Uydu teknolojilerinin önemi ve TÜRKSAT uyduları

  • GİRİŞ19.11.2024 10:15
  • GÜNCELLEME20.11.2024 08:43

Günümüzün vaz geçilmezi uydular. Onlarsız bir şey yapmak neredeyse imkansız.      Sağlık ,iletişim, navigasyon ,meteoroloji, her türlü ulaşım araçları ,denizcilik ,hava taşıtları ,atış kontrolleri, bilgi toplama ,savunma, bankacılık ve daha bir çok alanda bireysel veya kamusal alanda sürekli kullanıyoruz. 

Günümüzde Teknoloji ve Bilgiyi  üretemeyen, kullanmayan, birey, toplum ve ülkeler üretenlerin tahakkümü altında  kalması ve  çeşitli beka sorunlarını yaşaması kaçınılmaz hale gelecektir.

Bireysel olarak hepimizin sıklıkla kullandığı navigaston uygulamaları onlar olmaksızın bir yerden bir yere gitmek bile başlı başına sıkıntı. Artık kimse adres sormuyor alçak yörüngede dolaşan  toplam çeşitli yörüngelerde 24 adet ABD’ye ait  GPS global pozisyon sistem uyduları bize dünyanın her yerinde karşılıksız rehberlik yapıyor.

Günümüzde bu uydulara alternatif bazı ülkeler kendi GPS uydularını uzaya alçak yörüngeye konumlandırmaya başladı. 

Uydu çeşitlerine amaçlarına görevlerine kısa kısa değinelim. Uydu teknolojilerinin tarih çok uzak değil  1957 yılında SSCB’nin uzaya yolladığı ilk uydu Sputnik 1 le başladı uydu işletmeciliği, uyduları kısaca sınıflandırırsak;

Günümüzde haberleşme Televizyon ,Radyo ve VSAT haberleşme ihtiyaçlarımızın büyük bir kısmı  GEO Geostationary  earth orbit yer sabit yörünge uyduları ile yapılmaktadır. Türksat kaskat uyduları, Eutelsat ve benzeri uydular da bunlardan bir kaçı.

Diğerleri ise; Low earth orbit LEO alçak yörünge, Medium earth orbit orta yüksek uydular ile HEO ve PEO uydularıdır.

Teknolojinin gelişmesi ile yoğun olarak her türlü iletişim, haberleşme internet ihtiyaçları bu uydu grubu ile yapılmaktadır.

Dünya eşzamanlı çalışan GEO uyduları ile  nesneler, cihazlar, otokontrol sistemleri, her türlü sivil ve askeri haberleşme, GPS konum belirleme, Meteoroloji, İnternet, Finans  Televizyon, ,  Endüstri 4.0 ve 5.0  uygulamaları, Otonom sistemler , Cihazların aralarında direkt haberleşmesi gibi yüzlerce alanda kesintisiz kullanılmaktadır. 

Her alanda kullanılan uyduların güvenliği de önem arz etmektedir. 

Art niyetli ülkeler ve grupların yapacakları uydu müdahalelerinde tablo gerçekten kabul edilemez  boyuta ulaşacaktır. Neredeyse tüm  askeri ve sivil nesneler  hareket edemez hale gelecektir.

Özellikle sorunlu bir coğrafyada yer alan ülkemiz bu konuda diğer ülkelerden daha çok  iletişim ve uydu güvenliği konusuna önem vermelidir. 

Ateş,  istila ve savaşların artık göklerden geleceğini söylemek kehanet olmaktan çıkmıştır.

Major güçler bu konuda henüz bilemediğimiz yeni ve etkili silah teknolojilerini kullanmaktan asla çekinmeyeceklerdir.

Ülkemizin de bu konuda hazırlıklı olması dileğimizdir.

Uyduları kullanarak yada engelleyerek sivil ve askeri  tüm sistemleri bloke etmek RF elektronik  sinyal karıştırması, interferans, yazılım ve donanımlara dolaylı yada indirekt müdahale artık günümüzde zor değildir. 

ABD’nin bir eyaletinden, Ortadoğu yada Afganistan yada bir başka ülkeye binlerce kilometre öteden İHA ve SİHA’lara müdahale etmek , nokta operasyonlar düzenlemek artık kolay hale gelmiştir. 

Bazı ülkelerin tekelinde olan  çok sayıdaki Navigasyon uyduları ile  yine çok sayıdaki Askeri uyduların  her geçen gün atmosferde yer alması bu alandaki rekabet yarışının ciddi seviyeye ulaştığı  Seta / Thingtech  Trend analizinden de görebiliyoruz.

1957 yılında başlayan uzay uydu sistemleri hız kaybetmeden günümüzde de  devam etmektedir.

Bu alanda kıyasıya yarışan ülkelerden ABD 159 adet , Rusya 74  adet ve  Çin 68 adet ve  az sayıda ise;  Türkiye, Almanya  , Fransa, İsrail , Kuzey Kore ve Japonya  askeri uyduları ile ülkeler rakiplerini yakından takip etmektedir. 

Birleşmiş milletler (UNOOSA)  2018 yılı itibarıyla tüm yörüngelerde Askeri ve sivil çalışmakta olan uydu sayısını 4.856 olduğu,  bunlardan 360 adedinin askeri uydular olduğu tahmin edilmektedir. 

Uzay yarışı ve uydular konusunda ABD savunma bakanlığının 22 milyar US dolarlık bir bütçeye sahip olması , bu yarışın ne kadar önemli ve stratejik olduğunu göstermektedir. 
Ülkemizin de bu alanda yeni atılımlar yapması ülke güvenliği ile de yakından ilgili olacaktır. Artık üstünlük göklerden  Teknolojik alana hızla evrilmiştir.

Türksat ve uyduları :

Türksat ilk uydusu 1A’yı, 1994 yılında kalkış sırasında kaybetmiş, ardından ayni yıl  1B  1996 da 1C uydusu hizmete girmiştir. 2008 de / 3A,  2014 te / 4A,  2015 te/ 4B, 2021de /  5A uydusu , 2021 de  / 5 B   ve  2024 te 6A , 2013 te 3USAT haberleşme uyduları ile hizmet vermeye başlamıştır.

Türksat’ın halen 31 , 42 ve 50 derece lokasyonlarında toplam 5 adet  yakında 6 A ile toplam 6 adet  yüksek güçlü ve uzun ömürlü uyduları ile ,Avrupa kıtası ,Kuzey Afrika ,Sahra altı, Ortadoğu, Arap yarımadası, Mena ve Çin’inin büyük bir kısmı da dahil olmak üzere kesintisiz yayınlarını sürdürmektedir.

Yukarıda sayılan bölgeler dünya nüfusunun büyük bölümünün yaşadığı ülkeler olmakla birlikte dünya enerji kaynaklarının neredeyse tamamına yakını bu bölgelerden  çıkarılmaktadır . Bu nedenle  bu bölgelerle her türlü  iletişimin sürekliliği  ülkemiz için önemli olduğu bilinmelidir.

GEO , yer sabit yörünge Uyduları ilk zamanlarda askeri amaçlarla kullanılırken 1990 yılından itibaren broadband TV ve Radyo yayınları için kullanılmaya başlandı. Uydulardan önce TV ve Radyo yayınları   vericilere erişimini  karasal linklerle yaparken uydu kullanımının ve uydu teknolojilerinin  artması ve çok sayıdaki lokasyonlara uyduların işletmeye alınmasıyla çok amaçlı olarak  uydu kullanımı armaya başlamıştır. 
kısaca askeri amaçlar, Televizyon ve Radyo iletimi, internet iletimi, meteoroloji  gibi birçok alanda uydu kullanımları giderek  artmıştır.

