ABD’nin PKK’ya Desteği

  • GİRİŞ05.09.2024 09:10
  • GÜNCELLEME08.09.2024 08:53

ABD Suriye iç savaşında Esad rejimine karşı muhalif gruplara destek vermektedir. Bunu açıklamıştır da..

PKK, PYD/YPG tabelasıyla Kobani’de DEAŞ’a karşı  belli bir direniş göstererek Suriye’deki varlığını ortaya koymuş.. Bu Kobani direnişinden sonra ABD de PKK’yı sahada tutmak istemiştir.

Oysa ABD, Suriye’de krizin başladığı ilk zamanlar bölgede özerk bir yapılanmaya karşı olduğunu açıklamış ve bir süre bu söylemlerine devam etmiştir. 

PKK’YA AÇIK DESTEK

Bölgede DEAŞ’ın ortadan kaldırılmasına öncelik veren ABD, daha önceleri PKK / YPG / PYD ile istihbarat paylaşımında bulunmadıklarını ifade etmişti. Ancak 17 Ekim 2014 tarihi itibari ile ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada PKK / YPG / PYD ile istihbarat paylaşımı yaptığını kabul etmiştir.

Böylece ABD bölgede DEAŞ’la mücadele adı altında PKK / YPG / PYD’yi kendisine müttefik olarak seçtiğini açıkça ortaya koymuştur. Bu kapsamda ABD, IŞİD ile bir çok bölgede savaşmayı kabul eden PKK/ PYD / YPG’ye kargo uçakları ile silah, malzeme ve mühimmat ulaştırmıştır.

Suriye’de ABD’nin kara gücü haline gelen PKK / YPG / PYD, 2015’te Türkiye sınırında bir çok bölgeyi ele geçirmiştir.  PKK / YPG / PYD’ye silah ve mühimmat desteği sağlayan ABD, bir yandan da YPG unsurlarına eğitim vermek üzere 50’ye yakın özel kuvvet askerini 2014 Eylül ayı itibariyle Suriye’ye göndermiştir.

ABD’ye bağlı bu özel kuvvetler YPG mensuplarına pusu ve savaş taktikleri, EYP (El Yapımı Patlayıcı) ve ağır silahların kullanımına yönelik eğitimler de vermiştir.

Bütün bunlar günü gününe medyaya yansıdığından ortada olan olaylardır..

ÖSO’YA KARŞI PKK’NIN ÖNÜ AÇILDI

PKK / YPG / PYD’yi önemli bir müttefik olarak gören ABD, Esad’a karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’yu el-Kaide bağlantılı gruplarla ilişkisi olduğunu öne sürerek daha önce destek verdiği eğit-donat projesinden vazgeçtiğini açıklamıştır.

ABD’nin Suriye’daki işgal politikası açık: ÖSO’ya verdiği desteği keserken PKK / YPG / PYD öncülüğünde Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin kurulduğunu ilan etmiştir. Bir süre sonra da SDG unsurlarına silah yardımında bulunmuştur. 

2017 yılında PKK / YPG / PYD’den kaçarak Türkiye’ye sığınan bir SDG sözcüsü bu oyunu ayrıntılarıyla anlatmıştır:

1.Türkiye’nin PKK / YPG / PYD’ye karşı tepkisinin önüne geçmek için SDG’yi kurmuştur.

2.SDG, PKK / YPG / PYD’yi örtmek için kurulmuş bir paravan yapıdır.

3.SDG bünyesinde Kürt, Arap, ve Türkmen unsurlar bulunsa da Kürtler dışında diğer unsurlarda hafif silahların vardır. Silahlar, genel olarak PKK’nın kontrolündedir.  

4.SDG içeresinde 50,000 yakın mensubu bulunmaktadır; bu sayının büyük çoğunluğunun PKK / YPG / PYD’en oluşmaktadır.  

5.SDG bünyesindeki lider kadronun PKK / YPG / PYD’nin elinde olduğunu açıklamıştır (AA, ‘SDG’nin Kaçan Sözcüsü Silo, ABD-PYD/PKK İlişkilerini Anlattı’, 02.02.2017).

TÜRKİYE’NİN TEPKİSİ

ABD, PKK / YPG / PYD’ye çeşitli yollardan yardım etmeye devam etmektedir.

ABD, Türkiye’nin YPG-PKK bağlantısına verdiği tepkileri göz önünde bulundurmakta ve yardımları direkt yapmamaya özen göstermektedir. ABD Türkiye’nin tepkilerine yönelik YPG ile PKK’nın aynı yapı olmadığını ve silah, mühimmat, teçhizat gibi yardımların aslında YPG’ye değil de IŞİD’e karşı savaşan yerel unsurlara karşı yapıldığını açıklamıştır.

ABD’nin PKK / YPG / PYD’ye yönelik verilen silah ve eğitim yardımı ile ilgili endişelerini dile getiren Türkiye, PYD’nin bir terör örgütü olduğunu ifade etmiştir. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby yaptığı bir basın açıklamasında “Türkiye’nin YPG ile endişelerini anlıyoruz. Ancak YPG Suriye’de devam eden DEAŞ ile mücadelede en başarılı unsurlardan biri. Özellikle hava desteği ile destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz. Biz onları terörist olarak görmüyoruz.” diyerek Türkiye ile aynı doğrultuda düşünmediklerini ifade etmiştir.

ABD’nin 2017 yılı itibari ile DEAŞ ile mücadele adı altında PKK / YPG / PYD’ye verilen desteği en üst seviyeye çıkarmış ve ağır silah sevkiyatına devam etmiştir.  Bu silahların DEAŞ’a karşı Rakka Operasyonu kapsamında verildiğini, operasyon sonrası bu ağır silahların toplanacağını ifade etmişse de Türkiye’ye verilen sözlerin tutulmadığı görülmüştür.

PYD/YPG’ye verilen silahların PKK’nın kontrolüne geçtiğini belirten Türkiye, Hakkari’de yapılan operasyonlarda ele geçirilen silahların ABD envanterinde olduğu ortaya çıkması Türkiye’nin bu konudaki endişelerinde ne kadar haklı olduğunu göstermiştir.  Türkiye’ye göre PYD’ye verilen silahların ABD tarafından geri toplanılmaması halinde bu silahların Türkiye’ye karşı terör faaliyetlerinde PKK’nın imkan ve kabiliyetini arttırmış olacaktır..

Ahmet Tosun, ‘PYD’nin Siyasi ve Askeri Faaliyetlerinin Türkiye’nin Güvenliğine Etkileri’  başlıklı yüksek lisans tezinde (2019) bu konuyu ayrıntılarıyla anlatmaktadır..

 

Yorumlar3

  • Dadaş 2 ay önce Şikayet Et
    Bunu baştan düşünceksin! Irak örneği var!
    Cevapla
  • analiz 2 ay önce Şikayet Et
    Ülkeler strejilerini gelecege göre kurar. Irak, Suriye bölündü bu bölünmeden en karlı bölücü örgüt çıktı. Eger 1 Mart tezkeresi TBM Meclisinden geçseydi bu türkiyenin çıkarına olacaktı.
    Cevapla
  • ABD ÇIKARLARI 2 ay önce Şikayet Et
    ABD çıkarları esas aldığı için tabiki destekler tıpkı İsrail gibi!Peki bu saldırganlığı müttefiki olduğunu söylediği Nato üyesi hemde eski köklü Nata üyesi olan Türkiyeye karşı yapıyor!Müttefiklik bu olsa gerek!Demekki her şey formalite bütün kurum kuruluşları gibi diğer Nato üyeleride sömürgesidir hiç biri güvenmesin!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat