Muhalefet taktik değiştirdi mi?
- GİRİŞ07.02.2024 08:35
- GÜNCELLEME08.02.2024 09:04
Yerel seçimler yaklaşırken iki konu var.
Biri; yereldeki adayların medyada işleniş biçimi.
İkincisi; Cumhuriyet Halk Partisi içindeki kavgaların işleniş biçimi…
Önce genelden başlamak daha doğru olur.
CHP içindeki kavgalar, eskiler - yeniler arasındaki çatışma, yeni CHP eski CHP tartışmaları kamuoyunu ne kadar ilgilendiriyor?
Hatta alt başlıklara baktığımız zaman Can Atalay’ın milletvekilliğinin durumu, İyi Parti'nin eski ortağına suçlamaları sokaktaki vatandaşa ne veriyor?
Vatandaşın birinci gündem maddesi geçim derdi.
Önemli bir sorundur.
Ama tek sorun değil!
Diyorum ya algısal bir konu.
Hangisini öne koyduğunuzla alakalı.
Sanıyorum iktidar kanadı CHP içerisindeki kavgaları okurken bir hataya düşüyor.
Eski - yeni CHP'lilerin, parti içi entrikaların, Bizans oyunları benzetmelerinin sandıkta bir karşılığı olmadığı aşikar.
*Nitekim CHP'de “Baykal” diye kocaman bir figür adeta yok edildi.
*Kaset operasyonuyla yeni bir yönetim iş başına geldi.
*Kılıçdaroğlu adeta bağırta bağırta eski CHP'lileri tasfiye etti.
*Sonrasında malumunuz değişim söylemleri…
*Kılıçdaroğlu'nun da sonu geldi.
Parti içi ayak oyunları zirve noktasına çıktı
Dikkat ederseniz şimdiye kadar onlarca seçim bu şekilde geçti.
CHP'nin oylarında ise herhangi bir azalma olmadı.
“Terör örgütü ile mesafe konulamıyor” dendi, bir değişiklik yok!
Kendi seçmeni inanmadı.
Dolayısıyla CHP'de parti içi ayak oyunları, CHP seçmeninin çok da umrunda görünmüyor.
Aynı konuyu AK Parti, MHP ya da CHP'ye oy vermeyen herhangi bir başka partinin seçmeni açısından ele alacak olursak bu partilerde de bu nedenlerle büyük kopmalar ya da oy artmaları olmadı.
Yani insanlar “CHP'de neler oluyor böyle?” diye koşarak AK Parti'ye, MHP'ye oy vermediler.
Dolayısıyla muhalefet partisinin içindeki Bizans entrikaları için “ibretlik” oluşundan başka bir değeri bulunmamakta diyebiliriz.
Geçelim İstanbul'un mevcut yönetimine…
Tavsiye babında birkaç satır yazmak isterim.
Sanıyorum mevcut İBB başkanı, danışmanlarının da yönlendirmesiyle bazı olayları yanlış açıdan değerlendiriyor.
Tarih 17 Ağustos 2023 ‘ü gösterdiğinde Eminönü yeraltı çarşısını sular basarken mevcut başkanın tatile Bodrum'a gitmesi değildir sorun.
Sorun, bir kişi hayatını kaybetmişken üzerine kırmızı yeleğini geçirip kameralar karşısında tatile neden gittiğini anlatması olabilir.
Şöyle bir düşünmek gerekir. Toplum, bundan dolayı tepki göstermiştir belki de…
Elazığ'da daha enkaz altında canlar varken Erzurum'a kayak tatili yapmasına kızmadı bu millet.
Önce Elazığ'a gidip orada çalışıyormuş gibi yapması sonra kayak tatiline gitmesi idi sorun belki de.
Kar yağdığında, İstanbul'da milyonlarca kişi çaresizlik içinde yardım beklediği saatlerde İngiltere Büyükelçisi ile yemek yemesi sorun değildi aslında.
Asıl sorun resmi programında gözükmeyen yani gizli olan yemek organizasyonun sonrasında sanki sabahtan beri çalışıyormuş gibi sarı yeleğiyle kameraların karşısına geçmesiydi belki.
Yani kendisinin de dediği gibi tatil ona yakışıyordu ama millet tatil arasında yönetilmek gibi bir duruma alışık değildi belki de.
O yüzdendir ki millet Cumhurbaşkanına laf yetiştirmek, algısal mağduriyetler ile kamuoyunu meşgul etmek yerine hangi hizmeti alacağını bilmek istiyor.
Son olarak şunu da yazmakta fayda var.
Şu anda Mega Kent İstanbul'un çok büyük sorunları var.
Bu sorunların acilen çözülmesi lazım.
Daha önceleri Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'nun da söylediği gibi”İstanbul’da hiçbir şey yapmazsanız, İstanbul'u geriye götürürsünüz.”
Bu dinamik, yaşayan ve büyüyen şehrin sürekli artarak hizmet alması gerekiyor.
Bunun daha önceki olumsuz örnekleri ortada duruyor.
Bu yüzden İstanbul'a hizmet edecek biri lazım.
Mustafa Yıldız - Haber7
Yorumlar2