Stres testi tamam... Sıra, reel sektörün inşasında!
- GİRİŞ29.09.2018 09:09
- GÜNCELLEME29.09.2018 09:09
Soçi, New York, Berlin... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın son 12 günlük trafiği Türkiye'nin, "küresel dengeleri belirleyen bölgesel aktör" olduğu gerçeğini bir kez daha tescilledi. Dış alanda çözüm bekleyen onlarca soruna rağmen, "diyalog kanallarının" açık tutulmasının tümtaraflar için ne kadar gerekli olduğu da anlaşıldı. Cesaret verici bu mütevazı adımlar bile ekonominin üzerindeki suni baskıyı azaltmaya fayda sağladı. Örneğin, Türk tahvillerinin risk primi 600 baz puandan, 370'e kadar geriledi. Ki daha da aşağıya gitmeli... Aynı şekilde yılın son çeyreğinde yenilenmesi gereken bankacılık sektörü sendikasyon kredilerinden de olumlu işaretler gelmeye başladı.
***
Tabii günün sonunda, içeriye döndüğümüzde yüzleşmemiz ve aşmamız gereken problemler olduğunu biliyoruz. Yeni Ekonomi Programı'nın (YEP) açtığı fırsat penceresi sayesinde, kur -faiz -enflasyon üçlüsü dengelenirken yapısal tedbirler için zamanı iyi kullanmak zorundayız. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, güncel ekonomik çerçeveyi açıklarken özellikle vurguladığı konular; bankacılık sistemi- reel sektör ilişkileri, enflasyonun aşağıya çekilmesi, cari açığınmesele olmaktan çıkması, mali disiplinin korunması ve sürdürülebilir büyüme ortamının yakalanması idi.
Halihazırda finans sektörüne yönelik -teknik tabiriyle- "stres testi" son aşamaya geldi. İlk bilgiler, sermaye yeterliliği noktasında bankaların sorunu olmadığını gösteriyor. Bununla birlikte giderek zaruret haline alan aktif yönetimi kapsamında riskli kredilere şeffaf çözümler geliştiriliyor.
***
İthal ürünler ile ithal girdili ürünlerde başlayan fiyat artışlarının, fırsatçılar ve stokçular tarafından iç piyasadaki ürünlere de yansıtılması karşısında, yeni bir piyasa regülasyonuna ihtiyaç duyuluyor. Bir başka anlatımla Türkiye ekonomisinde reel sektörün gerçek manada regülasyonu hatta sahibi bulunmuyor. Birçok sektörde fiyatlar, birkaç firma tarafından kurgulanabiliyor ve hakiki rekabet ortamı yaratılamıyor. Bu yönüyle rekabet hukukunun da güçlendirilmesi bekleniyor.
Fiyat oynaklıklarına neşter vurulması kadar Türkiye'nin, "kritik sektör" tanımı da yapması ve bu sektörlere özgü arz planı oluşturması da büyük önem taşıyor.
***
Ve nihayet... Bankaların, kredi kanallarını açık tutmak için firmaların da istihdamın devamlılığı için aşırı ihtiyatlı pozisyondan, YEP ile uyumlu pozisyona geçmeleri öneriliyor. Gider azaltıcı önlemler, harcamalarda öncelik, iş süreçlerinin verimliliğe göre düzenlenmesi, atıl sabit varlıkların nakde dönüştürülmesi yalnızca devlete düşen görev olmayıp, özel sektörün de aynı anlayışla kurumsal kültürünü yenilemesi gerekiyor.
Özetle... Ekonomide mucize çözümler yoktur ama doğru kararlar, uygulama iradesi ve zihniyet dönüşümü ile mucizeler başarılabilir.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol