Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektupları Sergisi

  • GİRİŞ14.05.2024 08:37
  • GÜNCELLEME15.05.2024 09:07

8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü nedeniyle, Kızılay arşivlerinde bulunan, Birinci Dünya Savaşı’nda esir düşen askerlerin mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğrafların yer aldığı "Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektupları Sergisi" Karaköy’deki Paket Postanesi’nde Üst Kat’ta ziyarete açıldı.

Sergide dünyanın uzak noktalarında, farklı coğrafyalardaki esir kamplarından adreslerine ulaştırılmak üzere Kızılay’a emanet edilen binlerce mektubun içerisinden seçilmiş esir mektupları; Türk ve yabancı askerlere ait esir kartları, esir defterleri; esir ailelerinin muhtelif yerlerde bulunan esirlere gönderdiği paralara ait makbuzlar, savaş yıllarında kullanılan pullar ve Kızılay arşivinde bulunan zarf örnekleri; esir kamplarına ve esirlere ait fotoğraflar; savaş yıllarını ve esareti anlatan bir video film de yer alıyor. 

Serginin açılışına, Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı, Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz ve davetliler katıldı. 

Herkese açık ve ücretsiz olarak gerçekleşen sergi, haftanın her günü, 10.00-22.00 saatleri arasında bir ay boyunca görülebilir.

DÜNYA KIZILAY VE KIZILHAÇ GÜNÜ

Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Kızılay ile Kızılhaç’ın kurulduğu günden bu yana tarihi role sahip olduğunu anlattı: “Dünya Kızılay ve Kızılhaç hareketi modern zamanların ilk organize küresel hareketedir. Bu ilk iyilik hareketidir modern zamanlarda. İnsanlığın asırlardır biriktirdiği bu savaşçı ruhuna inat birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelerek 1.5 asır önce bu gönüllük hareketini kurdular.

Bu hareketin bir diğer özeliği de gönüllülük temeli üzerinde yükselmesidir. Dünyanın farklı coğrafyalarından, farklı renklerde, farklı şeylere inanan, farklı dinlere mensup, farklı renklerden birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelmişlerdir bu hareket vesilesiyle. Hareketin kurulmasına savaş alanında terk edilmiş insanlara ayrım yapmaksızın yardım etme duygusu vesile olmuştur. Sonra bu hareket nerede bir insani kriz varsa, onun doğurduğu acıları dindirmeyi amaçlayarak bugüne kadar gelmiş, bundan sonra da gidecektir. Bu harekete mensup 191 ülkede birçok iyi insan var. Dünya haritasını önümüze koyup, elimizi nereye dokundurursak biliriz ki; orada bu hareketin mensubu gönüllüler, çalışanlar ve onlara destek veren iyi insanlar var. Ülkemiz bu hareketin saygın üyelerinden biridir. Çünkü milletimiz bu harekete güç verir. Bağışçılarımız ve gönüllülerimiz nerede bir insani kriz olsa orada olmamız için bize desteklerini esirgemiyorlar" dedi.

"YÜZYILLIK EMANET: ESİR MEKTUPLARI" 

Bir asır önce, Balkan Savaşları, I.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere dünya tarihinin en yıkıcı savaşları yaşandı. Bu süreçte, imparatorluklar yıkıldı, Avrupa haritası yeniden şekillendi ve milliyetçiliğin yükselişiyle tırmanan çatışma ortamı milyonlarca insanın hayatına mâl oldu. Bu acıların en önemli belgelerinden biri ise savaşın kapkaranlık gölgesi altında yazılmış esir mektuplarıydı.

Etkinliğin düzenlendiği alanda aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı’nda esir düşen askerlerin mektuplarının sergilendiğini belirten Murat Ellialtı, "Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektupları Sergisi" hakkında da bilgi verdi: "Bugünün bir başka anlamı da bu mekânda yüzyıllık emanet esir mektuplarını sergiliyor olmamızdır. Birinci Dünya savaşı esnasında, düşman ülkelerin eline esir düşüp, ailelerinden haber alamayan, ailelerine haber gönderemeyenler o zamanki Kızılay yani Hilal-i Ahmer Esirler Komisyonuna mektup yazmış, kendi halleri, durumları hakkında bilgi vermiş, ailelerinden bilgi alıp, kendilerine ulaşmalarını istemişlerdir Kızılay’dan.

Burada, o günle günümüz arasında ilişki kurmayı sağlıyor bu mektuplar. Çok güzel hikâyeler var, çok nezih Türkçeyle yazılmış. Bir annenin mektubu var mesela. Oğlunun şurada, şurada esir olduğunu bildiğini ama haber alamadığını ve haber almak istediğini, kendisinden de ona haber ulaştırılmasını istediğini söylüyor. Yine askerlerin mektupları var, nefis bir Türkçeyle yazılmış. O günün ruhunu bugünlere taşıyor adeta. Onlar da yine ailelerinden haber almak, ailelerine haber ulaştırmak adına müracaat etmişler" ifadelerini kullandı.

Savaşın ve esaretin karanlığında filizlenen umutların, özlemlerin ve zorlu mücadelelerin hikayesini anlatan sergide, Filistin Cephesi’nde savaşan ve orada esir düşen askerlerin fotoğraf, mektup, esir kartı ve eşyalarına ait özel bir bölüm yer alıyor.  Sergi, Kızılay arşivlerinde bulunan 75 esir defteri, 127 esir listesi, 25 bin 504 esir mektubu ve 308 bin 645 esir kartının bugünün Türkçesine çevrilmesiyle derleniyor. Bu tarihi belgelerin içinde yer alan Esir Mektupları, günümüz Türkçesine çevrilerek Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından ve TRT'nin yaptığı katkılarla bir sergiye dönüştürülmüş. Sergi, savaşın ve esaretin acısını, vatan sevgisini, sıla hasretini ve korkunç bir yıkımın karanlığına karşı yeşeren yaşamın direncini gözler önüne seriyor.

ATALARIMIZIN HATIRASINI YAD EDİYORUZ

Serginin açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Malumunuz, ‘Yüzyıllık Emanet’ sergisini ilk kez geçtiğimiz yıl, 2023’ün Kasım ayında Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin katılımlarıyla Millet Kütüphanesi’nde açmıştık. Bu sergimiz, büyük bir teveccüh görmüştü. ’Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektuplar’ sergisini bu kez İstanbul’da Galataport’un simge binalarından Paket Postanesi’nde ziyarete açıyoruz. Bu sergiyi düzenlerken savaşın ve esaretin insanlık dışı koşullarına dair farkındalık oluşturmayı ve vatan için büyük bedeller ödeyen esirlerin anılarını yaşatmayı hedefliyoruz. Sergimizdeki mektuplar ve belgeler savaşın sadece cephede değil, cephe gerisinde de ne kadar yıkıcı olduğunu göstermektedir. Zira bir savaşın ardında bıraktığı trajediyi ve hikayeyi anlamadan, yaptığı yıkımı idrak etmek mümkün değildir. Amacımız bizlere bir vatan bırakmak uğruna atalarımızın yaşadığı acıları gözler önüne sermektir. Onların aziz hatırasını saygıyla yad etmektir. Bu sergimizde esir mektupları, kartpostallar ve kayıtlarla birlikte esir askerler tarafından çıkarılan gazeteler yer alıyor. Tüm bu mektupları, gazeteleri Mısır’dan Hindistan’a, Fransa’daki çalışma kamplarından Sibirya’ya kadar dünyanın dört bir yanına savrulan esirler kaleme aldı." dedi.

Konuşmasında Filistin’deki katliama da değinen Altun, “Bugün, teknolojiden ekonomiye, dış politikadan eğitime, spordan kültür-sanata her alanda inkişaf eden büyük bir devletin, büyük bir ülkenin fertleriysek bunu fedakar ve cefakar ecdadımıza borçluyuz. Ecdadımızın büyük fedakarlıklar gösterdiği cephelerden birisi de malumunuz Filistin Cephesiydi. Biz sergimizde bu cephede esir düşen askerlerimizin mektuplarına ve görsellerine de özel bir yer ayırdık. Bu resimler ve görsellerin bize söylediği şudur; Filistin, tarihimizin ayrılmaz bir parçası, mütemmim bir cüzüdür. Tarih boyunca da tüm dünyada adaletin ve barışın müdafaasını yapmış bir millet olarak bugün de Filistin halkının yanındayız. Haklı davalarının destekçisiyiz. Dün bizim topraklarımızı işgale yeltenen müstevliler, bugün Filistin’in işgal edilmesini savunuyor." dedi.

Türk Kızılay, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TRT iş birliğinde düzenlenen "Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektupları Sergisi" çok anlamlı bir etkinlik. 100 yıl önce vatanı, devleti, milleti için savaşan ve bu savaş esnasında esir düşen asil insanların hikayelerine tanıklık ediyoruz bu sergide. Bu hikayelerde hem özlem ve sevgi var, hem de merhamet, cesaret ve iyilik var. Bu hikayelerde Anadolu insanının irfanı, manevi gücü var. Bu hikayeler, bizim hikayemiz, bu hikayeler bizi biz yapan değerlerin hikayesi.    

Yorumlar2

  • HACI 7 ay önce Şikayet Et
    Zalimler Olduğu Sörece. Mazlumlar da Olduğu Sörece ,ALLAH Korkusu Olmadığı Sörece .Daha Çok Esirler Olurup Aile Hasretini Çekerler
    Cevapla
  • Tarihçi Cengiz Hoca 7 ay önce Şikayet Et
    Bir belgeselden öğrendim, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın 7 cephede 7 devlete karşı savaşırken 200 binden fazla esir vermiş, fakat 20 bin esir alabilmiş.. Tüm esir düşen Müslümanlardan Allah razı olsun.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat