumuz sorunun yanıtına…
İslam dünyası ve Türk dünyası gerçek bir lider arıyor.
Ama ayaklarında pranga, ellerinde kelepçeler var.
Yılların birikmiş olumsuzluklarının bir günde düzelmesini bekleyemeyiz ama aranan lider ülkenin de Türkiye olması uzak bir ihtimal değil.
Gazze hassasiyeti konusunda Türkiye'nin diploması çabalarında gözümüze çarpan en önemli nokta hamasi, zaman kaybettiren boş sözlerle ilgilenmek yerine adım atılması noktasında aksiyon almak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enerjisi de oldukça yüksekti.
Sohbet sırasında gazeteciler kendisine soru sorduğu sırada zaman zaman o da gazetecilere ziyaretin nasıl geçtiğine dair sorular sordu.
Herkesin nabzını iyi tutması ile bilinen Erdoğan'ın Gazze sorularına verdiği cevaplarda zaman zaman duygusallaştığını da söylemek yanlış olmaz herhalde.
İki gün süren yorucu bir ziyaretin ardından Türkiye'ye döndük.
Şimdi gözler Riyad’da yapılacak olan toplantıda.
Yorumlar6