Teknoloji maden kazalarını önleyebilir mi?
- GİRİŞ18.01.2025 08:51
- GÜNCELLEME19.01.2025 10:15
Türkiye’de yaklaşık 10.000 kapalı ve açık maden ocağı, tarih boyunca birçok kazaya ve insan kaybına sahne olmuştur. Özellikle, grizu olarak bilinen metan gazı patlamaları ve diğer tehlikeli gaz emisyonları, maden kazalarının ana nedenleri arasında yer almaktadır.
Bu gazların yanı sıra oksijen eksikliği, karbonmonoksit, karbondioksit ve azot gibi tehlikeli gazların konsantrasyonlarındaki artış da ciddi riskler oluşturur. Bu sorunlar, madencilik sektöründe güvenliğin artırılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Ancak yine de sorun tam olarak çözülemiyor. Elbette sorunun sadece gaz emisyonlarının birikmesi ya da konsantrasyonlarının yükselmesi kazalara sebep olmuyor, gerekli olan basınçlı havanın yeterince galerilere iletilememesi de sorunu ağırlaştırıyor.
Mevcut Sorunlar ve Yetersizlikler:
- Manuel İzleme ve İnsan Hatası: Madenlerde gaz ölçümleri genellikle manuel olarak yapılmakta ve bu durum hatalara açık bir sistem yaratmaktadır. Az sayıda personelin inisiyatifine bırakılan bu ölçümler, işçi güvenliğini yeterince sağlayamamaktadır.
- Düşük Denetim Frekansı: Regülasyon kurumlarının yılda sadece birkaç kez gerçekleştirdiği denetimler, kazaların önlenmesi için yetersiz kalmaktadır.
- Yetersiz Ekipman ve Teknik Altyapı: Gaz sensörleri gibi teknolojik ekipmanların eksikliği, madencilik operasyonlarında kritik güvenlik açıklarına neden olmaktadır.
Yılda birkaç kez ancak yapılabilen regülasyon kurumunun merkezi denetimleri ise maalesef yeterli gelmiyor. En son meydana gelen maden kazasında yaklaşık 300 kez sensör gaz alamı alınmasına rağmen yine de kazanın meydana gelmesi düşündürücüdür.
Teknolojinin Rolü:
Modern teknolojiler, madencilik sektöründe yaşanan kazaların önlenmesinde etkili çözümler sunabilir. Şu alanlarda teknoloji kullanımı öne çıkmaktadır:
7/24 Gaz ve Çevresel İzleme:
• İleri sensör teknolojileri, tehlikeli gaz emisyonlarının ve konsantrasyonlarının sürekli olarak ölçülmesini sağlar.
• Referans değerlerin aşılması durumunda sistemin alarm vermesi, insan müdahalesine gerek kalmadan anında müdahale olanağı tanır.
- Merkezi Veri Toplama ve Analiz:
• Tüm ölçüm verileri, Türksat uyduları, GPRS veya fiber optik ağlar üzerinden bir merkeze aktarılabilir.
• Ankara’da oluşturulacak merkezi bir kontrol noktası, tüm madenlerin verilerini sürekli izleyerek kazaları önlemeye yönelik adımlar atabilir.
- Görüntüleme ve Yapısal İzleme:
• Yerin altındaki galeri yükleri, olası yıkılma ve göçük riskleri, ileri görüntüleme ve sensör teknolojileriyle önceden tespit edilebilir.
• Bu sistemler, madencilik operasyonlarının daha güvenli bir şekilde yürütülmesine katkı sağlar.
- Dijital ve Güvenilir Kayıt Sistemleri:
• Gaz sensör verileri, görüntüler ve diğer ölçüm değerleri silinemez ve değiştirilemez şekilde kaydedilebilir.
• Bu veriler, teknik analizlerde ve hukuki süreçlerde güvenilir bir kaynak olarak kullanılabilir.
Teknoloji, maden kazalarını önlemede kilit bir role sahiptir. Gelişmiş izleme ve kontrol sistemleri sayesinde, kazaların nedenleri erkenden tespit edilerek önlem alınabilir. Bu sistemlerin kurulumu için gereken yatırımlar, insan hayatını koruma adına büyük bir öneme sahiptir ve uzun vadede ekonomik kazançlar sağlayabilir.
Madencilik sektöründe teknolojinin daha yaygın ve disiplinli şekilde kullanılması hem işçi güvenliğini artıracak hem de sektöre daha sürdürülebilir bir yapı kazandıracaktır.
Muzaffer Şafak / Haber7
Yorumlar2