Kalkınma yolu projesi neden hayata geçirildi?
- GİRİŞ09.05.2024 09:06
- GÜNCELLEME12.05.2024 20:21
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ferdi olarak hepimiz ülkemizin çok daha geniş imkanlara sahip, refah seviyesi yüksek, ekonomisi güçlü bir ülke olmasını temenni ederiz.
Yaşananları ve yapılanları doğru okuyabilme çabasına “Türkiye'de son 20 yılda neler yapıldı?” sorusuna cevap vermek gerekiyor.
2002 yılının değişkenleri ile 2024 yılının gerçeklikleri arasında uçurum var.
+Covid 19 ve ekonomik etkileri,
+Rusya - Ukrayna Savaşı ve sonrasında dünyanın tahıl ve doğalgaz krizi yaşaması,
+İsrail'in dünya düzenini altüst eden Gazze saldırıları…
+Ve daha onlarca küresel sorun…
İç değişkenlere baktığımızda
+muhtıralar,
+yargı üzerinden kumpas girişimleri,
+Gezi kalkışması,
+devletin en önemli kurumları (Milli İstihbarat Teşkilatı, Dışişleri Bakanlığı gibi) hedef alan birçok saldırı,
+sosyal medya algı operasyonları,
+terör saldırıları
+ve en nihayetinde 15 Temmuz İhanet girişimi sayılabilir.
Örneğin Gezi kalkışması başlamadan önce Türkiye ekonomisi büyüme rekorları kırarken bir ay süren Taksim ayaklanmasıyla paranın yönü de tersine döndü.
Belki hedefte Erdoğan vardı. Ama yumruğu hep birlikte yedik!
Ama benim bu yazıdaki niyetim aslında olumsuzlukları değil, yapılan olumlu işleri yazmak.
Türkiye son 20 yılda ekonomisini elden geldiğince düzeltmeye çalıştı. Aynı anda her alanda imkanları geliştirmeye çalıştı.
+Türkiye 100 yıl sonra tarihinde ilk kez Karadeniz'de doğalgaz buldu. Gabar’da petrol keşfi ile elini güçlendirdi.
+Toryum, Bor madeni gibi maden yataklarını geliştirdi.
+Altın madenlerini devreye soktu. Bir yandan da yurt dışındaki altın reverzvlerini ülkeye geri getirmeyi başardı.
+Aynı zamanda ordusunu profesyonelleştirdi, güçlendirdi.
+Yerli Milli Savunma sistemlerini geliştirerek teknoloji konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri oldu.
Bunlar kolay işler değil.
Fetö gibi bir belayla uğraşırken yaptı bunu…
Son günlerde sıkça konuşulan Kalkınma Yolu projesi ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu'nun yaptığı açıklama herkesi heyecanlandıran bir detay içeriyordu.
Uraloğlu; 20 milyar dolara mal olacak Kalkınma Yolu’nun inşaatı sırasında bile Türkiye'nin para kazanacağını söyleyerek burada ne kadar büyük bir iş yapılmaya çalışıldığının altını çizmiş oldu.
Tabii ki bu yolu bize kullandırtmak istemeyecekler. Belli ki kendi kazançlarına Türkiye'yi ortak etmeye yanaşmayacaklar. Ama jeopolitik - jeostratejik konumu bazı konularda muhataplarını da Türkiye'ye mecbur bırakıyor.
Bu da bizim şansımız!
Örneğin Türkmen gazının Batı ülkelerine satışı şu an itibarıyla Türkiye'den başka bir rotayla mümkün olmuyor.
O gazın Türkiye üzerinden gelmemesi için yapılacak tek şey Azerbaycan'la Türkmenistan'ı birbirine küstürmekti. Bunu da yapmışlardı zaten.
Erdoğan gitti, 30 yıllık küslüğü bir gecede çözdü geldi.
Sonunda ne oldu?
Türkiye Enerji konusunda bir üs haline geldi.
Silivri'de keşfedilen doğalgaz rezervinin miktarı sizi yanıltmasın.
Belki dişe dokunur bir miktar değil ama şöyle düşünelim:
En azından o bölgeye yetecek bir doğalgaz rezervi…
O bölgeyi en az 10 yıl besleyecek durumda.
Dolayısıyla Türkiye'nin ne yaptığını daha iyi anlayabilmek için birkaç basamak yukarı çıkmak, astronot Alper Gezeravcı'nın baktığı yerden dünyaya bakmak gerekiyor.
Siz bir yandan yüz yıllık bir Batı kamburunu sırtınızda taşıyacaksınız Diğer yandan eski düşmanınız yeni dostunuz Rusya ile ilişkilerinizi ABD'ye rağmen geliştireceksiniz.
İsrail “olmazsa olmazınız” iken İsrail'in katliamlarına dur diyebilen ülke olacaksınız.
Öte yandan Batı ülkelerine karşı itibarımızı koruyacaksınız.
Bütün bu anlattıklarımız belki insanın gururunu okşayabilir ama daha çok meselenin rasyonel tarafında kalmakta fayda var.
Diplomaside kuraldır: Attığınız adımı yeri geldiğinde lehinize çevirmeyi başarmalısınız.
Rusya Ukrayna savaşında tahıl koridorunun kilit ülkesi Türkiye'ydi.
Dünya gıda krizi yaşarken Türkiye bu işten kazançlı çıktı.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Avrupa liderlerine “eğer bu kış donmadıysanız bunu Türkiye'ye borçlusunuz!” sözleriyle enerjide de Türkiye'nin jeopolitik konumuna vurgu yapmıştı.
Şimdi Kalkınma yolu projesi ile birlikte Türkiye aynı zamanda hem bir lojistik hem de alışveriş merkezi konumunda olacak.
Doğal bir süreç içinde terör örgütlerinin tasfiye olması gerekiyor.
İlk bakışta zor görünse de elbette imkansız değil.
Böyle bakılınca günlük kısır siyasi tartışmaların ne kadar anlamsız kaldığı ortaya çıkmıyor mu?
Türkiye Dünya arenasında çok büyük bir iş başarmanın eşiğinde…
Ekonomi belki bugünlerde canımızı sıkıyor ama yarın her şey çok daha farklı olabilir.
Mustafa Yıldız / Haber7
Yorumlar13