2028’de İstanbul Fethi'nin 575. kutlanması
- GİRİŞ26.02.2025 12:29
- GÜNCELLEME26.02.2025 12:29
Aslıda İstanbul Fethi'nin kutlanması, bir gelenek icadı olarak II. Meşrutiyet Dönemi'nde gerçekleşiyor. Fethin kutlanmaya başlanmasının bir anlamı var..
Kutlamalara dair ve özellikle ‘575. Kutlama’nın anlamına ilişkin birkaç hususa değinmeden edemeyeceğim..
İSTANBUL FETHİ'NİN KUTLANMASI
1453 yılında İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesi Türk ve dünya tarihi için bir dönüm noktası olmuştur.
İstanbul’un Fetih kutlamalarının fetihten bir sene sonra başladığını düşünebilir. Halbuki öyle değil.
İstanbul’un Fethi kutlamaları Osmanlının son döneminde başlıyor.
Lafı uzatmadan hemen ifade etmeliyim ki Fethi kutlamaları, II. Meşrutiyet sonrasında bir ihtiyacı olarak başlıyor. İstanbul’un fethi II. Meşrutiyet’ten itibaren çeşitli şekillerde kutlanmaya başlanmıştır. Bu konu, üzerinde düşünmeye değer.
İstanbul’un fethi kutlamaları ilk olarak 1910 yılında yapılmış ve daha sonra sırasıyla 1911, 1912 ve 1913 yıllarında devam etmiştir. Ancak, bu kutlamalar küçük çaplı olup basına dahi yansımamıştır.
İstanbul’un Fethi ile ilgili ilk planlı büyük kutlama 1914 yılında gerçekleştirilmiştir. Büyük bir halk kitlesinin iştirak ettiği bu kutlama töreni Ayasofya Camii’nde başlamış ve Fatih Camii’nde sona ermiştir.
1915 yılındaki kutlamalar ise Çanakkale Savaşları’na denk gelmiştir. Bu nedenle İstanbul halkı fetih kutlamalarına ayrı bir önem vermiştir.
Osmanlı Devleti dönemindeki son kutlama ise 1916 yılında gerçekleştirilmiştir. Hatta bu kutlamalara Alman ve Avusturya müfrezeleri dahi katılmıştır.
Tarih denilen bilgi alanı, bir bakıma günün ve geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmektedir.
Balkan Savaşı sonrasında, yaklaşan Birinci Dünya Savaşı öncesinde başlıyor İstanbul’un Fethi kutlamaları..
İstanbul’un fethi ilk defa 1914 yılında büyük bir törenle kutlanmıştır.
Halkta vatanı koruma bilinci uyandırmak ve bu sosyal bilinci devam ettirmek amacıyla yapılıyor sözkonusu ilk kutlamalar..
Başta İstanbul’da yaşayanlar olmak üzere tüm ülkeye taşıyor heyecanı. Bir tür seferberlik durumu var.
Birinci Dünya Savaşı boyunca kutlamalar yapılıyor.
Mondros sonrasında ise İstanbul işgal edilince kutlamalar da kendiliğinden sona eriyor.
Fethin 500. Yılı olan 1953 yılında ise tekrar başlıyor ve bugüne geliyor.
Tarih çalışması yapılırken geçmişte yaşanmış olaylar arasından seçmeler yapılır ve yorumlanır.
Elbette bu durum tarihi tartışmalı bir bilgi sahası kılar..,
Ne var ki tarih adı verilen bilginin bir sosyal ihtiyaç olduğu gerçeğini değiştirmez..
Kısaca bugünkü İstanbul’un Fethi kutlamaları modern zamanlarda devlet eliyle ortaya çıkmış bir gelenek icadıdır.
İSTANBUL FETHİ'NİN 500. YILDÖNÜMÜ KUTLAMASI
Gelelim İstanbul’un Fethi 5OO. yıldönümü kutlaması olayına..
1939 yılına gelindiğinde, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün talimatıyla 1953 yılında kutlanacak olan İstanbul’un fethinin 500. Yıldönümü için 1 yıl önceden hazırlılar başlamıştır.
