CHP… Survivor… Ama yarışma olan değil!
- GİRİŞ30.01.2025 07:51
- GÜNCELLEME30.01.2025 07:51
CHP’de, partinin en büyük kavgası Cumhurbaşkanlığı adaylığı…
Bu rekabet artık Survivor’a dönmüş durumda.
Kim kimi yok ederse…
Bir yanda PR yıldızı Ekrem İmamoğlu, diğer yanda Mansur Yavaş’ın sessiz ve derin (!) stratejisi…
CHP'de adaylık yarışı Mansurcular’ın ifadesiyle bir “istikbal yarışına” dönüştü.
Kimsenin memlekete hizmet etme gibi bir derdi görünmüyor.
Not: Eski başkan Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’i aday sıralamasında unutmuş değiliz.
Bu yarışın sonunda “CHP seçmeni yine üzülecek” gibi bir yorum yanlış olur.
CHP bu kavgalardan beslenen ve bu ortamı seven bir parti.
Kendileri de böyle söylüyor zaten.
Ortadaki bütün kavgaları “demokrasi” diyerek seçmene yedirmeyi seviyorlar
Seçmenden bazıları rahatsız… Ama yapacak fazla da birşey yok.
Ekrem İmamoğlu sosyal medya şampiyonluğunu kimselere kaptırmak istemiyor.
İcraatlardaki eksik yönü o tarafla doldurma peşinde.
İstanbul hizmette sınıfta kalırken başkanın sosyal medya hesapları sürekli güncel…
Ya tatilde, ya İstanbul ile alakası olmayan bir toplantıda…
İstanbul’un metrobüsleri ise tıklım tıklım…
PR konusunda rakip tanımayan Ekrem Bey’in parti içinde aldığı eleştiri ise sadece kendi çıkarına hareket ediyor olması.
Manidar bir eleştiri aslında…
Partisindeki gerçek sorunları topu taca atarak çözümsüz bırakmayı tercih eden CHP’li İBB Başkanı’nın “Her şey çok güzel olacak” söylemini son günlerde kullanmadığını da belirtmek gerekir.
Ve Mansur Yavaş…
Kendisi, “ben işimi yaparım” diyen, ama aslında her adımında sessizce Cumhurbaşkanlığına doğru ilerlediğini hissettiren bir figür.
Mansur Yavaş hakkında parti içinde şu yorum yapılıyor.
“Sessiz olmasının ardında CHP içindeki en sağlam ekibe sahip olması yatıyor. “
Yani çok fazla açıklama yapmaması, sessiz durması aslında genel bir stratejinin bir parçası(ymış).
Konuşulan bu ama benzer tespitlerin bazı tutarsız yanları da yok değil.
Çünkü Mansur Yavaş, CHP’liliğinden öte ülkücülüğü ile bilinen bir figür.
Yani kurultaylar partisi CHP’de “ekip sağlam” diyerek koltuğa sırtını yaslamak olmaz!
Adamı alaşağı ediverirler!
Bizden söylemesi!
Durum böyle olunca sosyal medya ve gazete - tv lerdeki kalemşörler üzerinden Ekremcilerle, Mansurcular kapışmasını izlemek zorunda kalıyoruz.
Ekremciler durumlarından memnun. Sorun varsa başkasından kaynaklıdır. Bir şey olmamışsa engelleniyorlardır. Herşey çok güzel olacaktır. Vs…
Mansurcular, Ekremcilerin gösterişçi tutumlarına karşı çıkıyor, daha ciddi bir yönetici istiyorlar.
Ancak bir soruya cevap veremiyorlar:
Mansur Yavaş, Ankara'dan yükselen bir başarı hikayesi mi?
Orası biraz muğlak…
Mansur Yavaş’ın, partisindeki iç çekişmeleri bir kenara bırakıp, ülke çapında liderlik becerisini sergileyip sergileyemeyeceği belirsiz.
CHP'nin içinde bu iki kanat arasındaki mücadele, adeta bir ölüm kalım savaşı gibi.
Aslında CHP’nin çok daha büyük bir sorunu var:
Birbirlerine karşılıklı güven duymayan, birbirinden farklı iki parti kanadı.
Bir yanda parti içindeki çekişmeler büyürken, bir diğer baş aktör Özgür Özel de bu kaosun içinde ne yapacağını bilemez bir görüntü çiziyor.
Her fırsatta “Adayı erkenden belirlemek doğru değil” diyen Özel, bugün bu seçimi yapmak için herkesi sandığa çağırıyor. Bu çelişkili davranış, parti içindeki huzursuzluğu artırıyor ve her iki tarafın da hedefi hâline geliyor.
Peki, Kılıçdaroğlu’nun bu iç savaşta rolü ne?
Söylenenlere göre adaylık yarışına girmeye hazırlananlar CHP Genel Merkezinden önce Kılıçdaroğlu’nun ofisini ziyaret ediyormuş.
O’ndan “olur” alanlar yola devam edebiliyormuş.
Kılıçdaroğlu, partiyi yeniden kendi etrafında birleştirmenin yolunu arasa da birinin artık kendisine bunun gittikçe daha da uzaklaşan bir ihtimal haline geldiğini anlatması iyi olabilir.
CHP'nin içindeki bu büyük kavga 2028 seçimlerine kadar sürer.
Yorumlar2