Ümit Özdağ apaçık bir etki ajanıdır!
- GİRİŞ06.12.2023 09:11
- GÜNCELLEME07.12.2023 08:40
Uzun bir süreden beridir Türkiye gündemi ‘göçmen-mülteci merkezli bir manipülasyonla meşgul ediliyor.
Bu manipülasyonun, göçmenlere karşı acımasız ve insafsız bir saldırıyı motive ettiği ise herkesin malumu.
Saldırının hedefinde, başta Suriyeliler olmak üzere Afgan, Özbek vesaire gibi göçmenler var.
Filistin hadisesiyle birlikte Araplara yönelik benzer bir nefret söyleminin geliştiğine de hep birlikte tanık olduk.
Kullanılan en temel argüman, milliyetçilik kisvesine bürünmüş ırkçılık…
Öyle ki, rahatlıkla “faşizm” diye nitelendirilebilecek bir durumla karşı karşıyayız.
Bu hâl öteden beri var ama ne yazık ki, başlarda AK Parti tabanından yüz bulmayan bu yaklaşım, son dönemlerde onları da ciddi anlamda etkisi altına almış görünüyor.
Bunda, yazının başlığında ismini zikrettiğimiz, atalarının da göçmen olduğu bilinen şahıs ve benzerlerinin mütemadiyen ve sistematik bir biçimde bu hadiseyi kaşımalarının rolü hayli büyük.
Sözü dolandırmadan doğrudan ifade edeceğim.
Bu bir toplum mühendisliği projesidir!
Ya da Türkiye üzerinde hesabı olan güçlerin, içerideki işbirlikçiler marifetiyle tatbike çalıştığı bir kaos stratejisi…
Maksat, toplumu infiale sürükleyip Türkiye’ye diz çöktürmek…
Failler ise ABD ve AB kontrolündeki FETÖ, PKK ve benzeri örgütler…
Ümit Özdağ hâlihazırdaki konumuyla bu örgütlerin taşeronluğunu yapıyor.
Derin devlet adına birtakım toplumsal hadiselerin manipülasyonunda görev aldığını bizzat kendisi ifade ediyor.
Bu açık itirafın içine de sinsice bir fitne gizlemeyi ihmal etmiyor tabii…
Sözüm ona devlete ait birimlerin içerisinde kendisine bağlı bazı şahıslar varmış ve kendisini mütemadiyen bilgilendiriyorlarmış…
Bunu bir TV kanalında açık açık söylemekten çekinmemişti.
Peki, neden Ümit Özdağ?
Hayli netameli bir hususta toplumun çeşitli katmanlarından gelebilecek tepkileri asıl failleri gözden ırak tutmak maksadı için özellikle seçilmiş bir isim…
Bahsini ettiğimiz hususta özel bir eğitim aldığı da herkesin bildiği bir hakikat…
Başlangıçta İYİ Parti içerisinde konuşlandırılmıştı.
Sonrasında, ‘Tayyip Erdoğan karşıtı’ oluşuma zarar verir endişesiyle danışıklı bir biçimde bu yapı içerisinde alınıp sözde müstakil bir noktaya taşındı.
Siyaseten iktidar olmak gibi bir amacı olmadığı için de çalışmalarına, olabildiğince rahat bir pozisyondaki bu sözde müstakil yapı içerisinde hız verdi.
Türkiye için bütün yollar denenmişti ve hepsinde de sancılara rağmen bozguna uğramış, bu menfur emelleri akim kalmıştı.
Dünyadaki kaotik gidişe paralel bir biçimde Türkiye içerisinde de kaos oluşturmak gerekiyordu ve anılan şahıs, bu meş’um faaliyet için biçilmiş kaftan adeta…
Nitekim Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2.ci turunda bu özne HDP/PKK ile ortaklaşa aynı hedefe kilitlenmede hiçbir sakınca görmedi ve gerçek yüzünü göstermiş oldu.
Bir uçtan bir uca, mazlum halklara, kelimenin tam manasıyla annelik yapmış Anadolu topraklarında, böylesine aşağılık bir projeye hamallık yapmak, tarif edilebilir bir ihanet türü değildir.
Mazlum insanlar üzerinden tatbike çalışılan bu insanlık dışı operasyonu, genel anlamıyla sağduyu sahibi her insanın, hususi manasıyla da “mü’minlerin kardeşliğini” emreden İslâm’a mensubiyetin adı olan Müslümanlık iddiasındaki her ferdin şiddetle reddetmesi gerekir!
Fitneye çanak tutmak ve alet olmak, Müslümana/insana yakışmaz zira…
Bundan başka olarak yetkili makamların da devreye girmesi gerekiyordu ki, nihayet gecikmeli de olsa, bu Türkiye düşmanı özne hakkında soruşturma açıldı.
Bilindiği gibi geçtiğimiz Pazar günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçundan soruşturma başlattı.
Özdağ'ın, Ambargo TV çalışanı, tutuklu Ramin Saeidi ile yazışmaları da ortaya çıktı.
Bu yazışmalarda sistemli ve planlı bir kaos stratejisi gözle görülür bir şekilde apaçık müşahede ediliyor.
Bir kimse, ülkesinde neden kaos planları yapar ve insanların birbirlerini öldürmesiyle sonuçlanabilecek bir provokasyona neden tevessül eder sahi?
Bu sorunun tek cevabı vardır!
Türkiye düşmanı ülkelerin ve örgütlerin hesabına çalıştığı için!
Yani onlar adına etki ajanlığı yaptığı için…
Ümit Özdağ hakkındaki bu soruşturma yukarıda da ifade ettiğimiz gibi gecikmiş bir teşebbüs…
İnşallah, gecikmeli de olsa bu kez bu fitne odağının üretmeye çalıştığı ‘nefret söylemi’ bu çaba sonunda bertaraf edilir. Bütünüyle bertaraf edilemese bile yıkıcı etkisi azaltılabilir.
Allah, bu türden memleket düşmanlarını tanımada hepimize basiret ve feraset bahşetsin…
Yorumlar40