Bu yazı aşağıdaki 4 soruyu gündeme taşımak maksadıyla kaleme alındı.

Bildiğiniz gibi 2 gün üst üste acı haberlerle sarsıldık.

Hain örgüt, efendilerinin (ABD-İsrail) desteği ile bir kez daha saldırdı ve çıkan çatışmalarda 12 kahraman askerimizi şehadete uğurladık.

Bu menfur hadise akabinde kamuoyundan doğal olarak olağanüstü bir tepki yükseldi.

Neredeyse tüm karşıtlıklar bir kenara bırakıldı ve mel’un terör örgütü lanetlendi.

Bu milletin bir nevi aynası olan meclis de harekete geçmekte gecikmedi tabi…

İYİ Parti grubunca PKK’nın lanetlendiği bir bildiri hazırlandı ve AK Parti, MHP, SP grupları bu bildiriyi imzaladı…

PKK’nın partisi Dem Parti ile CHP, bu bildiriyi imzalamaya yanaşmadı tahmin edebileceğiniz üzere.

Kamuoyu buna da çok şiddetli bir tepki gösterince eli ayağına dolaşan CHP’liler alelacele bir bildiri hazırladılar.

Fakat o da ne?!

Bu bildiri ‘özrü kabahatinden büyük’ bir muhtevaya sahipti.

Diğer bir deyişle kamuoyundan yükselen tepkileri bastırmak maksadıyla hazırlanan bildiri, kaş yapayım derken göz çıkarıyordu.

Bildiride öne çıkan 2 husus vardı.

1 – 4 partinin imzaladığı bildirinin aksine burada PKK’nın adı geçmiyordu.

2 – CHP bu bildiri marifetiyle ilgili bakanlığın meclisi kapalı oturumda bilgilendirmesini talep ediyordu.

İşte sorularımız, hakikaten ihanet kokan bu 2 yaklaşımda odaklanıyor ve biz de buradan başta CHP eş genel başkanlarından Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu olmak üzere tüm CHP’lilere aşağıdaki 4 soruyu sormayı kamu vazifesi addediyoruz.

Birinci soru şu:

Bay Özel ve Bay İmamoğlu! 4 partinin imzaladığı ve fakat PKK’nın partisiyle sizin partinizin imzalamaktan imtina ettiğiniz bildiriyi değil de kendi bildirinizi hazırlamanızın asıl nedeni, ilk bildiride PKK’nın açıkça suçlanması mıdır?

Zira sizin hazırladığınız bu bildiride anılan mel’un örgütün adı geçmiyor!

İkinci soru:

Bu hain örgütün adını yazmamanızın yaklaşan yerel seçimlerle bir ilgisi var mı?

Üçüncü soru:

Bu örgütü telin ettiğinizde Bay İmamoğlu’nun, rüyasında bile seçimi kazanamayacağı gerçeğinin etkisi ne kadardır?

İşin doğrusu cevabı en ürkütücü olan soru dördüncü sorumuzdur.

Soru şöyle:

Bay Özel ve Bay İmamoğlu!

Mecliste Milli Savunma Bakanlığının yapmasını istediğiniz bilgilendirmeyi kapalı otum şeklinde talep erken, asıl maksadınız neydi?

Dem Partinin PKK’nın partisi olduğu herkesin olduğu kadar sizin de malumunuz…

Bu partinin katıldığı kapalı bir oturumda, Milli Savunma Bakanlığının vereceği gizli bilgilerin doğrudan ‘Milli Güvelikle’ alakalı olacağını da yine herkes kadar siz de gayet iyi biliyorsunuz!..

İşte, zurnanın zırt dediği nokta tam da burası!...

Siz, bakanlığın vereceği gizli bilgilerin Dem Parti milletvekilleri aracılığı ile PKK’ya ulaşmasını sağlamak amacıyla mı bu talepte bulundunuz?!

Zira herkesi gibi siz de biliyorsunuz ki, bu parti PKK’nın siyasal uzantısıdır ve burada olup biten her şey Kandil’e ulaştırılmaktadır.

Evet, cevap bekleyen sorularımız bunlardır ve açık söylemek gerekirse bu ölçekte bir ihanet, CHP için bile fazla…

Bekleyip görelim…