Hukuksuzlukla ve zulümle övünen partiye CHP denir…

  • GİRİŞ09.01.2025 08:52
  • GÜNCELLEME09.01.2025 08:52

Cumhuriyet tarihi boyunca CHP’nin, ‘hukuksuzluğu’ ‘hukuk’ telakki ettiği bilinen bir gerçekti.

1950’den sonra gerçekleşen ‘sessiz devrim’, devleti babasının çiftliği gibi kullanmakla kalmayıp bu millete de resmen parya muamelesi yapmış olan bu anlayışı bir nebze olsun geriletmişti.

Sandıkta bu halkı yenemeyeceğini anlayan diktatör bozuntuları, ordu içerisindeki adamları vesilesiyle her 10 senede bir devlete ve millete tabiri caiz ise ayar çekmekten kaçınmadı.

Cefanın ve ezanın en ağırına muhatap kalan bu halk, tüm bu teşebbüsleri kendi iradesine sahip çıkarak püskürtmesini bilmişti elbette.

Konjonktürden kaynaklanan yahut zamanın ruhuna uygun bazı şartlar nedeniyle kısa aralıklar dışında da, bu devlet ve millet düşmanı anlayışa geçit vermedi zaten…

 

Peki, her vesile ile halktan tokat yemiş olan bu siyasi yapı, dayatmacı ve faşizan tavrını terk mi etti tüm bu olup bitenden ders çıkararak?..

Tabii ki hayır!

Kendilerini her daim milletin efendisi gibi görmekten ve devletin kurumlarını kendileri için konfor sağlayan müesseseler gibi telakki etmekten hiçbir zaman vaz geçmediler!

Buldukları her fırsatta da bunu kanıtladılar.

Bu milletin bin senelik arka planı olan millî ve manevi değerlerini hâk ile yeksan eden, musikisine kadar yasaklayan ve gâvurluğu dayatan mezkûr yapı sadece bunları tatbikle yetinmedi, bu milleti merhumeye adeta bir hayvanmış gibi davranmaktan da imtina etmedi.

Öyle ki, en tabii insani bir seciye olan düşünmeyi ve fikir geliştirmeyi bile halka çok gördü.

‘Çok gördü’ ifadesi lafın gelişi, bu insanlık dışı muameleyi aleni hakaret sözcükleriyle icbar etti adeta…

Şu söz zamanın Ankara valisi Nevzat Tandoğan’a ait…

“Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilik ile komünizm ile ne işiniz var?!

Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz.

Sizin iki vazifeniz var: Çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek, askere çağırdığımızda askere gelmek!” 

Evet, halka bakış açıları buydu.

Bir köle gibi çalışıp, kendini adeta tanrı gibi gören bu vatan millet düşmanlarını beslemek ve onların güvenliğini sağlamak…

Halk için uygun buldukları konum buydu…

Sonrası?..

Sonrası yok, hepsi bu kadar…

Âşık Veysel’i hepimiz biliriz.

Cumhuriyet tarihinin en önemli halk ozanlarından birisi hatta birincisi…

Sivas’tan Ankara’ya gelen Âşık Veysel, görüntüsü ve elbiselerinin eski olması bahanesiyle yukarıda nasıl bir halk düşmanı olduğunu deliliyle birlikte gösterdiğimiz Nevzat Tandoğan tarafından şehir merkezine sokulmadığı gibi sazı da zabıtalar tarafından kırılmıştı.

Böyle acayip, böyle zalim bir taife…

Bunca sözü, CHP’li Bolu belediye başkanının insaniyet düşmanlığının ve Hitler’i bile kıskandıracak denli azılı faşist tavrının zihni arka planını deşifre etmek için sarf ettim.

“Bunlar şimdi değil, öteden beri böyleler” hakikatini bir kez daha gözler önüne sermek için bu giriş elzemdi.

Elzemdi zira içinde Bolu şehrimiz de olmak üzere birçok vilayet bu anlayışa teslim edildiğine göre, geçmiş önemli ölçüde unutulmuş demektir.

Unutulmasaydı eğer, bu Hak ve halk düşmanlarına böyle davranmaları için imkân tanınır mıydı hiç?!

Bolu belediye başkanının öteden beri faşizan argümanlarla insaniyet düşmanlığı yaptığını herkes/hepimiz bilirdik.

Geçenlerde kendi zihin dünyasının bir mensubu olan Fatih Altaylı nam gazeteci müsveddesiyle yaptığı bir röportajda ortaya çıkan gerçek şuydu.

Meğer bildiğimiz, sadece devede kulak mesabesindeymiş.

Duyanların insanlığından utanacağı bir itirafta bulundu ki anılan şahıs, sözün de insaniyetin de bittiği noktaydı…

Konu, Suriyelilerin şahsında sığınmacılardı.

Esed’in estirdiği terörden, ölümden ve zulümden kaçan bu mazlum insanlara karşı nasıl bir kin ve nefret biriktirmişse artık, onlara yaptığı zulümleri iftiharla anlatıyordu.

Sözün bir yerinde aynen şöyle dedi.

“Suriyelilerin iş yeri ruhsatlarını hukuksuz şekilde iptal ettim. İdari yargıya gitseler kazanabilirlerdi. Hâlâ Bolu’dan gitmediklerini görünce, sularına 10 kat zam yaptım. Bu da hukuksuzdu.”

Pes ki, ötesi yok bunun!

61 senelik hayatımda çok faşist ve insaniyet düşmanı gördüm, okudum…

İçinde Hitler’in de bulunduğu bu iğrenç taifeden hiçbirisi, yaptığı zulümle iftihar etmemiş, bilakis iyilik yaptığı iddiasında bulunmuştu.

Oysa bu nasipsiz herif, düpedüz zulmettiğini, hukuka aykırı davrandığı ballandıra ballandıra anlatıyordu.

Malum şahıs alenen insanlık suçu işlediğini itiraf ediyor da bu anlayışın diğer mensupları, bu çirkin fiili kötü mü görüyorlardı dersiniz?

Böyle düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz!

Başta, karşısında bu sözleri söylemesini sağlayan gazeteci müsveddesi olmak üzere birçok destekçisi, bu ifadelerin ardından adeta zevkten dört köşe olmuşlardı.

Haberin alıntılandığı sosyal medya mecralarından birinde takipçi yorumlarına baktım hiç üşenmeden…

Aman Allah’ım, bakmaz olaydım.

En azından, yalancıktan da olsa ‘yanlış’ yaptığını söylemelerini beklediğim insanlar, bu insaniyet düşmanı anlayışta ne denli mahir olduklarını gösterircesine destek veriyorlardı mezkûr ruh hastası faşiste…

Bu hadiseden daha vahimi nedir biliyor musunuz?

Bunların birçok belediyeleri ellerinde bulunduruyor olması elbette…

Vahimden de daha vahim olanı ise, iktidara gelme ihtimalleri…

İşte o zaman (Allah korusun), yandı gülüm keten helva…

Bunlar tıpkı parti büyükleri Tandoğan gibi, inanan insanları ve kendilerine muhalif kabul ettikleri herkesi, Suriyelilerin uğradığı akıbete maruz bırakacaklardır!

Hukuksuzluğun dibini bulmakla kalmayıp, yaptıkları zulümle tüm dünyanın gözleri önünde övünecek, hatta bu zulümleri başlattıkları günü bayram ilan edeceklerdir.

Buna hiç şüpheniz olmasın!

Bu söylediklerimi uzak bir ihtimal sanan kim varsa feci halde yanılmaktadır!

Bundan 6 yıl evvel, Bolu ili için de uzak bir ihtimaldi anılan öznenin insanlık dışı uygulamaları…

Şimdi ise gerçeğin ta kendisi!

Merhum Kadir Mısıroğlu, “Yunan bunlar kadar zulmetmezdi” dediğinde sözü bağlamından koparıp saldırıya geçenlerin gözlerine sokmak lazım Bolu gerçeğini…

Yemin olsun, böylesine insaniyet düşmanlığı, böylesine İslâm düşmanlığı, böylesine Türkiye düşmanlığı ve bu kadar zulüm, Yunanın bile yapacağı iş değildir!

Tanju Özcan, CHP’de zurnanın son deliğidir.

Gerisini varın siz hesap edin artık…

Yorumlar21

  • Recep IŞIK 7 saat önce Şikayet Et
    VATANINI,MİLLETİNİ,DEVLETİNİ.BAYRAĞINI,YÜCE İSLAM PEYGAMBERİNİ,YÜCE İSLAM DİNİNİ her şeyin üzerinde seven pek muhterem NİHAT NASIR ağabeyim!Bir MAKALE ancak bu kadar MÜKEMMEL yazılır.Yüce Yaratan sizden sizde Yüce Yaratandan hoşnut olarak ona dönüp,hoşnut ve razı olduğu KULLARI arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE (CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz Selam ve DUALARIMLA Yüce Yaratana
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Yusuf 8 saat önce Şikayet Et
    Dersim'de katliam yapan, Kürt düşmanlığı için Şark planını uygulayan, depremzedeye 8 adet çiviyi layık gören, Anadolu insanına "Ulan Öküz" diyen sakat anlayış, Suriye veya başka bir ırkı sevmez, sevemezdi. Onlar Batıcıdır, Batının hizmetçisidir.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • TURKİYELİ ESADLAR 9 saat önce Şikayet Et
    Esadizm bir Diktatorluk ekokudur, Dahası Hitler, Başta Türkiye,Mısır, Suriye, İran, gibi bir çok ülkede konuslandi,Bolu belediye başkanı, yaptırım gücü düşük olduğu, noktada, Allah'tan başka kimsesi olmayanlara zulmetti,İmamoğlu, Özcan, kilicdar, Özgül, Devlet erkinineline geçirip Güç zehirlemesine ugradiklarinda, ESADDAN felaket, Tüm Anadolu'yu, SEDNAYA hapishanesine çevirir,
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • redif 9 saat önce Şikayet Et
    birtane akıllı siyaset üretyen cesur birisi çıkıpta tandoğanın bu sözünden dolayı vatan haini ilan edilmesi için meclise önerge verse olmaz mı
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • MEHMET CAN 9 saat önce Şikayet Et
    Acaba bu tür faşist zihniyet nerede yetiştirilmektedir? Nedense üretim merkezine kimse dokunmuyor. Yetiştirilme son hızıyla devam ediyor.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat