Akıllara zarar bir yolsuzluk hikâyesi…

  • GİRİŞ20.03.2025 08:30
  • GÜNCELLEME22.03.2025 09:08

Aslında bu yazıda İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesince iptal edilen diplomasına dair ayrıntıları ele alacaktım.

Mesela, üniversitenin gerekçeli kararında da altı çizildiği gibi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun, İstanbul Üniversitesine kontenjan dışı kayıt yaptırdığına…

Kayıt yaparken de yalan beyanda bulunup yatay geçiş işlemini, okuduğu Girne Amerikan Üniversitesi yerine Doğu Akdeniz Üniversitesi adıyla yaptığına ve bunların da hukuki tabiriyle “mutlak butlan” yani, hiç olmamış anlamına geldiğine değinecektim.

“Mutlak butlan” olgusu nedeniyle sahip olunan diplomanın bildiğimiz kâğıt parçasında öte bir anlamının olmadığına, bu vesile ile de İmamoğlu yanlılarınca ileri sürülen “müktesep hak” iddialarında hiçbir şekilde doğruluk payının bulunmadığına delilleriyle birlikte temas edecektim…

Lakin Çarşamba, Perşembe’den önce geldi…

İptal edilen diploma tartışmaları tüm çarpıcılığı ile devam ederken, sabah saatlerinde İBB başkanının da içinde bulunduğu 106 kişi hakkında “suç örgütü, irtikâp, rüşvet, dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla gözaltı kararı verildi ve akabinde 84 kişi gözaltına alındı.

Şoke edici bu gelişme esasen başta İmamoğlu olmak üzere CHP’nin üst düzey yöneticileri ile besleme medya elemanlarının beklediği bir şeydi.

Bu yüzden bazıları geçtiğimiz hafta yurtdışına çıkmaya çalışırken pasaportlarına el konuldu ve çıkış yasağı getirildi.

Bütün bunları yukarıda da ifade ettiğimiz gibi beklenen bir hadiseydi.

En başta operasyon yapılan kişiler biliyordu bunu…

Geçtiğimiz günlerde yapılan baskınlar neticesinde el konulan bilgisayarlar ve yapılan gözaltılar, bunun habercisiydi zaten…

Bekliyorlardı çünkü neler yaptıklarını en iyi kendileri biliyordu.

Bildikleri için de gözaltına alınmaları ve tutuklanmaları önleyebilmek için türlü atraksiyonlar yaptılar.

Neredeyse 6 aydır yazdığım birçok yazıda ve sosyal medya paylaşımlarımda bu hususa dikkat çektim hep…

Özellikle de, CHP’nin durduk yere daha seçime 3 yıldan fazla bir zaman varken, cumhurbaşkanı adayını belirleme kararı aldıktan sonra bu noktaya daha fazla değindim.

“Ön almaya çalıştıklarını” sözde aday belirleyerek yapılması kaçınılmaz olan bu operasyonların önüne geçmeye gayret ettiklerini vurguladım mütemadiyen…

Biz, gelişmeleri değerlendirerek bu kanaate varıyorduk lakin İmamoğlu’nun gözaltına alınmasından sonra çıktığı bir TV kanalında CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, zühul eseri ağzından kaçırıverdi bu ön alma operasyonunu…

Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarından daha önce haberdar olduklarını ve İmamoğlu’nun bu soruşturmalardan kurtulması için açık açık “önseçimi tasarladıklarını canlı yayında ifade etti.

Hukuku baskı altına almak ve dudakları uçuklatacak cinsten bir yolsuzluğu gözlerden kaçırabilmek için başvurdukları bir yöntemdi bu.

Onlara göre, operasyon için hazırlıklarını tamamlayan yargıya, siyaset müdahale edecek ve gözaltılar ertelenecekti.

Lakin bekledikleri gibi olmadı ve Sayın Cumhurbaşkanı hadiseye hiçbir şekilde etki etmedi ve yargının başlattığı süreç planlandığı gibi yürüdü…

Bugün itibariyle, uzun bir değerlendirme yapmak için henüz çok erken...

Sözgelimi, gözaltına alınanlardan bir kısmı “itirafçı” olmak istiyormuş…

Bakalım onlar ne diyecek.

Yalnız şu var ki, eldeki bilgiler korkunç denebilecek kadar büyük bir yolsuzluğun gerçekleştiğini gösteriyor.

Telaffuz edilen rakam 560 milyar!

Yazıyla; beş yüz altmış milyar!..

Yakalananlar kadar yakalanamayanlar da var…

Tabii bir de kaçanlar…

Mesela Murat Ongun’un yardımcısı haberi alır almaz yurtdışına kaçtı.

Bununla birlikte kaçarken yakalananlar da var ama…

Mesela, İmamoğlu’nun gizlediği 50 milyon dolar değerindeki 3 villasını 15 milyon TL’ye devreden (dikkat buyurun 50 milyon dolarlık villaları 15 milyon TL’ye yani 500 bin dolara devretmiş), Ali Nuhoğlu, yurtdışına kaçarken 40 milyon TL nakitle yakalandı… 

İddialar arasında İBB’den PKK’ya, Remzi Kartal (PKK/KCK yöneticisi) aracılığı ile 100 milyon dolar gönderildiği gibi vahimden de öte bir iddia var ki, bunların belgeleriyle birlikte ortaya çıkmasını beklemek en doğrusu…

Dudak uçuklatan bu dehşetengiz yolsuzluğun nasıl yapıldığına dair iki örnek hadise vererek yazıyı noktalamak istiyorum. 

Korona salgını sürecinde bütün Türkiye’nin eve kapandığı günlerde İBB’nin 1388 konser, 1832 çocuk gösterisi, 930 yetişkin gösterisi gerçekleştirilmiş gibi faturalar oluşturarak ödeme yaptığı tespit edilmiş.

4141 etkinlik gibi sofistike yöntemlerin başka hangi kanallar üzerinden tatbik edildiğini tahmin etmek bile akıllara zarar bir hadise doğrusu…

Bu yüzden tahmin etmek yerine salt bilgiyle değerlendirme yapabiliyoruz ancak.

Çakarlı araçlarla 6 ay boyunca çantalar içerisinde dolar ve euro taşıdıklarını söyleyen işadamı Hasan Şenyurt’un itirafına benzer bir hadiseyi nasıl tahmin edebiliriz ki zaten…

Tabii ki tüm bunlar, 560 milyarın nasıl buharlaştığını izah eden örneklerden sadece ikisi...

İşin en vahimi ne biliyor musunuz?

Böylesine korkunç bir hadiseye rağmen aklını yele vermiş bazı zavallıların, canhıraş bir biçimde bu şahsı savunması…

Olur şey değil…

Yorumlar53

  • Murat 2 gün önce Şikayet Et
    Bu kadar ince planlanmış yolsuzluğu en son İmar Bankasında duymuştuk. Bunların ki ondan da beter çıktı. Sülün Osman gelse bunlara mürit olamaz.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Yavuz Sultan Selim 2 gün önce Şikayet Et
    Gerçi o söz perşembenin gelişi çarşambadan belli olur şeklindedir de neyse, asıl daha önemli olan yolsuzluk usulsüzlük rüşvet özellikle ihaleye fesat karıştırma ağır cezalık suçtur ama terör suçu daha ağır suçtur, eskiden terörle ilgili suçlar vatana ihnetten idamdı ?!
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Yavuz Sultan Selim 2 gün önce Şikayet Et
    Gerçi o söz perşembenin gelişi çarşambadan belli olur şeklindedir de neyse, asıl daha önemli olan yolsuzluk usulsüzlük rüşvet özellikle ihaleye fesat karıştırma ağır cezalık suçtur ama terör suçu daha ağır suçtur, eskiden terörle ilgili suçlar vatana ihnetten idamdı ?!
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • YALNIZ KURT 3 gün önce Şikayet Et
    O Zavallılar şimdi içeriye bol bol sigara taşısınlar. Kızılderili komutanın dediği gibi Mesele basit ,,,,,gideceksin
    Cevapla Toplam 10 beğeni
  • Muratty 54 3 gün önce Şikayet Et
    İstanbul az gelmiş Türkiye yi istiyorlar. Sütlüce de Halime nine nin içtiği suya göz dikenleri ufak para kesmiyor artık. Daha büyük çok daha büyük olmalı. Hatta hiç uğraşmadan toptan satış tek kalemde. Satıcı belli alıcı belli. Hesap etmedikleri Türk milleti. Katrandan şeker olmadığını ne zaman anlayacağız İstanbul.
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat