Şehit verdiğimiz saldırı ve sonrasının perde arkası
- GİRİŞ17.01.2024 08:45
- GÜNCELLEME18.01.2024 09:15
Askerimiz şehit oldu.
Ciğerimiz yandı.
Meseleyi anlamak için hain saldırının birkaç gün öncesine gitmek gerekiyor.
Süleymaniye bölgesindeki hareketlilik öyle göze çarpacak yoğunlukta değildi.
Erbil, Mahmur, Süleymaniye hattında Türk istihbaratının radarına takılmamak için küçük gruplar halinde araçlarla kuzeye, Zap bölgesine hareket ettiler.
SİHA’ların dikkatini çekmemek adına konvoy yapmadan ulaşılan bölgede ilk durak bir köydü.
Burada mola veren grup, daha önce sözleştikleri üzere yabancılarla bir evde buluştu.
Sonra diğer grup geldi.
Yer değiştirildi. Bir başka köye uğrandı
Yabancılar daha önce kağıt üstünde konuşulan planı son kez gözden geçirdi. Kendilerini ilgiyle takip eden gruba son talimatları Kürtçe olarak vermeleri dikkat çeken bir ayrıntıydı. Sonra beklemeye başladılar.
Bölgeden gelen haberle grup birden hareketlendi.
Cuma günü nispeten ılık geçen hava ikindiden sonra hızla soğuduğundan Zap Vadisinde yer yer sağanak yağış ve aniden bastıran sis etkili oluyordu.
Terörist grupta görev dağılımı şöyleydi. El bombalı militanların yanında anti tank silahıyla bu işin eğitimini almış bir militan daha… Ve diğerleri de tepeden tırnağa silahlı teröristler…
Ne tam karanlık, ne de tam aydınlıktı. Ama yoğun sis nedeniyle insan burnunun ucunu bile görmekte zorlanıyordu.
Bölgeyi bilmedikleri için belli bir yere kadar mihmandarları eşliğinde gelen kana susamış caniler ellerindeki navigasyon cihazlarının yardımıyla geçici üs noktasına kadar yaklaştılar.
ARDINDAN KALLEŞÇE SALDIRIYA GEÇTİLER
İlk ateşin sonrasında ortalık yangın yeri…
Kahraman Mehmetçik, arkadaşlarını şehit eden hainleri paramparça etti.
Buraya kadar teröristlere sağlanan yoğun bir istihbarat desteğini siz de fark etmişsinizdir.
Yani kılı kırk yararak yapılan bir plan var ortada.
Şimdi asıl soruyu soralım: Son 1 aya sığdırılmak için yoğun gayret gösterilen bu saldırıların asıl amacı ne?
Yanıtını vermeden önce yine kaseti ileri saracağız… Yani dünkü TBMM’de terörle mücadeleye ilişkin bilgilendirme oturumuna…
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, oturumu açılış konuşmasında "Teröre karşı amasız fakatsız karşı durmak boynumuzun borcudur." ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terörle mücadeleye ilişkin bilgilendirmede bulundu.
ÖZGÜR ÖZEL’İN GÖZLERİNİN KAPANDIĞI ANLAR
Kritik oturumda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Hakan Fidan konuşurken uyukladığı anlar sosyal medyada konuşuldu.
Dışişleri Bakanı Fidan o sırada tam da Batı dünyası ile gerçekleştirdikleri ve terör örgütünün desteklenmemesi noktasındaki diplomatik çabalarını anlatıyordu.
Yoğun katılımla gerçekleşen özel oturumda, "teröre karşı bildiri" tezkeresi oy çokluğuyla kabul edildi..
CHP ve DEM Parti kabul oyu vermedi
"TERÖR KORİDORU KURULMASINA KESİNLİKLE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Meclisteki oturumdan son ayrıntıya göz atıp bugüne gelelim.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in şu sözleri dikkat çekiciydi.
“Kim destek verirse versin, hangi bahaneyle, ne sebeple olursa olsun güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz.
Teröristlere gizli ve açık destek sağlayan ülkelerin kirli planlarını da boşa çıkarmakta kararlıyız.”
DİPLOMASİ BAŞARISI PLANLARI BOZDU
Türkiye tüm bölge ülkeleriyle ilişki halinde. Sorun varsa dile getiriliyor. Dostluklar kurulmaya ve geliştirilmeye çalışılıyor.
Bunun ne kadar değerli olduğuna bir örnek İran’ın, önce Erbil, ardından Pakistan saldırısı…
Stratejik yoksunluk ve diplomatik başarısızlıklar maalesef İran’ı ABD’nin yedeğine düşürdü.
Öyle ki…
İran, ABD üslerine balistik füze atıyor. Füzeler ne hikmetse ABD üslerinin yakınına düşüyor. Yine ne hikmetse ABD patriotları devreye girmiyor. Yine ne hikmetse ABD kızmadığı gibi neredeyse kendisine yönelik saldırıya “aferin!” diyecek.
Tam bir danışıklı dövüş.
Türkiye iç kamuoyunun Gazze hassasiyetinin kırılması açısından da son saldırıların büyük önemi olduğu aşikar.
Şehit haberlerine odaklanan sokaktaki vatandaşın Gazze gündeminden uzaklaşması yani diplomatik mücadele veren yetkililerin halk desteğinden mahrum bırakılması da planın bir başka parçası.
ÖRGÜTÜN BELİ KIRILMIŞKEN…
Kuzey Irak’ta 35 - 40 km derinlikte üs bölgeleriyle PKK varlığını bitiren Mehmetçik’in moral üstünlüğünü kaybetmesi de amaçlardan biri.
Örgüt elebaşlarının açık alana çıkmasına müsaade edilmiyor.
Mağaralarda ya da iplerini tutan hamilerinin karargahlarında bir nevi hapis hayatı yaşayan terör elebaşları uzun bir süredir yan yana fotoğraf dahi veremeyecek durumda.
Hani bir araya gelecek olsalar başlarına ne geleceği belli…
Bu yüzdendir ki ellerinde adam kalmayınca geçtiğimiz gün etkisizleştirilen militan gibi örgüte yeni katılan biraz da sivrilen teröristlere hemen üst düzey bir görev veriliyor.
Bu acizlik durumu yeni katılımları engellediği için böyle bir saldırının bir amacı daha ortaya çıkıyor.
Henüz durdurmak için bir hamle yapamadıkları savunma teknolojilerimizi engellemeye yönelik bir zemin hazırladıkları da gözden kaçmıyor.
Nitekim Batı medyası, Türkiye'nin yerli insansız hava aracı gücüne dönüştüğü belirten haberlere imza atıyor.
Ez cümle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da söylediği gibi
“Türkiye'nin kararlılıkla uyguladığı terörü kaynağında bertaraf etme stratejisi en çok bölgemizde bir 'teröristan' kurma hesabı yapanları rahatsız etmiştir.
Emperyalistlerin, Irak ve Suriye'de bir 'teröristan' kurma planları masada oldukça, hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz.”
Yorumlar11