Savunma sistemlerinin küresel ticaretteki yeri / Uydu Konumlandırma Sistemleri ve savunmada yaratacağı riskler

  • GİRİŞ28.12.2024 08:52
  • GÜNCELLEME31.12.2024 08:24

1-Savunma Sistemlerinin Küresel Ticaretteki Yeri 

Günümüzde Teknolojinin hızla gelişmesi, üretim süreçleri ve miktarları üzerinde önemli etkiler yaratırken, tüketimin aynı oranda artmaması, teknoloji ve bilim üreten ülkeler arasındaki rekabeti en üst seviyeye taşımıştır. 

Bu rekabet, son yüzyılda ülkeler arasında çekişme, çatışma ve bölgesel savaşlara yol açmıştır. Bunun sonucu olarak, savunma sistemlerine olan ihtiyaç ve talep giderek yükselmiş ve 2023 yılı verilerine göre küresel savunma sanayi ürünlerine olan talep nedeniyle toplam dünya savunma ticaret hacmi 2,5 trilyon doları aşmıştır. 

Ancak bu hızlı yükseliş, dünya barışı için bir tehdit oluşturmaktadır. Her ne kadar nükleer silahların kullanılmadığı bir dönem yaşansa da gelecekteki riskler ülkeleri tedirgin etmektedir.

Bu olumsuzlukların her geçen gün artması tehlikeli coğrafyalarda bulunan ülkeleri tedirgin etmektedir. Bu coğrafyalardan biri de maalesef Ortadoğu’dur. 

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında yaşanan eksiklikler, Türkiye için savunma sanayiinde bir dönüm noktası olmuş ve özellikle 2000 yılından itibaren atılan adımlarla Türkiye, küresel rekabette önemli bir oyuncu haline gelmiştir. 2023 itibariyle Türkiye, savunma sanayi ihracatında 5,5 milyar dolarlık rekor bir seviyeye ulaşmıştır. Ancak 2,5 trilyon dolarlık küresel pazar için hala yapılması gereken çok şey vardır.

2000 yılından itibaren ülkemiz, savunma sanayinin hem ticari hem de askerî açıdan önemi nedeniyle bir milat olmuştur. 

Son 10 yıl içinde Türk savunma sanayisinin elde ettiği başarılar, dünya savunma sanayi içindeki payını önemli ölçüde artmasını sağlamış ve Türkiye, bu alanda yarışan ülkeler arasında 11. sıraya yerleşmiştir. 

Bu başarı, savunma sanayi teknolojilerinin geliştirilmesi ve yeni imkânların sistemlere entegre edilmesiyle elde edilmiştir. Ancak, Türkiye küresel savaş ve savunma sanayi üreten ülkeler içindeki payına baktığımızda  yeterli midir?

Dünya ticaretinde önemli bir ülke olmak, ancak savunmanın güçlü olması ve modern üretimler için Ar-Ge faaliyetlerine Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın (GSMH) %2'sinden fazla pay ayırmakla mümkün olmaktadır. 

AR-GE HARCAMALARI VE SAVUNMA SANAYİNDEKİ DURUM

2023 yılında Türkiye'nin toplam Ar-Ge harcaması 377 milyar 542 milyon TL'ye yükselmiş ve Ar-GE harcamalarının GSYİH içindeki oranı ancak %1,42 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye bu payını ivedilikle %2  üzerine çıkartması dünyadaki değişen dengeler  ve bölgesel savaşlar nedeniyle  gerekli hale gelmiştir. 

11. sıraya gelmek takdir edilmesi gereken büyük bir başarıdır, ülkemiz bu eşik değere yaklaşmış, ancak %2'yi de henüz geçememiştir.

AA

Savunma sanayi ihracatında, Türkiye, 2023 yılında 5,5 milyar dolar ile yeni bir rekora imza atmıştır. Bu iyi bir netice olmasına rağmen referans ülkelere baktığımızda              2.5 Trilyon dolarlık küresel savunma Pazarı için Türkiye’nin yapması gereken çok şey olduğu görülmektedir.  

SAVUNMA SANAYİ VE İSTİHDAM 

SASAD 2015 / 2022 yılı raporlarında yer alan veriler: 

Savunma sanayinin hem ülke güvenliği hem toplam istihdama ve milli gelire olan etkisi vaz geçilmezdir. Ancak üretimlerin çoğunlukla yurt dışına yapılmasını gerekli kılmaktadır. 

2015 yılında alınan siparişlerin %89 yurtiçi, %2 Avrupa, %3 ABD, %6 diğer ülkelere 2022 de ise %46 yurt içi, %11 ABD,  %11 Avrupa ve %32 diğer ülkelerden alındığı görülmektedir. 

Siparişlerin yurtdışı oranlarının yükselmesiyle birlikte ihracatın toplam istihdama yansıması ise artmıştır.

TOBB 2008 sanayi sektörü raporunda istihdamın 17.841 olduğu, 

2012 de 33.491 ve 2021 de 81.132 ulaşması sektörün toplam istihdama olan etkisini göstermektedir. 

Savunma sanayinin büyüklüğü diğer yan sektörlerinde güçlenmesine ve gelişmesine neden olurken GSMH da büyütmektedir.  ABD’de silah ve savunma sanayi, ilgili tüm sektörlerin lokomotifi haline gelmiştir.

2- UYDU  GPS SİSTEMLERİNİN ÖNEMİ ve SAVUNMADA YARATACAĞI RİSKLER:

Uydu konumlandırma sistemleri (GPS), modern hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Bu sistemler, askeri ve sivil araçlardan bireysel kullanıcıların cihazlarına kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir.

 GPS (Global Position System), ABD Uzay Kuvvetleri tarafından 1973 yılında toplam 24 uydu için planlanmış, 1990 yılında ABD Savunma Bakanlığı (DoD) tarafından 20.180 km yörüngede çalışan 32 uydu olarak hizmet vermeye başlamıştır. 

Bu uydular sayesinde insanlar, yeryüzündeki konumlarını en az 4 uydunun verisi ile otomatik eşleştirerek belirleyebilmektedir. Ayrıca, bu uydulardan gerçek saat bilgisi de alınabilmektedir.

GPS uydularının önceki hata payları, askeri atış kontrol sistemlerinde kullanılmasını engellemek için önce 100 m, daha sonra ABD Kongresi kararıyla bu hata payı 20 m'ye düşürülmüş, günümüzde ise bu pay 5 m ile sınırlandırılmıştır. 

Konumlandırma uydularına sahip olmayan ülkeler konum bilgilerini diğer ülkelerin işlettiği uydu gruplarından temin etmektedir (halihazırda birçok ülke yaygın konumlandırma bilgilerini ABD savunma Bakanlığının işlettiği GPS takım uydularından temin etmektedir.) 

Konumlandırma uydu gruplarına sahip ülkeler:

Rusya: GLONASS
Çin: BeiDou
Avrupa Birliği: Galileo
Japonya: QZSS
Hindistan: GAGAN
ABD: GPS

Konumlandırma uyduları Ticari, askeri ve stratejik önemi yüksektir. Bu uydu gruplarına sahip 6 ülke henüz bir kısmı tamamlanmamış olsa da kendi uydularını başarıyla kullanmaktadırlar.

KONUMLANDIRMA SİSTEMLERİNİN KRİTİK ROLÜ

Günümüzde tüm askeri ve sivil araçlar, konumlandırma uydularını sürekli kullanmak zorundadır. Uçaklar, gemiler, savaş makineleri, denizaltılar, mobil tüm araçlar, insansız hava araçları (İHA), silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve tüm askeri ve sivil otonom araçlar, ‘’doğru ve gerçek’’ konumlandırma bilgisi olmadan hareket edemezler. 

Her ne kadar otonom araçlar yedek olarak yerel yönlendirmeyi yerden temin etmeye çalışsalar da, uydu konumlandırma bilgisine ihtiyaç duyarlar.

Konumlandırma uydularına sahip ülkeler gerek duyduğu hallerde, çıkarları ve askeri operasyonları için bu referansları kolayca değiştirebileceği, hata paylarını yükseltebilecekleri unutulmamalıdır.

Bu sistemler, ticari ve askeri stratejilerde kritik bir role sahiptir. Konumlandırma uydularını işleten ülkeler, gerektiğinde bu verileri değiştirebilme veya manipüle etme yeteneğine sahiptir. Bu durum, diğer ülkeler için güvenlik riski oluşturmaktadır.

Ülkeler için kendi savunma sanayileri ve savunma sistemleri, konumlandırma uyduları vazgeçilmez bir zorunluluk haline gelmiştir.  Savunma sistemleri, hiçbir şartta bir başka ülkenin tasarrufuna bırakılmayacak kadar önemlidir, ülkemiz, geçmişte savunma konularında bunun eksikliğini defalarca yaşamıştır.

TÜRKİYE'NİN UYDU SİSTEMLERİNDE YOL HARİTASI

Bu nedenle, ülkemiz zaman kaybetmeksizin kendi konumlandırma uydularını üretmeli ve kontrolleri kendisinde olacak şekilde sivil ve askeri otoritenin emrine sunmalıdır. Bu konu, İHA, SİHA ve otonom savaş araçlarından daha öncelikli hale gelmiştir.

Özetle, teknoloji ve bilgi üretimi, küresel yoğun rekabet, aşırı üretim ve doğal kaynakların azalması,’ Büyük ‘ ülkeleri her konuda daha sınır tanımaz ve saldırgan hale getirmektedir. 

SONUÇ 

Teknolojik gelişmeler ve küresel rekabet, ülkeleri daha agresif stratejilere yönlendirmektedir. Türkiye, savunma sanayinde son yıllarda önemli başarılar elde etmiştir ancak bu başarıyı sürdürebilmek için daha fazla yatırım ve milli projeler gereklidir. Özellikle uydu konumlandırma sistemleri gibi kritik alanlarda bağımsızlığın sağlanması, güvenli bir geleceğin anahtarı olacaktır.

Muzaffer Şafak / Haber7

Yorumlar6

  • Nahit sazoglu 2 gün önce Şikayet Et
    Savunma sanayimizi devlet politikası yapmaliyiz ASELSANl havelsani TUSAŞi roketsani çok uluslu şirket yapmaliyiz İncirlik ve kürecik üslerini acilen kapatmalıyiz siyon protokolleri devam ediyor
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Rasim Duman 2 gün önce Şikayet Et
    Cumhurbaşkanımız'ın 2020'de açıkladığı "Milli Uzay Programı"nda bu konuya yer verilmiş ve gerekli çalışmalara da başlanmıştır. Herkes müsterih olsun.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Aşağımirahmetli 3 gün önce Şikayet Et
    Bende Ahmet arkadaşımızın dediği gibi düşünüyorum, mantıklı, gerekiyorsa bir an önce konumlandırma ile alakalı hazırlıkların başlatılması ve halkı ortaklığa alarak yürütülmesini istiyorum
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Kompataro 3 gün önce Şikayet Et
    Başlık Çok süper olmuş ya Çok bilimsel gözüküyor
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Ahmet 3 gün önce Şikayet Et
    Yazı çok önemli. Şayet ülkemiz kendi konumlandırma sistemini kurmak için maddi kaynağa ihtiyaç duyuyorsa, halkın iştirakını sağlayacak bir şirket kurarak çözebilir.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat