Ülke Tv’de okuduğumuz bir haberin metninde şöyle bir ifade geçiyordu.

“Dünyanın sessizliğinden güç alan Netanyahu, Gazze’de katliama devam etti.”

Kanal7 Dış haberler servisi tarafından yazılan haberin metnindeki bu ifade insanı olduğu yere oturtacak bir cümleydi. 

Neden biliyor musunuz?

+İsrail’de para var…

+İsrail’de silah var…

+İsrail’in arkasına aldığı büyük ülkeler var…

Ama birşey, en önemli şey yok…

Cesaret yok!

Daha doğrusu cesaret yoktu.

+İslam dünyasının koltuk sevdalısı krallarının “bana dokunmasın da…” bakışı, 

+Dünya medyasının sessizliği, caniye çanak tutar hali, 

+Zalim Netanyahu’nun sürekli pohpohlanması

İsrail’deki siyonist akla cesaret verdi.

Oysa 1969 yılında bir evanjelistin Mescid-i Aksa’yı yakma girişimi sonrasında dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir “Sabaha kadar uyuyamadığını, Müslüman ülkelerin kendilerine savaş açacağını sandığını” söylemişti.

O gün hiçbir tepki olmadığı gibi bugün de bir tepki yok!

Ez cümle:

Dünyanın sessizliği, İsrail’in en kuvvetli silahıdır. 

Öyle bir silahtır ki bu; sessizlikten beslenmektedir, büyümektedir.