Otel yangınında ihmalin ağır bilançosu
- GİRİŞ23.01.2025 08:44
- GÜNCELLEME23.01.2025 08:44
Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın faciası, 79 cana mal oldu.
Bu trajedi, ülkemizdeki yapı güvenliği ve denetim sistemine dair önemli soruları gündeme taşıdı.
Yangın sonrası ortaya atılan iddialar, sadece fiziksel bir yıkımı değil, aynı zamanda ihmalkârlığın bedelini de gözler önüne serdi.
İlk ve en çarpıcı iddia, otelin inşasında kullanılan malzemelerin yanıcılık seviyesinin yüksek olması.
Bir yapının yangına karşı dayanıklılığı, yalnızca can güvenliğini değil, yangının yayılma hızını da doğrudan etkiler. Ancak otelin bu konuda yeterli denetime tabi tutulmamış olması, yangının hızla büyümesine zemin hazırladı.
Ayrıca yangın söndürme sistemlerinin çalışmadığı, yangın alarmı sistemlerinin devrede olmadığı anlaşıldı.
Bu ihmaller, can kayıplarının artmasına neden olan başlıca etkenlerden biri olarak öne çıkıyordu.
Belki de en kritik sorun, yangın merdivenlerinin kullanılabilir durumda olmamasıydı.
Bir binada yangın merdiveni yalnızca bir detay değil, acil durumlarda hayat kurtaran temel bir gerekliliktir.
Ancak otelin bu konuda yetersiz kalması, insanların kurtuluş şansını ellerinden aldı.
Yangına müdahalede yaşanan gecikme de başka bir facia boyutunu ortaya koyuyor. Yangın yerine ulaşan itfaiye ekiplerinin 45 dakikalık gecikme yaşamaları, hem yol şartlarının hem de bölgedeki altyapının yetersizliğini işaret ediyordu.
*Oysa gerçekten yapılması gereken yapılsa,
*can güvenliği öncelense
*para kadar insan da düşünülse
belki de bu yananları konuşmayacaktık.
Basit birkaç detay bile “bunca can kaybını önleyebilirdik!” dedirtiyor.
*Sömestr tatilinde oteller bölgesine 1-2 takviye itfaiye ekibi hazır tutulamaz mıydı?
*aydınlatma, duman sensörü, yangın merdiveni gibi detaylar bu kadar büyük bir masraf mıdır ki yapılmıyor?
*ahşap bir binaya nasıl olur da 300 insan doldurulup can güvenlikleri düşünülmüyor?
*ahşap bir binanın yangın sırasında bölümlere ayrılmak suretiyle yangının büyümesini engelleyecek sistemler neden kullanılmadı?
*çok katlı ahşap binada neden balkon yoktu?
*bunca eksiği olan binaya nasıl oldu da olumlu rapor verildi?
Yukardaki sorulardan birini bile cevaplasak yeterlidir herhalde.
Ancak ortada vahim bir tesadüf de var.
Son yıllarda Türkiye'nin farklı şehirlerinde meydana gelen trajik olayların ortak noktası CHP’li belediyeler…
*2024 yılında Antalya’daki Tünektepe Teleferik Hattı'nda yaşanan kazada, rutin bakım sürecinin yetersizliği dikkat çekti.
*İstanbul Küçükçekmece’de bir kazı alanında güvenlik önlemi alınmaması nedeniyle bir çocuk hayatını kaybetti.
*Beşiktaş Gayrettepe’de bir gece kulübünde çıkan yangında, 29 kişinin hayatını kaybetti.
*Ve son olarak Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel yangını, 79 kişinin hayatına mal oldu.
Faciaların ortak bir diğer özelliği de denetim ve önlemler noktasında CHP’li Belediyelerin boşvermişliği…
Belediyelerin siyasi kaygılarla değil, halkın güvenliği ve refahını merkeze alan bir anlayışla yönetilmesi gerekiyor.
Denetim süreçleri şeffaf bir şekilde yürütülmeli ve uzmanlık gerektiren alanlarda ehil kişiler görevlendirilmelidir.
Sorumluluktan kaçmak, ne kaybedilen hayatları geri getirebilir ne de gelecekteki faciaları önleyebilir.
Mustafa Yıldız / Haber7
Yorumlar7