Ancak 2000 yılından itibaren internet kullanımı ve ulusal ve uluslararası karasal iletim hatlarının çoğalması ile uydu  erişiminin kullanımı azalmaya başlamıştır.

Uydu üretim maliyetleri   ve  uydu kullanım ömürlerinin sınırlı oluşu ve nihayet transponder kira bedellerinin yüksekliği nedeniyle uydu kullanımı  ilk sıradaki tercih olmaktan her geçen gün uzaklaşmaktadır. 

Broadband TV  ve Radyo yayıcılığının da hızla internete evrilmesi ve yoğun olarak karasal fiber hatların kullanılması nedeniyle uydu kullanım tercihinin  değişmesinde önemli rol oynamıştır. Yıllar önce özellikle Analog TV ve Radyo yayınları için yüksek uydu kapasitesi gerekirken, günümüzde  dijital yayıncılığın  sağladığı teknik imkanlarla daha az uydu kapasiteden çok sayıda ve yüksek çözünürlüklü yayınların hem uydudan hem de fiber hatlardan yapılmasına imkan tanımaktadır. Özetle TV ve Radyo yayınları yüksek kalitede ve daha ekonomik olarak internet karasal hatlarla son kullanıcıya( izleyici ve Dinleyiciye ) iletmek mümkün hale gelmiştir.

Yakın gelecekte internet erişiminin daha ekonomik ve erişilebilir olmasıyla ve daha önemlisi yayınların İnteraktif hale  dönüşmesiyle  tek yönlü uydu iletimine gerek kalmayacağı söylenebilir.

Peki uydulara ihtiyaç kalmayacak mı ? Elbette uyduların stratejik önemi asla azalmayacak hatta artarak devam edeceğini söylemek doğru olacaktır. En büyük faydası geniş coğrafyalara kesintisiz erişebilmeleri, transponder yani yüksek frekanslı vericilerini ‘yönlendirebilmesi’ ( spot beam) onları özellikle savunma ve güvenlik konularında vaz geçilemez  hale getirmektedir. 

İnternet erişiminin uydular üzerinden yapılması ise gelecekte GPS kullanımında olduğu gibi uydular üzerinden yapılması mümkün olabilecek, bu konu  yüzlerce alçak yörünge Star link uyduları bir başlangıç olarak çalışmaya başlamıştır. 

Mobil iletişim cihazlarının Star link uydularına erişiminin teknik uygunluğunun sağlanmasıyla bu alanda uydularda vaz geçilmez olacaktır. Kısaca uydu kullanımları farklı içeriklerin transferinde önemli rol oynayacağını  şimdiden söylemeliyiz. 

Türksat ve Türksat uyduları ve diğer önemli katma değerli servisleriyle ( Kablo TV -E-Devlet vd  )  özetle ülkemiz için stratejik önemi çok yüksek olduğunu söylemeliyiz.  Mevcut ve kullanımdaki uydu sayılarımızın en azından kaskat olarak arttırmak diğer uydu operatörlerinin kullanımındaki gibi hedefimiz olmalıdır. 

Artık konvansiyonel  savaşlar , karadan gök yüzüne ve atmosfer dışına ve hatta uydu yörüngelerine 35 bin km ötelere kadar  ulaşmıştır. Bu alanlarda var olmak ülke güvenliğini yakından ilgilendirmektedir.

Muzaffer Şafak / Haber7

Yorumlar2

  • İbrahim USLU 1 gün önce Şikayet Et
    "Artık konvansiyonel savaşlar , karadan gök yüzüne ve atmosfer dışına ve hatta uydu yörüngelerine 35 bin km ötelere kadar ulaşmıştır. Bu alanlarda var olmak ülke güvenliğini yakından ilgilendirmektedir."
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Gülay Yeniyurt 1 gün önce Şikayet Et
    Muzaffer bey global anlamda son derece kıymetli bir risk analizi ve bilgilendirme olmuş, kaleminize sağlık.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat