Bunlar, başbakana küfreden askerleri severler!
- GİRİŞ18.01.2023 09:27
- GÜNCELLEME19.01.2023 09:11
Kılıçdaroğlu’nun ruhunda iflah olmaz bir faşistin yattığını biliyor muydunuz?..
Hem de öyle böyle değil, su katılmamış bir faşist…
Öfkeden gözleri dönen, ağzından çıkanı kulağı duymayan, saldırgan, saygısız, kaba ve nobran bir faşist…
En son marifeti (!), askerlere yönelik düzeysiz saldırısı…
9 Ocak günü Sayın Cumhurbaşkanı ‘Fırtına Obüslerin’ teslim töreninde bir konuşma yaptı ve toplantıda hazır bulunan askerler ‘başkomutanlarını’ alkışladılar.
İşte bu bay, komutanların alkışlamasını sorun etti ve askerlere yönelik edepsiz ve saygısız sözler sarf etti.
Haberi okuduğumda aklıma, anılan şahsın toplumun her kesimine yönelik tehdit ve saldırıları geldi. Bunun üzerine üşenmeden, sizlerle paylaşacağım bir derleme yaptım.
Açık söylemek gerekirse bilanço dehşet vericiydi…
Ben de mümkün olduğunca özetlemeye çalıştım ve ortaya şu tablo çıktı.
Yaptığım derlemede iş adamlarına yönelik tehdit var.
Açık açık ‘sizi iflasa sürüklerim’ diyor.
Öğretmenlere hakaret var.
Neyse ki, öğretmenleri işten atmaktan değil de, “onlara öğretmen demem” le sınırlandırıyor tehdit ve hakaretlerini.
Üreticilere/Çiftçilere yönelik hakaretler var…
Müteahhitlere; “hak edişlerinizi ödemem” şeklindeki mafya babası ağızlı tehdit ve şantaj var…
Bürokratlara yönelik, istiskal edici cümlelerle tehdit var…
Nihayet biz gazeteci ve yazarlara yönelik dehşetli öfkesiyle birlikte hepimizin yargılanacağı tehdidi ve gazetelerimizin, yayın mecralarımızın kapatacağını açık açık ifade eden pervasızlığı var…
Anlayacağınız var oğlu var.
Komutanlara yönelik saygısız tezvirat son halka…
Bu söylem ve bu yaklaşım, tipik bir mafya babası ağzı…
Kimden, nasıl bir cesaret alıyorsa, Hitler’i aratmayacak faşizan bir baskı tehdidi ile toplu imha iması içeren salvolar savuruyor ha bire…
Anlaşılan sırtını ‘sağlam’ bir yere dayamış.
Yoksa aklı başında bir siyasetçi, toplumun tüm kesimlerini böylesine ucuz ve bayağı bir söylemle tehdide ve aşağılamaya yeltenir mi hiç?!
Kılıçdaroğlu’nun askerlere yönelik saldırısına hususi bir başlık açmamız gerekiyor.
Bu saldırı, diğerlerine benzemiyor zira.
Tıpkı Ali Babacan’ın, Türkiye’nin bağımsızlığının teminatı gibi görülen İHA-SİHA üretimini yapan Baykar’a yönelik saldırısının, herhangi tesadüfi bir saldırı olmadığı gibi…
Bunlar; ‘sahibini sesi’ salvolar!..
Türkiye’ye açık açık; ‘çok oldunuz’ diyemeyen AB/D, içerideki işbirlikçiler üzerinden tehdit savuruyor.
Diğer bir deyişle, milli savunmanın, tam bağımsızlık yolunda attığı sağlam adımlara öfkesini bunlar üzerinden dillendiriyor.
Zaten biz de bu yüzden yapılan mahut saldırıları ‘sahibinin sesi’ olarak nitelendiriyoruz.
Ordunun ‘başkomutanı’ önemli bir askeri teçhizatın teslim töreninde konuşuyor.
Komutanlar, ordunun güçlenmesini ve ülkenin güvenliğini en üst düzeyde sağlayan bu ve benzeri teçhizatın ‘milli’ olmasından ötürü duydukları memnuniyeti alkışlarıyla belli ediyorlar.
Lakin gelin görün ki, muhalefetin başındaki şahıs bundan rahatsızlık duyuyor ve bu rahatsızlığını da en ucuz, en süfli ve en düzeysiz bir biçimde göstermekten çekinmiyor.
Peki, neden rahatsız dersiniz?
Hiç şüpheniz olmasın ki, yukarıda altını çizdiğimiz, Türkiye’nin tam bağımsızlık yolunda attığı bu sağlam adımlardır rahatsızlığın nedeni…
Siz hiç, zamanın Başbakanına ağıza alınmayacak sözlerle hakaret eden askere yönelik bir tepki gösterdiklerine tanık oldunuz mu anılan şahsın ve partisinin?..
“Askerler kendi işlerine baksın” dediklerini duydunuz mu?
Elbette ki hayır!
Bilakis alkışladılar ve yücelttiler!
Hatta bu aşağılık hakaretin amigoluğunu yaptılar.
Bunlar, askerin, güçlü ve dirayetli olanını değil, ülkenin başbakanına küfredenini severler.
Tıpkı, silah bırakacağını söyleyen teröristleri değil de kan döken, bozgunculuk çıkaran, Türkiye’ye düşman teröristleri sevdikleri gibi…
Bunlar, fitneyi, anarşiyi ve terörü seviyorlar!
Çünkü ağababaları böyle istiyor…
Mukabilinde de ‘yıkım ittifakına’ tek bir vaatleri var!
“Türkiye’yi yıkın, enkazı sizindir!..”
Yorumlar7