“Kalbimizin bir yarısı Gaziantep’se, Hatay’sa, Şanlıurfa’ysa diğer yarısı Afrin’dir, Halep’tir, Hama’dır, Humus’tur, Şam’dır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri hem Türkiye’nin vicdanlı insanlarının, hem de Suriyeliler’in sesi oldu. 

Hatay üzerinden Suriye topraklarına girip içerde neler yaşandığını yerinde gördük.

Önce Afrin’den başlamam lazım.

Zeytindalı operasyonunu gerçekleştirdiğimiz Cinderes - Afrin hattında Türkiye’nin etkisi her açıdan belli oluyor.

Kürtlerin yoğun olarak bulunduğu bölgede herhangi bir etnik problem olmadığı gibi bizleri de bir hakem olarak görüyorlar.

Alışverişte Türk Lirası geçiyor.

Afrin’den Halep’e doğru yola çıkıyoruz.

Ana yolu kullanmak yerine köylerin içinden geçeceğimiz daha bozuk ve uzun olan bir yolu tercih ediyoruz.

Kırsal alanlarda bile kutlama yapan Suriyeliler gözümüze çarpıyor.

Ve Halep…

Halep merkezde ise bir yanda daha birkaç gün önceki çatışmaların izleri, diğer yanda devam eden rutin hayat dikkat çekiyor. 

Burada da alışveriş birçok yerde Türk Lirası’yla yapılıyor.

Ermeni Mahallesi’ne giriyoruz. Açık söylemek gerekirse yaşanan bunca acı arasında Hristiyan Suriyeliler’in de Türkiye’yi bir otorite olarak anlatmaları bizi şaşırtıyor. 

Halep şehir merkezinde HTŞ’nin tam hakimiyeti mevcut.

Kurallar koymuşlar. Herkesin uymasını istiyorlar.

• Mesela şehir merkezinde havaya ateş ederek kutlama yapmak yasak.
• Üniformayla şehir merkezinde dolaşmak yasak.
• Asayişi HTŞ’ye bağlı oluşturulan bir polis gücü sağlıyor.

Sonra, yayınlarımızda sıkça konuştuğumuz M4 otoyolunu görmek istiyoruz. 

Meğer zaten o yolun üstündeymişiz. Durup biraz çekim yaptıktan sonra yolun önemini bir de yerinde teyit ediyoruz.

Hızlı ve uzun bir yolculuktan sonra medyanın girişine izin verilmeyen İdlib /Serakib bölgesine geliyoruz. 

Tam bir yıkım, tam bir vahşet…

Buralarda önümüzdeki dönemde yapılacak çok iş var.

Atme’deki mülteci kamplarını ve çevre köyleri de gördükten sonra tekrar başlangıç noktamız olan Cinderes’teyiz.

Sonuç:

• Suriye’de herşey yeni başlıyor
• Yapılacak çok iş var
• Türkiye’nin prestiji en üst noktada
• Siyasetçilerimizin, İş adamlarımızın ve herkesin şimdiden dersine çalışmaya başlaması lazım