İletişimde teknolojinin etkisi ve televizyonların teknoloji karşısında yaşadığı dönüşüm, günümüzde iletişim biçimlerindeki köklü değişikliklerin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. 

Üretilen bireysel yada kollektif biligininin doğrudan yada dolaylı anlatımı diye açıklıyor kaynaklar iletişimi , gunumuzde git gide bireyselleşen ve yalnızlasan kişi ve toplumlar 30 yıl öncekinden farklı olarak bu ihtiyaçlarını teknolojinin imkan tanımasıyla ve çeşitli uygulamalarla sanal ve sahici olmayan şekilde gidermeye çalışıyor.

Elbette burada iletişimin sosyal bilimlerdeki yeri ve tarihsel sürecine girmeyeceğiz.

Ancak günümüzde renksizleşen bu iletişim türünü bireysellikten kollektif katılımcı şekle nasıl dönüştürebileceğini yada  iyileştirilebileceğini teknolojiyi kullanarak nasıl daha keyifli hale getirebilme konusunda düşünce ve yöntemleri sizlerinde  bu konuya yorumlarınızla katılmanızı bekliyoruz. 

1. İletişimin Tanımı ve Teknolojik Dönüşümü

İletişim, bireyler arasında bilgi, duygu ve düşünce alışverişini sağlama süreci olarak tanımlanabilir. Teknoloji ise bu süreci kolaylaştırmak ve çeşitlendirmekle kalmamış, aynı zamanda bireysel ve toplumsal iletişim alışkanlıklarını da kökten değiştirmiştir. Günümüzde bireyler, fiziksel temasın yerini dijital temasın aldığı bir iletişim ortamında ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

Gazeteler sosyal platformlardaki yazı ve görseller tümünde gördüğümüz ve dilimize plesenk olan bir konu İLETİŞİMDE İNTERAKTİVİTE  bunu sürekli dile getirmek TV ,Radyolarda ve haber sıtelerında hulasa tüm mecralarda ETKİLİEŞİMLİ İLETİŞİM in önemini gündemde tutuyor. Ancak gündemde tutmak etkisini tam olarak yerine getirdiği söyleyemiyoruz. 

Teknik olarak özellikle Televizyonlarda izleyici ile direkt kontak internet yayınlarda olduğu gibi gerçekleştirebilmek mümkün olamıyor. 

Bu eksikliği giderebilmek için Televizyonların zeki sunucu yada program tasarımcıları sosyal medyadan destek alarak bu iletişimi gerçekleştirmeye çalışıyor. 

Gerçekten internetin esnek teknik yspısı interaktiviteyi sağlarken Televizyonların bunu yapamaması toplam üretilen 140 milyarlık reklam büyüklüğünden alacağı payı günden güne azalmasıns neden olacağı için sosyal medyadan destek alması kaçınılmaz olacaktır. 

Bu çözüm gibi dursa da izleyeciye bu yöntem yeterli gelmiyor. Bu nedenle izleyici gurupları her geçen gün internet mecralarınıa yöneldiğini görüyoruz. 

2. Reklam Gelirlerindeki Dönüşüm

Reklam gelirlerinin büyük bir kısmının dijital platformlara kayması, televizyon kuruluşları için alarm niteliği taşıyor. Dijital platformlar, reklamverenlere hem daha geniş bir erişim hem de daha etkili bir hedefleme imkanı sunuyor. Bu, televizyonların rekabet gücünü artırmak için dijital dünyaya entegrasyonunu hızlandırmasını zorunlu kılıyor. Bunu doğrulayan bilgi ise toplam üretilen reklam büyüklüğünün 140 milyarın  %72,6 dijital mecralara , diğer kalan % 20.9 ise klasik yayınlara ait.

Televizyon kuruluşlarının bu gidişatı ve yönelimini yavaşlatabilmek için sosyal medysyı örnek alması normal gözüküyor. Ancak yakın gelecekte bu yönelim gitgide artacağını söyleyebiliriz.

3. Televizyonların Teknoloji Karşısındaki Yenilgisi

Televizyonlar, bir zamanlar evlerin merkezi iletişim aracıydı. Ancak dijital platformların sağladığı esnek ve interaktif yapılar, televizyonun statik yapısıyla rekabet edememesine neden oldu. İzleyiciler artık yalnızca içerik tüketicisi değil, aynı zamanda içerik üreticisi ve paylaşıcısı olmayı talep ediyor. Bu, televizyonun geleneksel tek yönlü yayın anlayışını kökten değiştirmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

4. İnteraktivite: İletişimin Yeni Normali

İnteraktivite, günümüz iletişim anlayışında temel bir gereklilik haline gelmiştir. İzleyiciler artık sadece izlemekle yetinmeyip fikirlerini paylaşmak, yayınlara katılmak ve geri bildirimde bulunmak istiyor. Bu nedenle televizyon kanallarının sosyal medyayı bir destek aracı olarak değil, yayın stratejilerinin temel bir unsuru olarak ele alması gerekiyor. Bu sorunu Nasıl çözmeliyiz ?

Elbette teknik olarak çözmek mümkün gözükmüyor. Tek çözümün sosysl medyanın imkanlarından istifade ederek etkileşimli yayın yapmak mümkün gözüküyor. Kısaca izleyiciler önceki kuşaklar gibi seyretmek yerine katılmak söz söylemek istiyor. Bu yönde yayın yapan televizyon bu olumsuzluktan daha az zararla çıkacağını bilmelidir.

5. Çözüm Önerileri

Etkileşimli Yayıncılık: Televizyon programlarının sosyal medya ile entegre hale getirilmesi, izleyicilerin yayınlara aktif olarak katılmasını sağlayabilir.
Yeni Formatlar: Dijital platformların başarısını inceleyerek, kısa, eğlenceli ve hızlı tüketilebilen içerik formatları geliştirilmelidir.
Kişiselleştirme: İzleyici alışkanlıklarına göre özelleştirilebilen yayın akışları, televizyonların rekabet gücünü artırabilir.
Çoklu Platform Kullanımı: Televizyon yayınları, aynı anda mobil cihazlar ve dijital platformlarla senkronize bir şekilde sunulmalıdır.

6. Sonuç

Televizyonların, izleyiciyi statik bir tüketici olarak görmeyi bırakıp, onları aktif birer katılımcı haline getirmesi gerekiyor. Teknolojinin sağladığı imkanlardan faydalanarak daha interaktif ve kişiselleştirilmiş bir yayın anlayışı benimseyen televizyon kuruluşları, dijital dönüşüm sürecinden daha az zararla çıkabilir.

Muzaffer Şafak - Haber7