Suriye’nin geleceğine dair işaretler

  • GİRİŞ10.12.2024 09:44
  • GÜNCELLEME12.12.2024 09:04

8 Aralık’ta Suriye’de muhalifler Şam'a girince, Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esed ülkeyi terk etti; böylece 61 yıllık Baas rejimi ve 53 yıllık Esed diktatörlüğü sona erdi. 

Rus basınında çıkan haberlere göre Rusya, Moskova'ya gelen Esed ve ailesine insani gerekçelerle sığınma hakkı verdi. Oysa Beşşar Esed, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte günümüzün en büyük savaş suçlularından biri.. 

Suriye'de 61 yıllık Baas rejimi devrildi; ne var ki 13 yıllık iç savaşın bittiğini söylemek için henüz erken. Şam'ı ele geçiren muhalif grupların önünde birçok sorun var.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 15'inci Büyükelçilik Konferansı'nda konuştu. Fidan konuşmasında, Suriye’de HTŞ'nin Şam'a girmesi ve Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından yaşananları değerlendirirken "Suriye'de artık ileriye odaklanmak gerekiyor. Farklı etnik grupların bir arada yaşadığı bir Suriye hayal ediyoruz. " dedi. Ben bu yazıda Suriye’nin geleceğine dair işaretlere bakacağım..

ABD’NİN  MAŞALARI: İSRAİL VE PKK/PYD

Suriye rejim bölgeleri, muhalif bölgeleri ve PKK/YPG terörünün kontrolündeki bölgeler olmak üzere üçe bölünmüştü. Rejimin devrilmesiyle muhalifler Fırat Nehri'nin batısını tamamen kontrol altına aldı.

Yeni Suriye’de birlik ve düzenin önündeki en son engel, Fırat'ın doğusunda ABD'nin desteğiyle bulunan PKK/YPG terörüdür. Suriye'nin petrol kaynaklarının büyük bir çoğunluğunun bu bölgelerde bulunuyor; yeni Şam yönetimi, ABD’nin maşaları İsrail ve PKK/YPG terörüyle mücadele etmek zorunda.

İsrail ordusu, Esed rejimi devrilmesi ve Şam hükümetinin düşmesinin ardından  Suriye topraklarına girdi. İşgal güçleri tampon bölgeyi aşarak 14 kilometre derinliğe kadar ilerledi.

Jetler de gece boyunca ülkedeki stratejik ve askeri merkezleri bombaladı. İsrail jetleri, Suriye'ye 1973'teki Yom Kippur Savaşı'ndan beri en ağır hava saldırılarını düzenledi, 100 sorti yaptı.

GEÇİŞ HÜKÜMETİ

Şam'da bir geçiş yönetimi için gerekli adımlar atıldıktan sonra; askeri gruplar, YPG'ye yönelik harekata başlayacak..

Geçiş hükümetinin kurulması zorlu bir süreçti; aşıldı. Suriye'de yeni yönetimin geçiş hükümeti için başbakan belli oldu. El Cezire'nin bildirdiğine göre Suriye'nin yeni yönetimi, Muhammed El Beşir'i geçiş hükümeti başbakanı olarak seçti. Yıllardır İdlib'i yöneten Beşir, geçişi yönetmek üzere yeni bir Suriye hükümetini kurdu.

Bu karar, iktidarın devrine ilişkin düzenlemeleri belirlemek ve Suriye'nin kaosa sürüklenmesini önlemek amacıyla silahlı muhaliflerin operasyon komutanı Ahmed El Şaraa, El Beşir ve rejimin eski başbakanı Muhammed El Celali arasında yapılan toplantının ardından alındı.

Geçiş hükümetinin askeri alanda ilk gündem PKK/YPG terörüne karşı Türkiye ile birlikte mücadele; siyasi olarak ise geçiş yönetimi üzerine uzlaşma çabaları öne çıkacaktır.

SURİYE’NİN GELECEĞİ

Baas rejiminin devrilmesinin ardından gözler ilk olarak, hem işgalci ABD’ye, maşası İsrail ve PKK/PYD’yle; hem de rejimin en büyük destekçileri olan Rusya ve İran’a çevrildi.

Rusya, 2015 sonrası rejimi ayakta tuttuktan sonra Tartus ve Hmeymim üslerine yerleşerek ciddi bir kazanım elde etmişti. Bu deniz aşırı üsler, Rusların tekrar küresel güç olma iddiasının en büyük işareti olarak anlam kazanmıştı. Bu üsler, yalnızca Suriye için değil, Rusya'nın Afrika'da artan faaliyetleri için de önemli bir lojistik merkez olmuştu. Ancak rejimin düşmesiyle Rusya, soğuk savaş döneminden kalan önemli bir müttefikinden ve bu üslerden oldu. Ukrayna savaşında ciddi zorluklar yaşayan Rusya’nın küresel güç olma iddiası da ciddi darbe aldı.

İran ise Suriye'yi ulusal güvenliğini sınır ötesinde kurma temelli politikasının bir parçası olarak görüyordu. İran’dan Lübnan’daki Hizbullah'a kara yolu bağlantısını sağlamak için kritik olan Esed rejiminin düşmesi, İran’ın ülkedeki tüm nüfuzunu kaybetmesine ve bölge politikasının yıkılmasına sebep oldu.

Rusya ve İran prangalarını parçalayan Suriye’nin geleceğini, ABD’ye karşı Türkiye ve Irak’la beraber vereceği bağımsızlık mücadelesi belirleyecek..

ABD’NİN BÖLÜCÜ POLİTİKASI İFLAS ETTİ

Baas rejiminin çökmesi, İsrail için yeni tehditlerin ortaya çıkmasına yol açarken İsrail’in bu tehditleri Suriye'de yeni yayılmacı politikalar için kullanma riski bulunuyor.

ABD'nin ise DEAŞ'la mücadele adı altında desteklediği ve Suriye'nin bölünmesiyle zemin bulan terör örgütü PKK/YPG'yi destekleme politikası iflas etti.

Tarihsel olarak da terör örgütünün en yakın müttefiklerinden olan Esed rejiminin yıkılması ve yerine tüm Suriye'yi özgürleştirme iddiasındaki muhaliflerin gelmesi, PKK/YPG terörünün hem kuzeyden Türkiye ve SMO hem de güneyden yeni yönetim unsurları tarafından baskı altına alınacağı bir düzlem oluşturdu.

Türkiye'nin, terör örgütü PKK/YPG'yle mücadelesini tamamlamasıyla  güneyinde dost ve istikrarlı bir komşuya sahip olacağı söylenebilir.

Mustafa Yürekli / Haber7

Yorumlar2

  • Maraşlı 1 hafta önce Şikayet Et
    Arap ülkeleri ile koalisyon gücü oluşturulmalı Katil israil durdurulmalı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • arif hakverdi 1 hafta önce Şikayet Et
    Mustafa bey, Surye'nin geeceği ile alakalı güzel bir özet yapmış, umarım yazdıklarında yanılmaz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat