Demek ‘üst akıl’ yok ha! Gidin işinize be!

  • GİRİŞ25.07.2024 08:54
  • GÜNCELLEME26.07.2024 09:53

Daha önce müteaddit kereler "algı yönetimi-algı operasyonu" olgusuna dair yazılar yazdım.

Hepsinde de bu organizasyonun arkasında, Türkiye'deki dinamiklerin boyunu çok aşan bir iradenin varlığına dikkat çektim.

Bunu bazan, "iyi saatte olsunlar" diye tesmiye ettim, bazan, "üst akıl!"

Açık söylemek gerekirse henüz "üst akıl" tartışmalarının olmadığı zamanlarda da bu hususa işaret etmişliğim vardır.

Bunu, şunun için söylüyorum.

Son zamanlarda, bu iddialarla alakalı olarak "paranoya" diye küçümseyip yaşanan dehşeti tahfif eden kesimler türedi.

Dikkat buyurun "dehşet" dedim.

Kronolojik sıralama yaparak bu memlekette, 2003 yılından beri yaşananları, eğer bu olgu çerçevesinde ele almazsanız, bir cinnet toplumundan söz etmemiz işten bile olmayacaktır.

Ne yani, vazgeçtik 28 Şubat sürecinden, sözgelimi, Cumhuriyet mitingleri, 27 Nisan e-muhtırası, 367 kepazeliği, gayet sıradan ve rutin hadiselerin cereyan etmesinde mi ibaretti?

Daha sayayım mı?

Sayayım evet!

Kronolojik dedik ya, o sıralama ile devam ediyorum.

Cumhuriyet mitinglerinden, 27 Nisan 7007 e- muhtırasından, 367 kepazeliğinden sonra, bu memlekette MİT Müsteşarı, ifadesi alınmak üzere savcılığa davet edilmedi mi?

Doğru ya, biz, 'Gezi' kalkışmasına da tanıklık etmedik!

Kürt meselesinin çözümüne ramak kalmışken, Barzani'nin Diyarbekir'de katıldığı toplantı akabinde, birden bire her şey tersine dönmedi.

Kendimizi biranda, sürecin sekteye uğratıldığı, savaş çığlıklarının atıldığı ortamda bulmadık.

Birileri, yaşından başından utanmayarak dağa çıkıp "niye silah bırakıyorsunuz ki?" demedi.

17-25 Aralık ‘yargı susturuculu’ darbe girişimleri hiç olmadı zaten.

Devletin en tepesinden en stratejik birimine kadar tarassut altına alınmadı.

MİT TIR'ları durdurulmadı, Dış İşleri Bakanlığında cereyan eden çok mahrem bir konuşma, deşifre edilmedi...

Terör örgütü ve onun siyasal uzantısı olan parti için "masumlaştırma-sempatikleştirme" operasyonları hiç çekilmedi.

Mezkûr partinin eş başkanı halkı sokağa döküp (6-8 Ekim 2014) onlarca masumun katledilmesine vesile olmadı, sonrasında bu parti başkanı elinde sazıyla kanal kanal gezip sevimli çocuğu oynamadı.

Hele, enva-i çeşit ülkelere mensup ajanlar Kürt illerinde cirit atmadı, yabancı uyruklu keskin nişancılar hiç bulunmadı.

Kendini muhalif diye tanımlayanlar, Suriye konusunda Türkiye'nin tam karşısında mevzilenmedi değil mi?

Başta Ankara'da olmak üzere birkaç kez canlı bomba alçaklığının vesile olduğu toplu katliamları da yaşamadık!

Bu ülkenin sigortası olma makamındaki AYM, binlerce müracaatın içinden gözünü kapatarak tesadüfen Can Dündar dosyasını bulup (26 Şubat 2016) asli fonksiyonuyla çatışma ve kesin delilleri yok sayma pahasına bu vatan hainini serbest bırakmadı değil mi?..

Hele hele 15 Temmuz gibi dünyada eşi benzeri görülmemiş bir direnişe sebep olan aşağılık bir darbe girişimi hiç mi hiç yaşanmadı…

Bütün bunlar, gayet normal ve rutin gelişmeler, öyle mi?

Dinli, dinsiz, sağcı, solcu, İslamcı eskisi, LGBTİ'ci vesaire birbirine taban tabana zıt oluşumların bir araya gelip memleketin altını oymaya çalışması, hiçbir müdahale olmaksızın kendi kendine gelişen bir hadiseydi tabii. (!)

Demek, "üst akıl" diye bir şey yok ve tüm bu gelişmeler bir tesadüften ibaret!

Demek, aslında hepimiz birer paranoyağız da haberimiz yok.

Gidin işinize be!  

Yorumlar17

  • Mustafa ışık 1 ay önce Şikayet Et
    Kopek taparlara bile koskaca devlet hoşt diyemiyor guzel kardeşim farkındamısın adamlar nasıl güçlendi ve biz gazze olaylarında bile nasıl duyarsız olduk ve sanki büyülenmiş gibiyiz bilmiyorum yediğimiz içtigimiz urunler içinde ne var ....bence hemem helal gıdaya dönülmeli yoksa...... anlatabildimmi
    Cevapla Toplam 13 beğeni
  • Tepki 1 ay önce Şikayet Et
    Millet meydanlarda bu mevcut hükümete ''idam'' demedi mi,bunlarda suskun ve sessiz kalıp unutturmadı mı..!?
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Hyr 1 ay önce Şikayet Et
    üst akıl var. en üst akıl Allah var Allah...
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Recai 1 ay önce Şikayet Et
    Problemin tam da üstüne parmak basmış sayın yazar. Tebrik ediyorum. Halk olarak beklentimiz MİT’in bu zındıkayı besleyen ve yaşatan “şeytani aklın” deşifre edilmesi, failin adının Türkiye ve dünya kamuoyuna ilan edilmesidir. Artık kör ve sağır rolünü oynamaya yeter. Oluşturulan Kırmızı Çizgilerin yırtılıp atılmasını hükümetten temennimizdir.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • Yaşasın hamas 1 ay önce Şikayet Et
    Ağzına yüreğine sağlık Nihat abi valla sözün bittiği yerdeyiz ALLAH CC yar ve yardımcımız olsun
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat