Baykar neden hedefte?
- GİRİŞ18.04.2024 09:09
- GÜNCELLEME22.04.2024 08:58
Bir süreden beridir Türkiye’nin yüz akı Baykar sözde muhalif çevrelerin hedefinde…
Seçim sonrası bitleri kanlandı desek tam yerini bulmuyor zira yerel anlamda iktidar olmak hiç kimseye böylesine aşağılık bir cesaret zerk edemez!
Peki, Türkiye’nin ilk yerli ve milli insansız hava araçlarını üret ve adeta ülkemizin gözbebeği mesabesinde olan bu hayati derecede önemli kuruma saldırıların sebebi nedir?
Cevaba geçmeden önce hafızaları tazeleme sadedinde bir hatırlatmada bulunmak isterim.
ABD başkanı Joe Biden, daha başkan olmadan önce Türkiye ve cumhurbaşkanı tehdit olarak gördüklerini beyan etmişti hatırlarsanız.
Biden; “Türkiye’de muhalefeti destekleyerek iktidarı değiştireceğiz” demiş ve resmen savaş ilan etmişti.
Türkiye’de yapılan bütün darbelerin ve kalkışma girişimlerinin arkasındaki en büyük güç olan Amerika’yı diplomatik dili terk ederek bu kadar açık konuşmaya iten sebep, hiç kuşkusuz ki, Türkiye’nin ‘savunma sanayiinde’ aldığı fevkalade büyük mesafedir.
Bırakın uşak olmayı oyun kurucu pozisyonu alan Türkiye, dünyayı yönetme iddiasındaki tüm emperyalist güçleri tedirgin eder hatta korkutur!
Nitekim başta Amerika olmak üzere İngiltere, Almanya, Fransa ve diğer güç odakları bahsini ettiğimiz korkularını her vesile ile dile getiriyorlar.
İşte Baykar, bu korkuları tetikleyen en önemli faktör olarak öne çıkıyor ve bu nedenle de saldırıların ana hedefinde o var…
Tamam, Türkiye düşmanlarının bu tedirginliğini ve korkusunu anlıyoruz.
Daha doğrusu, onları böylesine düşmanca bir noktaya iten sebepler, kendileri açısından anlaşılır bir mahiyet taşıyor.
Peki, ya ülke dâhilindeki saldırıları neyle izah edeceğiz?
Diyelim ki, Türkiye düşmanı bir Hollandalının Selçuk Bayraktar’a Hakkâri’de çektirdiği bir fotoğraf üzerinden kinin ve nefretini kusmasını anlamlandırdık, Ekrem İmamoğlu’nun, tetikçileri üzerinden saldırıya geçmesini nereye koyacağız?
Hele de İsrail’e jet yakıtı satıldığı iftirasını atan Fatih Erbakan’ın bile isteye yalan atmasını hangi strateji ile nasıl anlayacağız?
ABD başkanı Biden ile çektirdiği fotoğrafla övünen İmamoğlu’na yakın bir gazeteci, “Amerika’da İmamoğlu’nun çok büyük ilgi gördüğünü ve kendisine büyük ümit bağlandığını” söyledi geçenlerde…
Hayırdır, bir belediye başkanına Amerika neden ve niçin ümit bağlar ki?..
Washington’un kanalizasyon işlerini mi yaptıracaklar?
Herkes asıl maksadın ne olduğunu çok iyi biliyor elbette.
Doğal olarak İmamoğlu da kendisine niçin ümit bağlandığını gayet iyi biliyor.
Zaten bunu gayet iyi bildiği için saldırı pozisyonu aldı ve beslediği tüm tetikçileri sahaya sürdü.
Lafı hiç dolandırmadan dümdüz ifade edeceğim.
Bu tezvirata ve saldırıya katkı veren kim varsa Türkiye düşmanıdır ve başta Amerika olmak üzere batılı ülkelere gönüllü yahut parasıyla uşaklık etmektedir!
Dikkat buyurun, “kim varsa” diyerek altını çiziyorum.
Adı ister Fatih olsun, ister Ekrem yahut bilmem ne karın ağrısı…
Hepsi, bilerek, isteyerek, kollayarak, taammüden Türkiye aleyhine çalışmaktadırlar ve kendilerine hedef olarak gösterilen odağa saldırmaktadırlar.
Bunun lamı cimi yok!
Dünya, savaşlarla çalkalanacak bir kaos sürecine gireli epey oldu.
Özellikle ülkemizin de bulunduğu bölgede tabir caiz ise savaş tamtamları çalıyor.
Tüm ülkeler diken üstünde.
Böylesi bir kaos senaryosuna en hazırlıklı ülke Türkiye!..
Yanlış anlaşılmasın, hazırlıklı olmak demek, böylesi bir savaş ortamından hasar almadan çıkmak demek değildir.
Herkesin canı fena halde yanar/yanacak elbette.
Lakin Türkiye’yi mevcut hazırlıklı konumundan çaresiz ve zayıf bir noktaya taşımak, savaş baronları açısından çok önemli zira ancak böyle bir durumda istedikleri sonucu alabileceklerdir.
İşte bu yüzden Suriye’nin kuzeyinde bir ‘teröristan’ çabaları müthiş bir ivme kazanmıştır.
İşte bu yüzden FETÖ tüm unsurlarıyla sahaya inmiştir.
İşte bu yüzden CHP’nin şahsında İmamoğlu vaziyet almıştır.
İşte bu yüzden Fatih gibi kafası basmayan bedhahlar kendilerine verilen rolü oynamaya can atmaktadır!
Bütün bunları özel bir şirket olan Baykar’a saldırmalarından anlıyoruz elbette.
O Baykar ki, neredeyse tüm gelirini yurtdışı satışlarından elde etmiş.
O Baykar ki, yasal anlamda hakkı olduğu halde devletten tek bir kör kuruş teşvik almamış…
O Baykar ki, ‘Tam bağımsız Türkiye’ ülküsünün bayraktarlığını yapmış…
Dünyanın neresinde olursa olsun ülke savunmasına böylesine büyük katkı veren bir kuruluş, el üstünde tutulur ve gözbebeği muamelesi görür.
Bizdeki vaziyet ise, yukarıda anlattığım şekilde ne yazık ki…
Türkiye’nin eskiden olduğu gibi ‘uşak devlet’ olmasını isteyen, bölgede, Amerika ve Avrupa’nın jandarmalığını üstlenen, birçoğu kardeş mesabesindeki bölge halklarının baş düşmanı kesilen ve İsrail’e kayıtsız şartsız destek sağlayan bir uşak olmasını arzu edenler, bu saldırının asli failleridir!
Yukarıda saydığım unsurlar ise sadece uşaklık yapmaktadırlar!
Baykar’a saldırırken, bilerek yahut bilmeyerek Türkiye’nin bağımsızlığına saldırmaktadırlar.
Yakın gelecek, izaha çalıştığım hususların çok daha net bir şekilde anlaşılacağı hadiselere gebe…
İnşallah gafil avlanmayız…
Nihat NASIR / Haber7
Yorumlar134