Bu bağlamda 1941 yılında Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel başkanlığında bir komisyon kurulmuştur.
1950 yılında ise Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinden kısa bir süre önce Cumhuriyet Halk Partisi tarafından İstanbul’un fethinin 500.Yılı kutlamaları için “İstanbul’un Fethinin 500. Yılı ve Müteakip Fetih Yıllarını Kutlama Derneği” adıyla bir cemiyet kurulmuştur. Bu cemiyet maddi zorluklara rağmen Demokrat Parti döneminde de İstanbul’un 500. fetih yılı kutlama hazırlıklarına devam etmiştir.
29 Mayıs 1953 tarihinde İstanbul’da “İstanbul’un Fethinin 500. Yılı ve Müteakip Fetih Yıllarını Kutlama Derneği”, fethin 500. yılı nedeniyle on gün boyunca bilimsel, kültürel ve sanatsal birçok etkinlik düzenlenmiştir. Bu etkinliklere halk yoğun ilgi göstermiştir.
İstanbul’un fethinin 500. yılı kutlamalarına dönemin Başbakan Adnan Menderes aynı gün İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in taç giyme törenine katılmak üzere Londra’ya gittiği için katılamamıştır. Yine aynı şekilde dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar da kutlama törenlerinde yer almamış ancak törenlere şu tebrik telgrafını göndererek; “…. İstanbul’un dünya çapında tarihi bir hadise olan fethinin 500. yıldönümü münasebetiyle sayın hemşerilerimin duydukları asil heyecana iştirak ederim. Bu büyük günün vatandaşlara mutluluk vesilesi olmasını diler, tebriklerimi sunarım” demiştir.
Ancak bu törenlere Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’in iştirak etmemesi; halkta bir burukluğa neden olmuştur.
Bu olayı, Bayar ve Menderes’in kutlamaya katılmaması durumunu dönemin basını da sert bir şekilde eleştirmiştir.
Peki İsmet İnönü ne yapmıştır kutlamaya ilişkin? Bayar ve Menderes’in kutlamaya katılmamasına dair nasıl bir değerlendirme yapmıştır? İktidarı bu konuda hiç eleştirmiş midir? Yoksa susmuş mudur? Cumhurbaşkanı olsaydı İsmet İnönü bir şey apabilir miydi?
Bayar ve Menderes’in kutlamaya İsmet İnönü’den çekindiği için katılmamış olabilir mi?
Bu konuda bir şey söyleyeceğim: 1950’li yılların başında “İstanbul’un Fethinin 500. Yılını kutlamak çok ilginçtir. 1939’da hazırlıklara başlanmıştır ama 1953’te devlet büyükleri şöyle ağızlarının tadıyla kutlayamamıştır..
Çünkü Türkiye, Kore Savaşı’na katılmış, NATO üyesi haline gelmiştir o sırada. Kısaca Türkiye, 1950 sonrasında Batı’nın yardımcı gücüdür artık.
575. YIL KUTLAMASI
İstanbul’un Fethi’nin 575. yıldönümü kutlamasına gelince..
Fethin 575. yıldönümü kutlamasının anlam ve önemi, 600. yıldönümü kutlamasından kaynaklanıyor olabilir mi?
Fethin 575. yıldönümü kutlaması 2028’in ihtiyacı olabilir mi? Aslında ihtiyacı da onun anlam ve önemini görüp gündeme getirebilecek aydın var mı?
İstanbul’un Fethi’nin 575. yıldönümü kutlaması Türkiye Yüzyılı’yla birlikte ele alınamaz mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, benim gündeme getirdiğim 2053 v3 2071 vizyonunu sahiplenmedi mi? 2053 v3 2071 vizyonu Türkiye Yüzyılı’nın ruhu değil mi? Elbette öyle..
Fethin 575. yıldönümü kutlamasının 2028’de canlı bir şekilde kutlanması ne anlama gelir? Neler yapılabilir?
İşte bu soruya gelecek yazıda cevap vereceğim..
Mustafa Yürekli / Haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol