İstanbullu yorgun!
- GİRİŞ15.03.2025 08:35
- GÜNCELLEME17.03.2025 09:04
Ortada bir seçim gündemi yok…
Erken seçimi gerektirecek bir durum yok…
Sokağın böyle bir gündemi yok…
Siyasetin böyle bir gündemi yok…
ABD, AB, Suriye, Afrika ve daha birçok konuda sert virajlar dönülüyor. Diplomasi trafiği baş döndürüyor.
Hani Türkiye bir küçük hata yapsa… Bundan yararlanacak kurtlar hazırda bekliyor.
Ekrem Bey seçim turlarına çıkıyor, vites yükseltiyor, Erdoğan’a çağrılar yapıyor. Tarihler veriyor.
“Biz korkmayız. Kimseyi de korkutmuyoruz. Sadece sandığa çağırıyoruz. Gel, hesaplaşalım. Mertçe hesaplaşalım mertçe” diyor mesela.
Üstelik CHP’nin bile böyle bir gündemi yokken.
Tamam da ortada bir seçim var, ve karşısına çıkmaya çekinen bir rakibi mi var?
Örneğin aday adaylığı kavgasında adı en çok tartışılan Mansur Yavaş’ın şu sözleri:
“Cumhurbaşkanlığı seçimine en az iki buçuk veya üç yıl, belki daha fazla var. Hizmeti aksatıp günü belli olmayan seçim için harekete geçmiş değiliz. Günü geldiği zaman ortama bakılır.”
Belli ki son 20 yıldır ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunulan aynı argüman yine dolaşımda.
Erdoğan’dan kurtulmak!..
Bazılarının kafası çok karışık.
Bir yandan “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun!” havasında, diğer yandan “Erdoğan’ın hallettiği meseleler” sayesinde kendi siyasi alanından ayrılmama şansı bulan muhalefet “ne yardan, ne serden” misali topal ördek gibi…
Bunlar ülkeyi yönetse vay halimize!
Zelensky yi rezil eden Trump bunlara ne yapmaz?
Arada rol çalmaya çalıştıklarında anlaşılıyor meseleye ne kadar yabancı oldukları.
Mesela Ekrem İmamoğlu:
“Biz Suriye’de masayı kuran devlet olmamız gerekirken, kurulan masalarda sandalye ayrılmayan duruma gelmiş durumdayız.”
diyebiliyor.
7 düvel Türkiye’nin Suriye’de düzeni kuran, oyunu bozan, masayı dizayn eden ülke olduğunu söylerken…
Şu tabloya bakar mısınız?
Mansur Yavaş,
“kimsenin yedeği değilim, benim de kendi siyasi yol haritam var. Ekrem Bey’in tanıtım toplantısına katılmayacağım. “
diyor.
Kendisini
CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı,
TBB ve
İBB Başkanı olarak tanımlayan Ekrem İmamoğlu ise hem sakat hem de tehlikeli cümleler kuruyor.
Çaktırmadan!...
İsim vermeden seçilmeleri halinde birilerinin yurt dışına kaçacağı mesajını iletiyor sürekli.
İlginç…
Tabi bu arada “CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı, TBB ve İBB Başkanı” Ekrem Bey bu büyük hayaller ile günde 3 miting yaparken İstanbullu yorgun! İstanbullu bezgin! İstanbullu kızgın!
Geçenlerde Şişli’de seyir halindeki İETT otobüsünde yangın çıktı. zor söndürüldü.
Otobüslerin bakım ihalesini alan Özgür Karabat otobüslerin yanmasını görmezden gelip “Bu dava Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkma davasıdır." dedi.
Ne alaka?..
Ortada garip bir durum var.
Diplomasındaki şaibeyi görmeyen, yolsuzlukla suçlananlar devlet başkanlığı hayali kuruyor.
Birilerinin gözü, “Erdoğan gitsin” diye hiçbirşey görmüyor.
Mevcut yapılması gereken işler siyasi ikbal hayalleriyle öteleniyor.
Şimdi şunu sormayalım mı?
Ne oluyor beyler?
Mustafa Yıldız / Haber7
Yorumlar3