Bu ülkeyi bir iç çatışma ve kardeş kavgasına sürüklemek isteyen uluslararası bir şer koalisyonu ile karşı karşıyayız. Bu koalisyonun hiçbir kutsalı yok. Bu koalisyonda yer alan örgütler bir tek ortak paydada buluşuyorlar : Türkiye’ye diz çöktürmek ve Suriye akibeti hazırlamak.

Devletin güvenlik güçlerine saldırı ve suikastler ile başlayan bu süreç öyle anlaşılıyor ki belli bir plan dahilinde ve bir üst aklın çizdiği senaryoya göre geliştirilmek isteniyor. Çatışma ve kaos ortamını metropollere taşıyarak masum halk kitlelerini karşı karşıya getirmek ve kin, nefret ve düşmanlık duygularını derinleştirmek … Sultanbeyli’de Polis Merkezine yönelik saldırıdan sonra halkın tahrik edilerek HDP ilçe merkezine yönlendirilme çabaları ve atılan sloganlar korkunç bir tezgah ile karşı karşıya bulunduğumuzu gösteriyor.

Biz bu filmi geçmişte gördük. O tarihlerde hedef kitle alevi kardeşlerimiz idi. Sünni- alevi çatışmasını organize etmek isteyen provakatörler bugünkilerden çok daha donanımsız idiler. Bugün bu senaryoda görev alanlar; donanımlı,hazırlıklı ve güçlü bağlantılara sahiptirler.

Evet bugün hedefte Kürtler var.

Bu ülkenin vatanseverlerine sesleniyorum !

Bu ülkenin namuslu aydınlarına,siyasetçilerine,kanaat önderlerine, STK’larına sesleniyorum !

Türkiye toplumunu bir bütün olarak bu şer ittifakının oyunlarını boşa çıkarmak için el-gönül ve işbirliğine davet ediniz. PKK ile Kürtlerin aynileştirilmesi çabalarına karşı çıkmak bugün en acil vatanseverlik görevidir. Nasıl ki DHKPC bir bütün olarak Türkleri ve alevileri temsil etmiyorsa PKK da Kürtleri temsil etmiyor. Aksine Kürtler otuz yıla yakındır PKK eylemleri nedeni ile evlerinden, köylerinden, yurtlarından kopmak zorunda kalmış, göç etmiş, yoksulluk ve yoksunluk ile cebelleşmişlerdir. İşini, aşını, tarlasını, evini terkedip Türkiye’nin dört bir yanına göç etmek zorunda kalmış Kürtler terörün asıl mağdurlarıdırlar. Ama terör göç ettikleri yerlerde de onları rahat bırakmamış, şehir timleri tehdit ve şantajla enselerinde boza pişirmeye devam etmişlerdir. 

Herkes bilmelidir ki bugün karşı karşıya bulunduğumuz sorun bir Kürt sorunu veya Kürt kalkışması değildir. Bugün Türkiye’ye diz çöktürme amacı ile harekete geçmiş bir küresel tuzakla karşı karşıyayız.  Asker ve polis üniformalı millet evladıdır. O üniformanın içinde Türk kökenli evlatlarımız da var Kürt kökenli evlatlarımız da var. Kurşun ;Türk’e veya Kürd’e değil, demokrasiye, barışa, istikrara, kardeşliğe, birliğimize ve dahası bu milletin yüreğine sıkılıyor.

Bu ülkede kim Türk_ Kürt çatışması istiyorsa adı,sanı,mevki,makamı, siyasi görüşü ne olursa olsun o katıksız bir vatan hainidir. İç savaş tellallığına kalkışan hainlerin oyununa gelmek ise ihanete ortak olmak demektir. Aynı şey alevi- sünni çatışmasını tezgahlamak isteyenler için de geçerlidir.

Üç-beş oy için bu ülkeyi kardeş kavgasına sürüklemeye yeltenen siyasetçi kan içici vampirden farksızdır.

Bu ülkenin vatansever Türkleri ve Kürtleri !

Sizlere sesleniyorum. Bugün sesimizi yükseltme günüdür. Gönüllü kardeşlik platformları kuralım. Provakasyonlara gelmiyeceğimizi dosta düşmana şimdiden ilan edelim. Sokak sokak, mahalle mahalle sevgi halkalarını oluşturalım. Ortak sosyal etkinlikler gerçekleştirelim.

Bu küresel beladan, çağdaş Haçlı saldırısından ancak Kılıçaslan ile Selahaddin-i Eyyubi’nin torunlarının el ve gönül birliği ile kurtulabiliriz.

Ömer Vehbi Hatipoğlu - Haber7